EKİP: Yeni Üye |SeulMin| ✅

11 - Saldırı

"O zaman iki ekipte aynı sebepten ortadan kayboldu." dedi NamJoon.

"Bu işi araştırmak istiyor musunuz? İstemeyen olursa anlayışla karşılarım." dedi SeokJin. Kimse karşı gelmedi "Ve en baştan gördüğünüz gibi bu iş kesinlikle tehlikeli."

Yine kimseden olumsuz bir cevap gelmemişti. Tehlikeli olduğu belliydi ama ne olduğunu çok merak ediyordum. İki farklı zamanda iki ekip öylece ortadan kaybolmuştu ama kimsenin ruhu duymamıştı.

Uykumun geldiğini hissettim. Esnememek için kendimi zor tutuyordum.

"Benim uykum geldi, yatmaya gidiyorum." dedi TaeHyung. Diğerlerine selam verip gitti. Sonunda hepimiz odalarımıza çekildik. Jungkook ve SeokJin yatmadan güvenliği düzenleyeceklerdi. Ve bende silah odasından odama bir silah aldım. Ne olur ne olmaz.

X X X

"Bugün bir şey yoksa ben şehre gitmek istiyorum." dedim masadakilere.

SeokJin kafasıyla onayladı "Bir işimiz yok. Tek başına mı gideceksin?" dedi.

"Gelmek isteyen olursa sorun değil, tek başıma da gidebilirim. İşim çok değil, Birkaç parça kıyafet alacağım sadece." dedim kahvaltılıklardan alırken.

"O zaman tek başına gitmesen iyi olur. Yani ne olur ne olmaz. Biri daha seninle gelsin." dedi.

"Jimin abi gitsin, hepimiz doluyuz bugün." dedi Jungkook biranda. Jimin'e baktığımda sinirli bir şekilde Jungkook'a bakıyordu.

"Ben boşum ama," dedi TaeHyung şaşkın bir halde.

"Sizin Hoseok abimle işiniz var." dedi Jungkook.

"Yok işimiz," dedi TaeHyung inatla. Kafası karışmış görünüyordu.Benimde kafam karışmıştı. Ne çeviriyorlardı?

"Var işimiz, sus da yemeğini ye." dedi Hoseok. Hepsi çok şüpheli görünüyorlardı. Masadakilere dikkatle baktım. Birbirlerine bakıp duruyorlardı.

"Tamam Jimin gitsin," dedi SeokJin.

"Ben hazırlanayım." dedim ve masadan kalktım "Siz masayı kaldırsanız olur mu?" dedim şirince gülümseyerek. Herkes mırıltı sesleriyle onayladı. Bende hızla odama gittim. Üç gün önce olanlar yüzünden çocuklar hala tedirgindi. O adamın kim olduğunu hala bulaşamamıştık. Evin güvenlik sistemi üst düzey olmuştu ve Merkez'e de haber vermiştik. O adamı merkez gönderdiyse, haber vermeseydik bunu tuhaf bulabilirlerdi.

Bugün aslında kendim gitsem daha rahat olabilirdi. Alışveriş yapmam lazımdı ve yanımda bir erkek buna katlanabilir miydi emin değilim.Çok kararsız biri değilimdir. Genelde ilk beğendiğim şeyi alır hızla çıkarım.

Hava bugün yine sıcaktı. Dolaptan sarı göbeği açıkta bırakan tişörtümü ve siyah şortumu alıp hemen giydim.(Giydikleri ve Seulgi Multimediada.) Altına beyaz spor ayakabbılarımı giyip saçlarımı açtım. Aynanın karşısında yüzüme hafif renk verip, küçük sırt çantamı çıkardım. İçine cüzdanımı, telefonumu koydum. Görevlerde sırt çantasına alıştığım için normal çantayı taşıyamıyordum. Bu çantalar bana daha çok güven veriyordu. Aynada kendime baktım.

Biraz daha makyaj yapmama gerek var mıydı? Bu çok günlük mü olmuştu?

Aynada kendime şaşkınca baktım. Neden bunu düşünüyordum ki? Sonuçta bu tarz şeyleri normalde takmazdım.

Jimin ile alakası olabilir miydi?

Hayır.Neden öyle bir şey olsun ki. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp hızla odadan çıktım. Aklımda ki çılgın düşüncelerin biran önce uzaklaşması gerekiyordu. Aşağı kata indiğim de salondan Hoseok ve TaeHyung'un sesleri geliyordu. Salona dönüp ilerledim.