I Lost The Love, That Was Once Mine

4.1K 164 66
                                    

15.Bölüme gelmişiz! İnanamıyorum, beni desteklediğiniz için çok teşekkürler. Yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim. 

Müziği baştan ya da istediğiniz kısımda dinleyebilirsiniz. 

Resim, bölümü anlatıyor sanırım. ^^

İyi Okumalar!

(Yorumda oy linki var vermek isteyenler için)

Gözlerimin üstündeki ağırlığın biraz olsun hafiflediğini hissettiğimde, yavaşça kirpiklerimi kırpıştırdım. Odayı kaplayan beyaz ışık bu isteğimi örtbas ediyordu. Elimi kaldırıp gözlerimin hizasına getirmeye çabaladım. Çok geçmeden elim üstüme geri düşmüştü.

‘’Harry!’’

Oda da yankıya yol açan ses kulak zarımı delip geçmişti. Yüzümü çaresizce buruşturup, gözlerimi yumdum. Bir anda üstüme inen ağırlıkla istemsizce gözlerimi açtım. Neredeyse dibime kadar girmiş, mavi gözler ve pembemsi dudaklar duruyordu. Gülümsemek istedim ama, yüzümü kaplayan gergin hatlarım acı çekiyormuşum gibi gösteriyordu.

‘’Sevgilim, canını mı yaktım, üzgünüm. Be- ben sadece fazla heyecan yaptım’’

Nasıl çıktığını anlamadığım yataktan inip baş ucuma dikildi. Ellerimi iki eli arasına alıp yanağına götürdüğünde oluşan sıcaklık daha çok garip hissetmeme yol açmıştı. Bir dakika az önce o bana ‘Sevgilim’’ mi demişti? Tanrım! Neler oluyor böyle.

Kurumuş dudaklarımı dilimle ıslattım, bir şeyler söylemek için dudaklarımı aralamıştım ki, odaya ışın hızında giren Mona konuşmamı böldü. Mona mı? Onun burada ne işi var? Neden buradayım üstelik? Ve bu elimi sıkıca tutan çocukta kim?

‘’Neler oluyor Tanrı aşkına burada?’’

Bağırmak istemiştim ama sesim olduğundan daha kısık çıktı. ‘’Harry sen iyi misin? Bizi nasıl korkuttun farkında mısın?’’ gözleri şişti. Neden ağlamıştı ?

‘’Mona, ben neden buradayım?’’ Ağzını yana yamultup, tek kaşını havaya kaldırdı. ‘’Ciddi misin ?’’ Oradan nasıl gözüktüğüme dair bir fikrim yok ama bu konuşma gittikçe anlamsızlaşıyordu.

‘’Hatırlamıyorum’’ dedim kısaca.

Yanında duran çocuğun yüzü bir an düşmüş, ellerimi geri bırakmıştı. ‘’Na-nasıl yani? Sen şimdi neden burada olduğunu hatırlamıyor musun?’’ Kekelemesi, hoş değildi. Ters giden bir şeyler vardı. ‘’Ben doktoru çağırayım’’ diyerek odadan çıktı mavi gözlü.

İçeriye giren genç adam, gözüme tuttuğu sinir bozucu ışıkla geri çekildi. Şöyle bir suratımı yoklayıp, burnunu yamulttu. Mimiklerle bana ne anlatmaya çalışıyor bu?

‘’Geçici bir hafıza kaybı, yani eğer 1 hafta içinde eskiye dönmezse geçici olarak kalmaz’’

Doktor odadan çıkarken Mona da peşinden gitti. Şimdi oda da şu bana garip garip gülümseyen çocukla kalmıştım.

‘’Sorun ne? Gerçekten?’’ Ortamda ki sessizliği bozdum.

‘’Hiç. Sadece beni hatırlamıyorsun yani?’’ Hatırlamam gereken biri miydi? Başımı olumsuz anlamda salladım. Gülümsemesi tüm suratını kapladığında kısılan gözleri onu olduğundan yakışıklı gösteriyordu.

‘’O zaman sana kendimi tanıtma mı ister misin?’’ Kablolu elimi nazikçe kaldırıp, çıkmaya başlayan sakallarımda gezdirdim. Düşünür gibi yaptığımda, kahkahası odayı kapladı.

We are a secret, can't be exposed.(Larry Stylinson-1D Atty 2013 En iyi BoyxBoy)Where stories live. Discover now