Just In Your Eyes I Can See The Real Love

4.2K 171 45
                                    

Biliyorum çok geç geldi ama bir türlü yazamadım yok Bursa yolculuğu yok okul ve ilk günden ödev tam oturdum dedim akrabalar geldi. Ama 5 dk içinde son kısmı yazdım. Ciddiyim en fazla 10dk da yazmışımdır o da sizi bekletmek istemediğim için umarım beeğnirsiniz :( Ve VE KAZANDIK! BİZ KAZANDIK. ÇOK TEŞEKKÜRLER BUNUN İÇİNDE.

İyi Okumalar! 

‘’Ne demek o seni öptü ve sen de onu kovdun?’’ Neden bu kadar kızdığını anlamıyorum, eğer gerçekten iyi polis, kötü polis kavramı varsa Mona şuan kötü polisi oynuyor.

‘’Kovdum, neden başta karşı koymadığımı bile bilmiyorum’’ Beyaz tişörtümü dolaptan çıkarıp üstüme geçirdim. Yerimden kalktığım için, bakışlarını olduğundan daha da sinirli hale getirdi.

‘’Bana şöyle bakmayı keser misin?’’

‘’Sende salak gibi davranmayı keser misin? Hafızanı kaybetmiş olabilirsin, hayır yani beynini nerede unuttun?’’ Düşünüyormuş gibi yaptı. ‘’Ya da duygularını? Hiç komik değil Harry nereye sakladıysan çıkar onları yoksa seni fena pataklayacağım’’ Ellerimi ben masumum şeklinde kaldırıp, yerdeki çantamı kaptım. O da arkamdan merdivenleri sertçe inerek geliyordu.

Neyse ki raporum bitmişti ve doktor okula gitmemim iyi geleceğini söyledi. Hiç sanmıyorum.

‘’Eğer okulda da böyle davranırsan seni tanımıyormuş numarası yaparım’’ Omzuma çarpıp hızlıca yürüdü.  Adımlarımı hızlandırarak ona yetiştim, kolumu omzuna attım. ‘’Biliyor musun buna kimse inanmaz’’ Ben sırıtmaya devam ederken o da kaşları çatık halde beni süzüyordu. Ellerini göğsünde birleştirip, omzundaki kolumu itti.

*

Beden dersinden nefret ediyorum. Futboldan nefret ediyorum. Basketboldan nefret ediyorum. Voleyboldan da nefret ediyorum. Ha birde Louis Tomlinson’dan da nefret ediyorum.

‘’Styles! Defansa geçecek misin yoksa davetiye mi getirelim?’’ Koçun uyarısıyla, ıslak çimenlerde koşup yerimi aldım. Bilin bakalım karşı takımda kim vardı. Ha! Louis. Ofansif yönden durumunun ne kadar iyi olduğunu bilmiyorum ama şuan bana bakışlarından en iyi oyununu oynayacağına eminim.

Düdük çaldığında, kulağımda oluşan çınlama yüzünden birkaç dakika oyuna odaklanamadım. Bu dakikalardan sonra kendime geldiğimde boğa içgüdüsüyle üstüme doğru depar atan bir Louis gördüm. Biliyorum onu durdurmalıyım ama bakışlarını beni yiyecekmiş gibi. Dibime kadar geldiğinde ona blok yapmaya çalışıyordum ama ayaklarım sanki yeni yürümeyi öğrenen bir çocuğun ki kadar dengesizdiler. Bana çalım atarak, topa vurdu. Ve gol. Aslında şu an gökyüzünün ne kadar güzel gözüktüğünden falan bahsetmeyelim çünkü omzuma öyle bir geçirdi ki kendimi çimenlerde buldum.

Başımda dikilen 2 kişi ellerini sallıyorlardı. Başımın dönmesi geçtiğinde aslında sadece 1 kişi olduğunu fark ettim. Elimden tutup beni kaldırdı. Kafamı sahanın öbür tarafına çevirdiğimde, zafer edasıyla bana gülümseyen Lou duruyordu. Ona kimsenin bana bakmadığından emin olduktan sonra orta parmağımı gösterdim. Dudaklarını büzüp üzülmüş numarası yaptı, senin işin bitti diye söylendikten sonra oyun tekrar başlamıştı.

Sözlerimi geri alıyorum, asıl benim işim bitti. Karşı takım atağa geçtiğinde top Louis ile buluştu. Kafasını toptan kaldırıp, benim nerede olduğumu süzdüğünde, bana doğru koşmaya başladı. İlk hareketi gibi omzuma çarpar diye planlamıştım ama beni düşüncelerimden uyandıran Louis’in muhteşem falsosuydu kafama çarpan sert topla tekrar yerle bütünleştim. Kulağıma gelen karışık sesler içinde onunkini ayırdım.

We are a secret, can't be exposed.(Larry Stylinson-1D Atty 2013 En iyi BoyxBoy)Where stories live. Discover now