Do It, Or I'm Going To Do.

4.6K 189 27
                                    

Merhaba biliyorum kısa ama olayların gelişmesi için bu bölümün böyle olması lazım hem zaten okunma sayısıda düşüyor belki bu bölüm yardımcı olur :D İyi okumalar ! :)

Ve de hikayemin başından beri güzel ve uzun yorumlarını eksik etmeyen okuyucularıma da teşekkür ederim ; @gecenyinekuulum, @directioner401, @TbbtHoran, @forgetfull, @damlaztrk_niall, @bloodisperfect. Hepinizee çok teşekkürler <3

Multimedia <3 En güzel şarkı benim için en anlamlı şarkı. Resim <3 Son kısımda ki pozları :D

‘’İki hafta oldu Harold’’

Kafamı gömdüğüm yastıktan kaldırıp başımda pusu kurmuş beni kaldırmanın yollarını arıyan arkadaşlarıma baktım. Michael, Mona, Zay- Bir dakika ne?

‘’Zayn!?’’ bağırmamla hepsi yataktan üşüştüler.

‘’Ihm.. Evet Harry?’’

‘’Senin burada ne işin var?!’’ Saçma sorumun farkına vardığımda çok geçti.

‘’2 haftadır yataktan kalkmadığını hesaba katınca iyi olup olmadığını merak ettim’’

O kadar olmuş muydu gerçekten? Okulu da aksatmıştım. Depresyonik hallerim bana kız kardeşimi hatırlatıyordu. Fiziksel olarak Louyle ayrılmış olsak ta ruhsal açıdan hala ayrılamamıştık. Yani ben ayrılamamıştım. Okula gidip onun yüzünü görmek bile beni paramparça ederken bana öfkeli gözlerle bakması, beni inciten oydu.

Yatakta çıplak olduğumu akıl edip giyinmek için izin istedim. Herkes çıkmıştı Zayn orada dikiliyordu. ‘’Eh Hadi’’ dedim elimle kapıyı göstererek. Suratında muzip bir gülümseme oluştu. ‘’Benden mi utanıyorsun, hadi ama ikimizde erkeğiz’’ Haklı olabilirdi ama hiç tanımadığım bir erkeğin önüne de çıplak çıkamazdım hele Gay olan bir erkeğin ‘benim gibi.’

‘’Seni öpmekle zaten büyük bir hata yaptım, lütfen’’ Biraz incinmiş gibiydi. Aman banane bu aralar herkesi incitiyordum zaten.

Üstümü giyindim, güzel kokular gelen mutfağa doğru ilerleyip kreplerden bir tanesi kaptım ve yavaş adımlarla okula koyuldum.

***

Onu görmemek için ne kadar uğraşsam da işe yaramıyordu. Dolabımın kapağını kapatmamla göz göze gelmiştik. Dolabına yaslanmış bana bakıyordu. Bir anda deli cesareti ile adımlarımı ona doğru çevirdim. Ama karşı sınıftan çıkıp kollarını boynuna dolayan bir kız deli cesaretimi yok etmişti. Lou de ellerini beline yerleştirip kızı daha çok kendine çekti. Ve öpüşmeye başladılar. Hayır hayır yiyişiyorlardı resmen. Piç Kurusu diye tısladım yanlarından geçerken. Umarım duymuştur.

Hiç kalbiniz sanki göğüs kafesinizden fırlayacakmış gibi hissetiniz mi ? Güzel çünkü ben şu an öyle hissediyorum. Kendimi tuvalete attım ve soğuk suyu yüzüme çarptım. Bembeyaz olmuştum. Kapının açılma sesiyle tuvaletlerden birine girip kapıyı çektim.

Teker teker tuvaletlerin kapısını açıyordu her kimse. En son bana geldiğinde kitlediğim için kapıyı açamadı.

‘’Kim var orada?’’ Salak mı bu tuvaletteyiz kim olabilir. Başbakan!

Kilidi açıp dışarı çıktım. Karşımda dikilmiş bana bakıyordu. Omzuna vurarak yanından geçtim ve ellerimi muslukların olduğu yere koydum.

Arkama geçmiş beni izliyordu.

‘’Ne var?’’ diye hızlıca döndüm. Gülümsemesi genişlemişti.

‘’Nasılmış?’’ soğuk kanlılıkla çıkan sesi beni korkutmaya yetiyordu.

‘’Ne nasılmış?’’ onun kadar soğuk olmaya çalışsam da titreyen sesim bunu bozuyordu.

‘’Senin olanın elinden alınması?’’ Harika! İşte şimdi başlıyoruz.

‘’hiçbir zaman benim olmadığını varsayarsak eğer, nasıl bir his bilmiyorum’’

O da bu cevabı beklemiyordu. Bir adım geriledi sırtını duvara yasladı ellerini ceplerine yerleştirdi. Başını yere eğmiş öylece duruyordu.

‘’Yanılıyorsun Harry’’ dudaklarını aralayıp bir şey daha söyleyecekken

‘’Yanılıyor muyum? Yanıldığımı kanıtla bana o zaman Lou, ama yapamazsın çünkü sen Korkağın tekisin!’’

Sesim düşündüğümden daha yüksek çıkmıştı farkında olmadan kendimi onun dibinde bulmuştum. Elimi çenesine koyup kaldırdım. Buğulu gözleri kaybolmuş gibiydi. Belki de gerçekten korkuyordu.

‘’Kanıtla’’ dedim çenesinde ki parmaklarımı daha da sıkarak. Ellerini ceplerinden çıkardı, bir elini saçlarıma götürmesiyle çenesindeki elim düşmüştü. Gözlerimi kapatıp dokunuşlarını hissettiğimde. Sırıttığını seziyordum. Ellerim belinde birleşmişti. Kapadığım gözlerimi aralayıp ona baktım. Gözleri dudaklarımı inceliyordu. Saçımdaki eli boynuma doğru inmiş beni daha çok kendine bastırmıştı. Aramızdaki soğukluk bir anda alev almış gibiydi. Elleri tekrar kıvırcıklarımda birleştiğinde alnımı alnına dayadım. Sıcak nefesi beni deli ediyordu. Dudaklarım onunkilere sürterken tek bir şey söyleyebildim.

‘’Yap yoksa, ben yapacağım.’’

 

We are a secret, can't be exposed.(Larry Stylinson-1D Atty 2013 En iyi BoyxBoy)Where stories live. Discover now