2 - Tur.

7K 515 71
                                    

Eşyalarımı dolaba yerleştirip biraz yatakta uzandıktan sonra çoktan iki saat geçmişti bile. Odadan çıkıp aşağı kata ilerledim. Merdivenlerden inip aşağı katta öylece dikildim. O sırada biri "Bizi mi arıyordun?" dediğin de arkamı döndüm. NamJoon dikiliyordu "Evet." dedim gülümseyerek. 

"Mutfaktalar, bu taraftan." sol tarafa doğru ilerlediğinde bende peşinden gittim. Bir koridora girdiğimiz de sesler gelmeye başlamıştı.

"Ya bıraksana onu!" sesin sahibini çıkaramamıştım.

"Sen bırak şunu!"

"Dökeceksiniz şimdi." bu ses SeokJin'in sesiydi.

Biz mutfağa girdiğimiz de tüm gözler bize daha doğrusu bana çevrildi. Bende karşımda ki manzaraya baktım.

Taehyung ve Hoseok, mutfak taşının yanında ortada ki bir tabağı çekiştiyordu. Sanırım bunun için tartışıyorlardı. SeokJin, ocağın başında bir şeyi karıştırıyordu. Jungkook masada elinde çatal ile ağzına domates götürüyor, Jimin ve Yoongi'de ellerinde ki kağıtlara bakıyorlardı. Ama şimdi hepsinin odak noktası bendim.

"Aa geldi! Hadi yiyelim artık." Taehyung konuşurken birden tabağı çekip masaya oturdu. Sanırım Hoseok'un biranlık şaşkınlığından faydalanmıştı.

"Yemekler hazır." dedi SeokJin.

"Masaya geçelim." NamJoon bana masayı gösterdiğin de tedirgin bir şekilde masaya ilerledim. Benki gözümü bile kırpmadan birilerini vuracak, hedefi ıskalamayacak, ok kullanabilen, hızlı koşan, müthiş dövüşen birisi olarak hayatımda gerildiğim nadir anlardan birindeydim.

"Sen başa otur." dedi SeokJin masanın bir ucunda ki sandalyeyi göstererek. Başımı olumsuz anlamda salladım "Hayır, sizin yerinizi almak istemem." dediğim de eliyle diğer ucu gösterdi "Ben orada oturuyorum. Yeni üyemiz olarak sende orada otur." dediğin de eliyle tekrar benim sandalyemi gösterdi. Kafamı tamam anlamında salladım ve sandalyeye oturdum. Yemekleri Jungkook bölüyordu. Herhalde en küçük olduğu için işler ona kalıyordu.

Teşekkür ettim ve herkes yemeye başlayınca bende başladım.

Yemek gerçekten lezzetliydi. Kafamı kaldırıp masadakilere baktım, en azından odak noktası artık ben değil, yemekti. Rahatlayıp yemeğimi yemeye devam ettim. Bittiğinde neredeyse üzülecektim. Eğer tüm yemekleri SeokJin yapacaksa buradan asla gitmeyebilirim.

"Yemek bittiğine göre sana evi gezdirmeliyiz." dedi SeokJin. Olur anlamında kafamı salladım. Silah deposunun, toplantı odasının nerede olduğunu bilmeliydim.

"Ben yaparım!" Taehyung birden atladı.

"Tabii canım senin gibi bir deliyle, bir kızı baş başa bırakırız ya sorma." dedi Yoongi ona bakarak.

"Deli değilim ben." dedi omuzlarını asıp küserek. Gülmemek için kendimi zor tuttum çünkü çok şirin gözüküyordu.

"Ben hallederim," dedi SeokJin ve bana baktı "Yemeğin bittiyse gidelim?"

"Tamam." dedim ve masadan kalkıp diğerlerine selam vererek mutfaktan çıktım. Şmidi evi daha iyi inceleyebilirdim. Mutafağa girilen koridorda başka kapı yoktu ama duvarlarda yine tablolar vardı.

"Tabloları seviyorsunuz sanırım?" dedim.

"Evet, özellikle NamJoon. Bunların çoğunu o getirdi." dediğin de tekrar tabloları inceledim. Çok gerçekçi ve ilginç duruyorlardı. Koridordan çıktığımız da tekrar hole geldik. Holün karşı tarafında bir koridor daha vardı, SeokJin o tarafa yöneldi.

"Bu koridorda çalışma odaları var. Her üyenin kendine ait çalışma odası var." dedi ve koridorun sonuna ilerledi "Burası senin odan. İstediğin gibi dekore edebilirsin." dediğin de şaşırmıştım. Amerika'da yaşadığımız evde baya güzeldi ama burası daha inanılmazdı.

EKİP: Yeni Üye |SeulMin| ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin