We Had No Choice But To Hide

4.8K 193 50
                                    

Merhaba. Bu bölümden umarım zevk alırsınız çünkü ne yazacağımı gerçekten bilmiyordum. Olaya biraz aksiyon katalım dedik arkadaşımla sağolsun bu bölüm onun fikriydi çok yardımcı oldu ona buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Öpüldün Duygu'cuğum <3 

-ÖNEMLİ- OKUYUN LÜTFEN-

BİLİYORSUNUZ WATTPAD DAKİ YARIŞMAYA KATILDIM BOYXBOY KATEGORİSİNDE BU HİKAYEYLE VE EĞER GERÇEKTEN SEVİYORSANIZ OYLARINIZI EKSİK ETMEZSİNİZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM. VOTE YAPANLARDA GÖZÜMDEN KAÇMIYOR ONLARDA OY VERİRSE MUTLU OLURUM. 

Yorumlarınızı ve Votelerinizi eksik etmeyin. İyi okumalar!

‘’I will love you till the end of time’’ – (Seni hayatımın sonuna kadar seveceğim)

Aklıma takılan şarkıyı mırıldanarak okulun koridorunda yürüyordum. Dün gecenin verdiği nahoşluk mu dersiniz, yoksa ilk defa fazla mutluluğun beni ele geçirdiğini mi bilmiyorum. Dolabımın yanına gelip fazlalık kitaplarımı attım ve kimya kitabımı aldım. Kapağı kapattığımda karşımda dikilen birisinin olmasına alışamadığım için küçük dilim bir yerlerime kaçtı.

‘’Seni tanımıyorum bile’’ elimden geldiğince sakin konuşmaya çalışsam da sesim yüksek çıkmıştı. Karşımda dikilen sarışın çocuk bir adım geriledi. Ve aklına bir şey gelmiş edasıyla elini saçlarına geçirdi. Ah evet sahte sarışın seni! Diplerini gördüm!

‘’Lou-Louis seni çağırıyor’’ Derin bir nefes aldı ‘’Tuvalete’’ Yüzümdeki şaşkın ifade pozisyonunu korurken. O arkasını dönüp gözden kaybolmuştu bile. Tanrım inanamıyorum hem saklanmamız gerektiğini söylüyor sonra kim olduğunu bilmediğim bir çocuğu yollayıp beni tuvalete çağırıyor. Kendi gelse daha az şaşırırdım.

Tuvaletin kapısında öylece dikilirken son kez saçlarımı düzelttim ve içeri girdim. Tezgahın –Muslukların olduğu yere ne deniyorsa sgsdghd- üstüne oturmuştu. Ayaklarını dengeli bir biçimde sallıyordu.

‘’Bir an yolda kayıp düştün sandım’’ gülerek yanıma geldi. Kollarıyla belimi sardı ve dudağıma hafif bir öpücük bıraktı.

‘’Louis’’ sesim o kadar huysuz çıkmıştı ki belimdeki eli de istemsizce geri gitti.

‘’Ne yapıyorsun?’’ ellerimi iki yana açıp cevap vermesini bekledim tek yaptığı tekrar belime dolayıp dudaklarımı sömürmekti. Elimi saçlarından geçirdiğimde elimde olmadan inledim. Dudaklarımızı ayırdı ve alnıma öpücük bıraktı.

‘’Bazen çok mızmız oluyorsun Harry’’ Az önceki öpücüğün şokunu atlatamadığım için kekeliyordum. ‘’Se-Sen kimsin ve benim duygusuz Lou’ime ne yaptın?’’ Dediklerim onu neşelendirmiş olmalı kahkahası yankı yapıyordu tuvalette.

Tuvalette. (!)

‘’Bebeğim bence beni daha çok seveceksin diğeri çok huysuzdu. Dün akşam o piçi yok ettin. Ama istersen geri getirebilirim’’ Kısılan gözlerini benim iyice açılmış gözlerime dikti. Söyledikleri karşısında ne yapacağımı bilmiyordum. Bir dakika Bebeğim mi?  Louis. Lütfen SüperGay olduk sayende.

‘’SüperGay ayaklarını bırak Lou, o çocuk kimdi az kalsın kalp krizi geçiriyordum!’’ Sinirden sesim yüksek çıkmıştı. Elimde değil saklanmak isteyen o ifşa eden de o. Arkasını döndü, yerdeki çantasını sırtına takıp kapıya doğru ilerledi.

‘’SüperGay ha? O mu o benim en yakınım, okuldaki diğer ucubelerden değil korkma’’

‘’Louis gitme!’’ Kapı kulpunu geri bıraktı ve bana doğru döndü. İkimizde çantamızı yere atıp birbirimize doğru hızlıca yürüdük. Uzun parmaklarımla başını avuçladım, dudaklarını benimkilere bastırdı. Yumuşak ve sıcak eli tişörtümün içinden girip tenimi okşuyordu.

We are a secret, can't be exposed.(Larry Stylinson-1D Atty 2013 En iyi BoyxBoy)Where stories live. Discover now