İyi geceler canlarım. Hepinizi çok özledim koştum geldim. Size de yepyeni upuzun bölüm getirdim. Bu bölüm çok uzun olunca kesmek zorunda kaldım. İki part şeklinde atacağım.
Arkadaşlar sizlere çok güzel bir hikâye tanıtımı yapacağım. Yazarı Aslhnyks hikâyesi "Deniz'in Türküsü. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Profilinden diğer hikâyelerini de görebilirsiniz. Şimdiden teşekkür ederim.
Bu bölümü de yorumlarıyla beni yalnız bırakmayan Nihalleylazeren e armağan ediyorum. Seviliyorsun canım.😘😘😘😘❤❤❤
Keyifli okumalar...
"Oğuz, hemen buraya gelir misin?" Bu işi bir an önce netliğe kavuşturmalıydı. Dün gece duydukları şeyler hiç kolay şeyler değildi. Hele ki kendisi için hiç değildi. Zaten kafasında şüpheler yer etmişken, o şüphelere bir yenisi daha eklenmişti. Tüm ipuçları Ceyda ile İpek'in arasında bir bağlantı olduğuna çıkıyordu. Ceyda'nın yaşıyor olma ihtimali... Yahut, yaşamıyorsa bile İpek'le olan bağlantısı ne? Köstebek İpek'in eline nasıl geçti. İnci hanım madem annesi değil neden annesi olarak tanıttı herkese. Zaten allak bullak olan aklı, arap saçına dönmüş durumdaydı. Ne düşüneceğini bilmiyordu artık. Bir yanı o kadar ağır basıyordu ki. Köstebeğinin yaşıyor olma ihtimali, ve onun İpek olma ihtimali çok ağır basıyordu. Çünkü Pamir yıllar boyunca kalbinin kapılarını kapalı tutmuştu. Ama Ceyda'dan sonra ilk kez İpek açmıştı o kapıyı. Sonra Ceyda'sı ile İpek arasındaki benzetmeler... Siyah inciler... Köstebek pasta... Köstebek oyuncak... İnci hanımın annesi değil de teyzesi olması...Tüm kapılar ona doğru çıkıyor gibi geliyordu ama emin olması gerekiyordu. Kafayı yiyebilecek durumdaydı Pamir. İhtimali bile bu kadar kalbinin ritmini tersine çevirirken... Gerçekten de kafayı yememek içten değildi. İçini yiyip bitiren bir kurt vardı ve onu yok edemezdi artık. Aklını meşgul eden düşüncelere daldığı sırada içeri Oğuz girdi.
"Hayırdır kardeşim bir sorun mu var? Sesin çok telaşlı geliyordu?" Pamir arayıp hemen buraya gelir misin dediğinde sesi kötü gelmişti. Oğuz merak edip hemen arkadaşının yanına geldi.
"Evet var. Bana çok ama çok acil senin şu dedektif arkadaşın lazım. Onunla görüşmem lazım. Hem de olabilecek en kısa zamanda."
Oğuz, bu kadar acele ne olduğuna mı şaşsın, Pamir'in dedektif istemesine mi şaşsın, ya da ne olup bittiğini bilmediğine mi bilemedi.
"Semir'i ne yapacaksın Pamir? Neler oluyor açıklama yapacak mısın? Ne dedektifi?"
"Oğuz, lütfen bana soru sorma? Benim acil Semir'le konuşmam lazım. Hani sana demiştim ya zamanı gelince her şeyi anlatacağım diye. Sanırım o zamana çok az kaldı ama benim önce Semir'den yardım almam lazım. Söz bu olayı da çözeyim, her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatacağım. Söz." Oğuz yine bir şey demedi. Üstelese de işe yaramayacağını biliyordu. Çünkü arkadaşını çok iyi tanıyordu.
"Peki Pamir... Buna da peki... Merakla bekliyorum neler çeviriyorsun."
"İnan şu an sana anlatsam da anlayamazsın. Çünkü ben bile bilmiyorum ne olup bittiğini. Ben bile anlamış değilim. Kafam çorba gibi. İçine bir şey kattıkça daha da çorba oldu. Tüm bunları birleştirmem ve sonuca ulaşmam lazım. Daha sonra her şeyi öğreneceksin merak etme."
"Bekle ararım şimdi. Nerde, ne zaman istiyorsun?"
"Ne zaman müsaitse o zaman. Şimdi müsait ise, şimdi."
YOU ARE READING
DESTİNA (-18)
RomanceBir deprem, Bir pasta, Bir oyuncak... Bir adam, Bir kadın, Ortak bir geçmiş... Kalpler toprağın çığlığında kayıplara karıştı. Aşklar beton yığınlarında ezildi. Küçük bir kadının gözyaşları toprağın altında, Küçük bir adamın gözyaşları toprak üstün...
