23. BÖLÜM ~HATIRLAMA~

4.6K 353 94
                                    

Ben geldim. Bu bölüm biraz kısa oldu ama sizi daha fazla merakta koymak istemedim. Bakalım beğenecek misiniz? Merakla o güzel yorumlarınızı bekliyorum.

"Bir Yağız Masalı" ile tanıdım onu. İsmi Feyza Yaman. Bir çoğunuz zaten tanıyordur ama tanımayanlar için söylüyorum. Kesinlikle okumalısınız derim. Hele bir "YAREN" i var beni benden alan. Zaten okuyunca tüm hikayelerini de okumak isteyeceksiniz. Fyzayamn seviliyorsun canım benim.😘😘😘😘❤❤❤

Keyifli okumalar...


Onu seviyorsun değil mi?

Pamir hiç ummadığı bir anda gelen bu soruyla ellerinin arasındaki başını kaldırdı ve karşısında oturan Umut'a baktı. Neden böyle bir soru ile karşı karşıya kaldığına anlam veremedi. Anlamsız bir yüz ifadesi ile cevap verdi.

"Bu da nereden çıktı?" Şaşkın ve gerilmiş bir şekilde çıkmıştı sözleri. Beklemiyordu böyle bir soruyu. Hele ki Umut'tan hiç beklemediği ortadaydı.

"Bir yerden çıkmasına gerek var mı? Her halinden belli olan şeyi saklamaya gerek yok bence."

Pamir zaten uyuz olmuştu bu adama. Şimdi ne yapmaya çalışıyorsa daha da sinir oluyordu.

"Ne demek istiyorsun? Bir şey sakladığım yok benim. Üstelik bunun seni ilgilendirdiğini sanmıyorum." Sözleri kırıcı cinstendi ama Umut gayet anlayışlı bir şekilde karşılıyordu Pamir'in cevaplarını.

"Ben ne dediğimin farkındayım da sen... Sen bir kendine bak istersen. Biraz daha üstüne gelsem, neredeyse boğazıma yapışacaksın. Asıl sen ne yaptığın farkında mısın?" Pamir'in bu sözler üzerine biraz kendini bıraktığını görünce devam etti.

"Saklamanın ne sana faydası olacak ne de bana." Yerinden kalktı ve Pamir'in yanına oturdu. "Şu haline bir bak. Sabahtan beri hastaneyi kaç kez arşınladın? Eminim yerdeki seramiklerin sayısını tek tek ezberlemişsindir. Gerçi onları gördüğün bile muamma. Deliye döndüğünün farkındayım. Onu ne kadar merak ettiğinin de."

Pamir'in duyduğu sözler içini acıtmıştı. Çünkü hepsi gerçekti. Gerçek olduğu için canı yanmıştı. Ellerini tekrar başının arasına aldı. Bir şey diyemedi. Haklıydı. İpek'i o halde görünce deliye dönmüştü. Sudan çıkardığında eline değen kan lekesi, kalbini dondurmuştu. Korkudan taş kesilmişti. Nabzı atıyordu ama baygındı. Ya ona bir şey olursa korkusu içten içe fare gibi kemirdi beynini. Tabiri caizse deli danalar gibi hastane koridorunda dolanıp duruyordu. Anlamamak için saf olmak gerekiyordu. Sıkıntıyla yerinden kalktı ve pencere kenarında durdu. Gözleri dışarıya bakıyor olabilirdi ama aslında İpek vardı karşısında. Kucağında baygın yatan bedeni gözlerinin önünden gitmiyordu. Arkadan gelen sesle Umut'un da yanına geldiğini ve tam arkasında durduğunu anlamıştı.

"Bak işte. Bir şey söyleyemiyorsun gördün mü? İnkâr edemiyorsun. Çünkü hepsi doğru söylediklerimin. Ama sen de haklısın. Beni tanımıyorsun. Kim olduğumu bilmiyorsun. Beni neden sevmediğini de biliyorum çünkü İpek'i benden kıskanıyorsun." Pamir'in aniden dönmesi üzerine "Bakma öyle. Senin İpek'i sevdiğini bilmek için insan sarrafı olmaya gerek yok. Sen zaten kendini ele veriyorsun. Yalnız şunu söyleyeyim yanlış insandan kıskanıyorsun." Birbirilerine bakmaya devam ederken, sözlerinin samimiyetine inansın diye sol elini Pamir'in koluna koyup devam etti.

"İpek'i kıskanacağın en son insanım ben. O benim kardeşim. Aramızda abi kardeş ilişkisinden başka hiç bir şey yok. İpek'le aranızda ne var diyeceğim ama görünen o ki yaşanmamış bir şeyler var. Yahut başka şeyler bunu bilemem. Ama dediğim gibi. Ben onun olmayan abisi, o da benim olmayan kız kardeşim. Bundan ötesi yok. Olamaz da. Sana şunu rahatlıkla söyleyebilirim Pamir. En azından gözüm arkada kalmayacak kardeşim için. Ona sahip çıkacak bir adam var yanında. Onu koruyacak, ona değer veren, onu seven bir adam var karşımda. Ya şu an ayrısınız ya da hiç birlikte olmadınız bunu bilmiyorum. Ama onu kaybetme olur mu? Onu seviyorsun ve üzülmesine dayanamazsın. Asla da üzmezsin diye düşünüyorum. Çünkü onu en iyi ben bilirim. Hayatına, daha doğrusu kalbine birinin girmesine izin verdiyse, hem de ilk defa, demek ki sen doğru insansın. Doğru insan olmasan onun kalbinde yerin olmazdı. Bunu sakın unutma. Birbirinizin kıymetini bilin. O sana emanet."

DESTİNA (-18)Where stories live. Discover now