19 - Yakınlık.

3.8K 330 60
                                    

3 gün sonra;

Yataktan doğrulup rahat bir şekilde esnedim. Üç gecedir ilk defa güzel bir uyku çekmiştim. Yine kabus görmüştüm ama önceki gecelere göre daha rahattım. Küçük yatağımdan ayaklarımı yere sarkıttım. Odam çok küçüktü ama başka oda yoktu. 

Odadan çıktığımda direk karşı odamdan çıkan Jimin ile karşılaştım. 

Gülümseyerek "Günaydın," dediğinde bende aynı şekilde karşılık verdim. 

Birlikte koridordan çıkıp büyük salona girdik. Koltuğun birinde Yoongi, diğerinde Hoseok yatıyordu. Diğer küçük odada Jungkook, Taehyung ve NamJoon yatıyordu. KiJo ve Jin'de Jimin'in odasında Jimin ile kalıyorlardı. Bir küçük odayı ise tek bana vermişlerdi. Tabii oda bana verilirken Taehyun biraz itiraz etmişti ama Yoongi "İstersen git onunla aynı odada yat, ister misin?" diyerek onu susturmuştu. 

"Kahvaltı hazırlasak iyi olur," derken mutfağa giriyordum. Jimin'de arkamdan geldi.

Onun yanındayken sebepsizce biraz heyecanlanıyordum. Bu diğerlerinin yanındayken olmuyordu. Jimin uzanıp dolaptan bir şeyler alırken bende belli etmeden onu izledim. Çok güzel bir yüzü vardı. Gerçekten çok güzeldi. Kusursuz denilebilirdi. Gözlerinini gülünce kısılması çok tatlıydı. Biraz soğuk duruyordu ama öyle değildi. Diğerleriyle birlikteyken inanılmaz neşeli biri oluyordu. Anladığım kadarıyla en çekingenleri Jimin'di.

"Seulgi bana bir bıçak verebilir misin?" Jimin'in konuşmasıyla hemen bir bıçak bulup ona verdim ve bende yardım etmeye başladım.

Jimin yemek yaparken daha da mükemmel görünüyordu.

Düşünceleri başımdan def edip kahvaltıya odaklandım. Kahvaltı masasını hazırladığımızda hala kimse uyanmamıştı 

"Seulgi...Ben şey... Sana sormak istediğim bir şey var?" Jimin'in şüpheyle konuşması beni meraklandırmıştı "Tabii ki?"

"Kahvaltıdan sonra benimle bir yere gelir misin? Uzak bir yer değil. Göstermek istediğim bir yer," biran duraksadı "Yani istersen gelir misin? Gelmesen sorun olmaz." Biraz gerilmiş gibiydi. Ne diyeceğimi bilemeden öylece bakakaldım. Nereye götürecekti ki? 

"Gelmezsen sorun değil gerç-" sözünü yarıda kestim "Gelirim." 

Jimin söylediğim şeyle öylece kalakaldı. Yanaklarımın hafif ısındığını hissediyordum.

"Ben diğerlerini uyandırayım." dedim ve yanından ayrıldım. Salona girip elimi yanaklarıma götürdüm, gerçekten sıcaktın. Jimin'in arkamdan baktığını hissediyordum o yüzden belli etmeden Yoongi'nin yanına gidip onu uyandırdım o uyanırken Hoseok'da uynamıştı. Jimin'de diğerleri uyandırıp geldi. 

Güzel bir kahvaltı yapmıştık. Garipti ama üç günde bu eve çok alışmışlardı. Tabii bende alışmıştım.

Bu çocukların çok farklı bir neşesi vardı, hayata bambaşka bakıyorlardı sanki. Ne olursa olsun birbirlerine bağlılardı ve neşeleri hep yerindeydi. Birbirleriyle uğraşıyorlardı ama bu o kadar sevimliydi ki. Birbirlerini ne kadar sevdikleri belli oluyordu. Kahvaltı masası toplanırken bende lavaboda elimi yıkadım. Lavabodan çıkarken karşımda bir Jimin beklemiyordum.

"Şey gideceğimiz yere yürüyerek gideceğiz," kurduğu cümle biraz saçma olmuştu bunu kendin de fark etmiş olacak ki durup yüzünü buruşturdu "Rahat bir şeyler giyebilirsin." dedi. Kafamla onayladım. 

Odama girince derin bir nefes aldım. 

Normalde olsa dolaptan kıyafet seçmekte zorlanabilirdim ama şuan pek seçeneğim yoktu. Üç gün önce aldığım kıyafetler dışında yanımda bir şey yoktu. Hava serindi. 

EKİP: Yeni Üye |SeulMin| ✅Where stories live. Discover now