15.BÖLÜM "ARÂF"

6.5K 346 316
                                    

Sevmek mi zor olan, Yoksa sevdaya susamak mı? Bağlanmak mı zor olan ,Yoksa kaçmak zorunda olmak mı? Tüm kapılarım sana doğru çıkarken, Tek tek kapatmak zorunda kalmak mı? Hârelerin mıh gibi çakılmışken hârelerime En derin kuytularında mahkûm kalma...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sevmek mi zor olan,
Yoksa sevdaya susamak mı?
Bağlanmak mı zor olan ,
Yoksa kaçmak zorunda olmak mı?
Tüm kapılarım sana doğru çıkarken,
Tek tek kapatmak zorunda kalmak mı?
Hârelerin mıh gibi çakılmışken hârelerime
En derin kuytularında mahkûm kalmak mı?
Nefesin karışırken nefesime
Ok misali ciğerlerime saplanması mı?
Tertemiz duygulara mesken kalbimin
İhanetin çığlıklarıyla uyandırılması mı?
Elimi uzatıp hapsetmek varken yüreğini yüreğime
Sensizliğe müebbet yemek mi?
Hangisi zor olan?
Gitmek mi, kalmak mı?
Hangisi daha zor...?
Seninle yanmak mı, sensiz kül olmak mı?
Aslında en zoru arâf...
                                  
                                         (AKLINDAN BİR ŞİİR TUT)

Bazen bir yanın gitmek için kanat çırpar, bir yanın kalmak için. Bir güzelin gözlerinde kaybolmak istersin çıkarsızca. Tutmak, kanatlarının altına almak istersin. Bir bakış yeter yüreğindeki güzellikleri görmek için. Alıp, kalbinle bütünleştirmek istersin. Mühürlemek istersin ismini diline ve kalbine. Hep bir engel çıkar önüne. İstersin, çok şey istersin ama elin gitmez, gücün yetmez... Çaresizlikle yanar bedenin, ruhun, kalbin... Bir girdabın içinde medcezirli hâllerinle yaşamak zorunda kalırsın. Bir adım ileri atsa kalbin, tüm engeller el divan set kurar önünde. Hep geri atarsın adımlarını. İlerisini düşünemezsin. Çünkü geçmişle yüzleşmeni bitirmen gerekiyordur. Geçmişinin seni terk etmesi gerekiyordur. Ama bu hiçbir zaman mümkün olmaz. Geçmiş yakanı asla bırakmaz. Ve bir bakmışsın aslında kalbin hâlâ geçmişte atıyor. Gelecekte atmaya yer kalmaz. Adımların hep ona çıkıyordur  ama senin bundan haberin olmaz. İstediği noktaya varana kadar arâfa sürgün bırakır seni.

Pamir'in içinde şu an tam da bu duygular dile geliyordu. Bir nefes kadar yakındı İpek'e ama aslında milyonlarca nefes kadar da uzak. Geçmişinde ve kalbinde hâlâ köstebeğine yer varken bir başkasına yer veremezdi. Vermemeliydi. Nasıl bir hata yaptığının farkına vararak seri bir hareketle çekti elalarını siyah incilerden. Eline de küçük bir yara bandı yapıştırarak uzaklaştırdı bedenini. Peki ya kalbi...? Bu sorunun cevabını henüz kendine verebilecek durumda olduğunu sanmıyordu. Düşünmek de istemiyordu. Mutfaktaki bu alışık olmadığı havayı dağıtmak için çay arayışına koyuldu tekrar. Bu kez yönünü dönmesiyle gözüne çarpan çay kavanozuna hiç de güzel bakmıyordu şu an. Üst raftan çaydanlığı da bulup çayla buluşturdu. İpek onun kafasını bu şekilde karıştırmaya devam ederse köstebeğini tamamen kaybetmekti korkusu. Buna izin vermemesi gerektiğini biliyordu ama nereye kadar bu arâfla yaşayabileceğini kendisi de bilmiyordu.

DESTİNA (-18)Where stories live. Discover now