This Is My World

2.5K 105 25
                                    

Hikayeyi anlamakta zorlandıysanız sadece okumak için okuyorsunuzdur lütfen dikkatli :D Yorumlarınızı çok seviyorum genelde telefonda olduğum için cevap vermek benim için çok zor ama okuduğum da yüzümde oluşan tebessümü sizlere borçluyum. Çok teşekkürler! 

İyi okumalar! :)

Beynim mantar çorbasına dönmüş gibi bir o yana bir bu yana çalkalanıyordu. Ellerimi başımın iki tarafına koyarak durdurmayı denedim fakat nafile. Kırılacak gibi ayaklarımı yere narince indirdim, elimde olmadan kıkırdıyordum. Salına salına hole çıkıp ilk kapıyı açtım.

‘’Harold!’’

Gemmanın cırtlak sesiyle kendime geldim, az kalsın kız kardeşimin odasını tuvalet niyetine kullanacaktım.

‘’Özür di- dilerim.Hıçk.’’

‘’Sarhoş musun sen?’’

‘’Ne.Hayır.Saç.malama.’’ Kelimelerim kesik kesik çıkıyordu.

‘’Sabahın köründe! Tanrı Aşkına. Anne!!??’’

*

Annemin ağır kahvesi, ve beni ayıltmak için kullandığı iğrenç otların karıştığı kokularla geçirdiğim 2 saatlik seanstan sonra nihayet sıvı olan beynim yeterince katılaşmıştı.

‘’Yeter artık, şu lanet olasıca kokuyu çek burnumdan.’’

Elimle annemin elindeki bardağı ittirdim. Üstüme örtükleri örtüyü elimle çekiştirerek odama çıktım, birbirine karışmış –iç savaş yaşanmış- biri gelse akşam güzel anılar geçirdiğimi sanacak olan yatağıma uzandım. Krem rengi tavanı izlerken dün akşamdan kareler aklımda teker teker canlanıyordu.

‘’Hiç görmediği!’’ diye bağırarak doğruldum yataktan.

Bana hiç görmediği muhteşem bir şeyi göstermemi istemişti, ben de salak gibi kabul etmiştim. Ne yapacağım şimdi? Lunaparka götüremem ya.

‘’…Saçmalama dedim kendi kendime, o ve sen? Dünya barışından daha düşük bir ihtimalden bahsediyor olmalıyız. Kafamda ki en ufuk kırıntısı dahi gidene kadar ‘Hayır’ dedim kendi kendime, bunu yapmayacağım. Deli misin sen? Seni liğme liğme eder.-ler-… Üstüme geçirdiğim büyükbabamdan kalma gibi duran siyah takımımla kendimi aynada süzdüm, gerçekten fazlasıyla inektim. Tanrı aşkına her şey onun suçuydu beni bir aptal gibi giydirmeyi başarmıştı. Neden beni çağırıyordu ki yanında? Okulda düzenlenen bir geceye kızlarla gitmek onun namını mı ele geçirirdi? ‘Geliyorum’ diye bağırdım ikinci kez kapıya doğru, ceketimi üstümde son kez düzeltirken. İyi ki saçlarıma jöle sürmemi falan söylememişti.. Sonra onu gördüm… Seninle ilk tanışmamız böyle olmuştu tam da yıldızların altında…..-‘’

Çok saçma dedim. Gerçekten öyle, eğer bir aşk mektubu yazacaksan ki öyle gözüküyor bunu okuyacak kişinin anlayacağı nitelikte yazmaya özen göstermelisin. Elime aldığım bir diğer kağıdı da diğer anlamadıklarımın yanına attım, bari tarih atsaydınız?

Aslında tüm bu haykırışlarım ve isyanlarımın tek sebebi Louis’e hala şaşıracağı bir şey bulamamış olmamdı. Gözlerimin önünde ağzının aldığı şekli canlandırdığımda her şey netleşiyordu, dolu kahkahası tüm odada yankılanacak birbirimize sarılacak ve akşamı birlikte öpüşerek geçirecektik.. Çok basit.

‘Erkek arkadaşlar için sürprizler’ ciddi ciddi internette bunun üzerine araştırma yaptım, fazla şaşıracağım ya da sonumuzun benim hayalimde canlandırdığım gibi biteceği hiçbir şey bulamadım. Sohbet sitesinde kızlar kendi erkek arkadaşlarıyla ilgili yorumlarda bulunurken kendimi o yorumlara cevap atarken bulmuştum, telaffuzu yazılmasından zor bir takma adı olan kız bana yardım edeceğine dair yeşil ışık yaktığında şansımın arttığını düşünüyordum, oysaki kızın tek yazdığı; ‘Senin için anlamlı olanı, onunda görmesini sağla. Erkekler bazen cidden kör olabiliyorlar, her gün gördüklerine karşı bile.’

We are a secret, can't be exposed.(Larry Stylinson-1D Atty 2013 En iyi BoyxBoy)Where stories live. Discover now