8. BÖLÜM (Doğum Günü)

7.6K 478 107
                                    

Herkese merhabalar. Yeni bölümle yine sizlerleyim. Esas merakla beklenen bölüm geldi işte. Bakalım neler olacak nasıl olacak? Beklediğinize değen bir bölüm olacak mı? Bu bölümü de yine çok sevdiğim arkadaşım nerminkonus a armağan ediyorum. Seni çok seviyorum canım arkadaşım.... 💖
Nermin in de bir "İNCİ" si var ki sormayın. Bence bir bakın hikayesine derim. Harika...

Yelkovanın akrebi kovaladığı gibi, günler de birbirini kovalamış ve o gün gelip çatmıştı. Çok hummalı bir çalışma vardı herkeste. Kurabiyeler, çeşit çeşit atıştırmalıklar, minik minik kekler... Her çeşitten yapılıyordu Ceyda için. Aslında Ceyda o kadar şaşalı birşey olsun istemiyordu ama Asuman hanım hazırlatmıştı tüm bu çeşitleri.

En önemli işi bitanecik arkadaşı için, kendisi yapmak istemişti İpek. Arkadaşına yakışacak en güzel pastayı hazırlamalıydı. Her bir aşamasında sevgisini de kattı malzeme niyetine. Kekini çırparken bile çok büyük bir hazla işledi herşeyi. Kremasını kekin arasına sürerken, gelinlik misali tek tek katlara bürünürken, hep aşkla yaptı işini. Hep en güzelini hayal ederek verdi uğraşını. Şeker hamuruna pastanın üzerinde şekil verirken bile büyülenmiş gözlerle seyretti yaptığı her bir hareketi. Çok büyük bir aşkla yaklaşıyordu her bir dokunuşunda. Böyle bir aşkı iyi ki de mühendislik uğruna tepmemişti. Zaten tek hayaliydi ve sonunda bu hayalini de gerçekleştirebilmişti.

Ellerinin altında şekilden şekile giren şeker hamuru ile pasta yapmaya bayılıyordu. Bembeyaz şeker hamurunu açıp önce ilk katına daha sonra da tek tek diğer katlara sanki bir bebeğin üzerini giydiriyormuş gibi çok nazik dokunuşlarla giydirmişti arkadaşı için tasarladığı pastaya. Bilerek beyaz seçmişti. Beyaz; saflığı, duruluğu, masumluğu, temizliği simgeliyordu. Arkadaşına da bundan başkaşını yakıştıramazdı. Tıpkı onun gibi saf, dupduru bir güzellikte olmalıydı pastası da.
Diğer tarafta açıp şeritler halinde kestiği mor şeker hamurunu da pastanın kıvrımlarında gezdirerek ahenkle dans ettiriyordu adeta. Yine aynı renklerden gülleri de tek tek kenarlarına kondurdu. En son elindeki gülü de yerine koyup beğeni dolu gözlerle baktı pastaya. Son dokunuşları da bitmişti. Harika gözüküyordu. Ceyda buna bayılacaktı biliyordu.

'Çok fazla uğraşmana gerek yok tatlım, yorma kendini' demişti. Ama İpek onu dinler miydi? Tabii ki de arkadaşı için en güzeli olsun isterdi ve öyle de yaptı. Bu pasta için çok emek sarfetmişti ama Ceyda için değerdi.

"İpek!!! İnanamıyorum. Bu çok güzel olmuş." içeri giren Asuman hanım gördüğü enfeslikle hayran hayran bakmıştı pastaya.

"Ceyda buna bayılacak."

"Hoşgeldin Asuman teyzecim. Çok teşekkür ederim. Beğenmene çok sevindim."

"Harika gözüküyor tatlım. Ellerine sağlık."

"Teşekkür ederim."

"Asuman teyzecim benim işim bitti ben artık çıkayım. Ceyda beni bekliyor. Birlikte kuaföre gideceğiz."

"Tamam tatlım. Çık sen. Ben de birazdan eve geçeceğim. Bakalım hazırlıklar ne alemde."

"Tamam o zaman. Orada görüşürüz."

"Görüşürüz tatlım. İstersen ben bırakayım seni."

"Teşekkür ederim ben şurdan taksiye binerim. Alışverişe de gideceğiz Ceyda'yla."

"Ooo peki bakalım. Size keyifli alışverişler o halde. Gecikmeyin akşam."

"Merak etme Asuman teyze tam vaktinde orada oluruz."

DESTİNA (-18)Where stories live. Discover now