You Can Call It Bullshit But I Like To Call It Love

4.5K 186 47
                                    

İyi Okumalar! 

(Oy vermek isteyenler için yorumda link var, beni takanlara yazıyorum bu yazıyı (!) )

‘’Louis daha iyi misin?’’ Onu daha sıkı sardım ve göğsüme bastırdım. Saçlarıyla oynarken hafif mırıltılar çıkarıyordu.

‘’İyiyim Harry, ama hala inanamıyorum’’ Başını kaldırıp bana doğru dönmesini sağladım.

‘’Anlamayacak bir şey yok ben sana inanıyorum sence de yetmez mi?’’ Dudaklarımı onun kurumuş dudaklarına bastırdım. ‘’Yeter kıvırcığım’’ Bugün ilk defa gülümsüyordu. Gülümsediğini görmek iyi hissettiriyor.

O gece beraber odama gidip uyuduk. Ara sıra uyanıp terler içinde kaldığı için onu banyoya sokmam gerekmişti. Gerçekten onun için endişeleniyorum. Onu kaybetmeye dayanamam. Daha yeni kavuşmuşken olmaz.

*

‘’Gitmek zorundayız Lou’’ zorla yataktan çıkarıp banyoya attım. Okula gitmemekte ısrar ediyordu. Ama zaten 2 gündür gitmemiştik. Ne kadar kaçabiliriz bilmiyorum.

‘’Hazır mısın?’’ Merdivenlerden inerken ofluyup pufluyordu. Şimdi kim mızmız kız çocuğu oldu acaba?

‘’Beni suçlayacaklar Harry, belkide biz bir daha asla-‘’ sözünü bitirmesine izin vermeden lafa atladım. ‘’Hayır biz hep birlikte olacağız.’’

‘’Hayır Harry orada diyeceğim aslında ‘Ya biz bir daha asla sevişemezsek?’ olacaktı’’ Gülümsemesi salonu doldurduğunda omzuna vurup koluna girdim ve evden çıktık.

‘’Bana bakıyorlar’’ Bu çocuk benden daha paranoya. ‘’Hayır Lou sana falan bakmıyorlar hem polis daha hiç kanıt bulamamış ne senin için ne başkası artık yeter sus’’

Omuz silkip yine eski Louis oldu ve beni geçip önümde ilerlemeye başladı. Ona doğru gelen Eleanoru görünce duraksamıştı. Kolundan tutup aşağı kata indirdim. Boş odalardan birine girdiğimizde tekrar ağlıyordu.

‘’Louis artık yeter! Neden ağlıyorsun bebek gibi?’’ Etrafındaki eşyalara tekme atıp sinirini onlardan çıkarıyordu. O sırada kapı açıldı ve odanın içerisine ışık hakim oldu. Bu sefer kapı kapandığında ışıkları açanın Eleanor olduğunu gördüm.

‘’Sırası değil El onu yalnız bırakmalısın biraz’’ Omzundaki elimi hızlıca itip göğsümü yumruklamaya başladı.

‘’Seni piç benim sevgilimi çaldın orospu çocuğu seni siktiğimin Gay ı’’

Ağzından çıkanların hiç biri benim için önem taşımıyordu ama Gay? Öğrenmişti her şeyi. Kızgın olmasına hak veriyorum Louis benim değildi onundu ve ben onu çalmıştım. Kötü bir kalp hırsızı.

Louis Eleanoru üstümden çekip bir kenara attı. ‘’Neden karşı koymuyorsun seni Gay bozuntusu?’’ Düştüğü yerden bana laf atıyordu bu kız ciddi sorunlu olmalı. Karşı koysam ne olacak kimseyi incitmek istemiyorum.

‘’Eleanor sus artık benim sevgilim değilsin!’’

‘’Evet değilim biliyor musun değmezdi senin için yaptığım değmezdi’’ Elbisesini düzeltip yerdeki çantasını aldı. Kapıyı çarpıp çıkmıştı.

‘’Lo-‘’ hiç bir şey söylememe izin vermeden beni susturmuş ve o da çıkmıştı.

*

Ceza sınıfındaydık, okulda çıkardığımız gürültüler yüzünden Ben, Lou, El ve birkaç tanımadığım çocuk daha vardı. Dersin son dakikasında kapıdan içeri giren polisler tüm dikkatimi toplamama yardım etti. İşte o zaman gidip Louye son kez sarılmak dudaklarını sömürmek ve onu becermek istedim çünkü ilk defa suçlu olabileceğini ve onu bir daha göremeyeceğimi düşündüm. Ama öyle olmadı onun yerine ‘’Eleanor Calder?’’ ‘’Marcus Capter’ı öldürmekten tutuklusunuz..’’

 -Eleanor’un bakış açısı (Lou nin Marcusu yakasından tutup kaldırdıktan sonra okuldan ayrıldığı sahne) –

‘’Nereye gidiyorsun Louis? Bana anlat neler oldu az önce orada?’’ okulun merdivenlerini hızlıca indi. Sinirle bana döndü, gözlerinden öfke akıyordu onu hiç bu kadar sinirli görmemiştim. Hızlı hızlı çıkıp inen göğsü konuşmasını zorluyordu. Boğuk sesi daha da kalınlaştı ‘’ Git başımdan Eleanor rahat bırak beni!’’ İşaret parmağını göğsüme yerleştirip itti.

Tek yapabildiğim gözden kayboluşunu izlemekti. Sevdiğim adam bu değildi. O değişmişti. Tüm hücrelerimden fışkıran sinirle okula geri döndüm Marcus u aradım ne olup bittiğini sormak için ama bulamadım arkadaşları eve gittiğini söyledi.

Arabamı hızla çalıştırıp yaşadığı yere gittim. Kapısını 3. Tıklatışımda açtı pardon – yumruklayışımda- . ‘’Ne istiyorsun el?’’ Omzuna sertçe vurup içeri geçtim.

‘’Ona ne söyledin bu kadar sinirli oldu, anlatmanı istiyorum.’’ Sinsice gülerek bana doğru geliyordu. Arkamda soğuk duvarı hissettiğimde ürperdim. ‘’Senin sevgilin Gay tatlım, hatta eminim seni becerdiğinde o tatlı suratlı sevimli kıvırcıkları olan Harry i düşünüyordur’’ Dedikleri karşısında tüm dengemi kaybetmiştim. İçimde kırılan her şeyi bir kenara bırakıp göz yaşlarıma akmamaları için yalvardım.

‘’Yalan söylüyorsun seni piç’’ Bana daha da yaklaşmış elini arkamda ki duvara yaslamıştı.

‘’Öyle mi bebeğim ? Bu fotoğraftaki kim ben miyim?’’ elinde ki fotoğrafa baktığımda gördüğüm karşısında gözyaşlarımı tutamamıştım. Bedenim artık beni dinlemiyordu. Hıçkırıklar içinde ağlıyordum. ‘’Bu- bunu bana yapamaz hayır’’ ağlamaklı sesim beni daha da zayıf gösteriyordu.

‘’İstersen seni daha iyi hissettirebilirim birtanem, gerçek bir erkek gibi seni becerebilirim’’ Bana doğru eğildiğinde ellerimi göğsüne koyup onu hızlıca ittim. Bu kadar güçlü olduğumu bilmiyordum ya da onun zayıf anına denk gelmişti. Sırtüstü yere düşmüştü, başını kenardaki masaya vurarak. Tanrım.

Ağlamalarım birden kesilmişti. Artık ne hissettiğimi bile bilmiyordum. Yanına eğilip kontrol ettiğimde nefes almıyordu. Aman Tanrım nolur hayır yaşa yaşa. Elimin titremesi soğuk bedene deyince tüm vücudumu kaplamıştı. Yanından kalktım, koşarak kapıya gittim ve son bir kez daha baktım arkama belki sadece hayaldi diye ama hala orada yatıyordu. Keşke kalksa ve bana şaka yaptım diye bağırsa ama hayır yaşamıyordu. Kapıyı çektim ve olabildiğince hızlı koşmaya başladım. (Run bitch run sjjsd)

-HERİĞE DÖNÜYOK- JJ

Duyduklarımın beni sevindirmesi mi yoksa şoka mı uğratması gerekiyor bilmiyorum ama Lou kesinlikle şok olmuştu oturduğu sırayı iterek kalkmış ve onun peşinden gidiyordu. El ona arkasını dönüp incinmiş bir gülümseme verebilmişti sadece.

Louis olduğu yere çakılmıştı sanki, zil çaldığında herkesin gözü Eleanorun ve onu götüren polislerin üstündeydi. Elimi Louis in sırtına koyup sıvazlamak istedim ama buna izin vermedi.

**

Koşarak okulu terk ettiğinden beri  onu arıyorum. İskele tarafına yürüdüğümde orada dikilmiş öylece duran hayatımın adamını gördüm. Yanına vardığımda sanki orda değilmişim gibi davranıyordu.

‘’Louis, sen olmadığına kendin bile inanmıyordun ama-‘’ Sertçe yakamdan tutup sıktı. ‘’Kapa çeneni Harry’’ Tekrar ağzımı açmayı denediğimde yakamdaki ellerini daha da sıktı. ‘’Her şeyi mahvettik Harry göremiyor musun ? Şuraya bak etrafımıza verdiğimiz zararlara bak! Sevdiğimiz insanları nasıl incittiğimizi göremiyor musun? Bu artık yoldan çıktı böyle olmamalıydı. Olmamalıydı.’’

Yakalarımı serbest bırakıp yere çöktü. Başını elleri arasına alıp kendi kendine konuşuyordu.

‘’Louis lütfen yapma böyle seni seviyorum Lou bunu biliyorsun’’

Ayağa kalktı ellerini ceplerine soktu ve başını kaldırmadan nemli dudaklarını araladı ‘’Hayır Harry bu SAÇMALIK! –Bullshit.- Hayatımda duyduğum en büyük Saçmalık.’’

Kafasını yerden ayırmadan yanımdan ayrılırken arkasından tek bir şey mırıldanabildim. 

‘’Sen saçmalık diyebilirsin, ben aşk demeyi tercih ediyorum’’

We are a secret, can't be exposed.(Larry Stylinson-1D Atty 2013 En iyi BoyxBoy)Where stories live. Discover now