EKİP: Yeni Üye |SeulMin| ✅

6 - Dinazorlar

SeokJin odaya gidip hazırlanmamı söylemişti. Odama çıkıp sırt çantamı çıkardım. Dolaptan bir şort ve bir tişört koydum, çantanın içine ne olur ne olmaz diye en altlara iç çamaşırı da koymuştum. Makyaj masamın üzerinden bir saç tokası alıp saçlarımı topuz yaptım. Dolaptan spor ayakkabılarımı da alıp aşağı kata indim.

"Hazır mısın?" dedi TaeHyung heyecanla "Bizde ne zamandır oraya gitmeyi planlıyorduk, bu harika olacak. Dediğinde boşluğundan faydalanmayı düşündüm "Nereye?"

"Asla söylemem, sürpriz. Sinsi kız ağzımdan laf almaya çalışıyorsun."dedi ve kapıdan çıktı.

"Hadi arabaya gidelim, diğerleri geliyorlar." yanıma gelip dikilen Jimin'e baktım. Üzerinde tişört duruyordu ama pantolonunu değiştirmişti. Diz kapaklarının üstünde duran bir şort giymişti. Demek ki gerçekten ıslanacağımız bir yere gidiyorduk.Sahil kenarı falan olabilirdi.

Arabayı bahçeye getirmişlerdi. Aslında büyük bir minibüstü. Yani şu iş adamlarının kullandığı büyük siyah minibüslerdendi.Koltuklar üç sıra halindeydi. Göreve giderken koltukları döndürüp karşılıklı yapıyorlardı ama şimdi koltuklar arka arkaya sıralanmışlardı. Tam arkaya bineceğim zaman Jimin kolumdan tuttu. Ben kolumdaki eline bakarken o da hızla elini çekti.

"Sen öne otur, daha rahat edersin." dedi ve ben bir şey demeden araca bindi. Bende geçip öne oturdum. Bir dakika kadar sonra SeokJin ve Yoongi ellerinde iki sepetle geliyorlardı. Piknik falan mı yapacaktık?

Sürücü koltuğuna SeokJin geçti, Yoongi arkaya oturdu. TaeHyung benden önce bahçeye çıkmıştı ama arabaya gelmemişti. Hoseok ve NamJoon'da evden çıkıp kapıyı arkalarından kapattılar, o sırada evin yantarafından Jungkook ve TaeHyung çıktılar.

Onlarda arabaya bindiğinde SeokJin arabayı çalıştırdı "Gideceğimiz yer bir saatlik mesafede." dedi bana. Kafamı tamam anlamında salladım.

"Seulgi öndesin şarkı açsana!" TaeHyung bana seslendiğinde radyoyu açtım ama saçma bir şarkı çalmaya başladı "Şarkı zehirlenmesi yaşıyorum." dedi Yoongi. Kanalı değiştirdim ama yine kötü bir şarkı çıkmıştı "Şey flash bellek falan var mı? Burada güzel bir şey yok." dedim arkaya doğru.

"Burada var." SeokJin önümde ki kapağı gösterdi. Kapağı açtığımda içinde bir sürü flash bellek vardı. Birini alıp taktım ve güzel bir şarkı çalmaya başlamıştı "Bu kalsın!" (Buradan sonra Multimedia'da ki şarkıyı açıp okursanız daha zevkli olur şarkı Junggigo - Too Good )

Arabada şarkı dinleyerek ve gülerek tam bir saat geçmişti. Sıkılacağımı düşünmüştüm ama tak aksine çok eğlenmiştim.

"Biz adamın bize ateş etmesini bekliyorduk, o sırada TaeHyung yere kustu, o sırada adam da kustu. Çok komikti." Hoseok'un anlattıklarıyla kahkaha attım. Kahkaham arabanın sallanması ile son buldu. Ana yoldan ayrılıp, ormanlık bir alana gireli çok olmuştu. Yola bakıldığında daha önce fazla araba geçmediği belliydi.

Araba durduğunda etrafıma bakındım. Buradan sonra etraf tamamen ağaçtı.Arabann geçebileceği bir yer yoktu.

"Buradan sonra yürüyeceğiz ama çok az bir mesafe." dedi SeokJin. O arabadan inerken bende indim ve sırt çantamı taktım. Etraf çok güzeldi. Her yer yeşilin farklı bir tonundaydı. Ağaçlar çok büyüktü ve inanılmaz canlıydı. Bir ağacın tepesinde renkli bir kuş vardı, hızla uçup gittiğinde arkasından bakakaldım.

"Burası bizim gizli yerimiz. Bizden önce buradan sadece dinazorlar bulundu."yanıma gelen TaeHyung'a gülerek tepki verdim "Harika bir yer."

"Daha görmedin ki." dedi ve önden yürümeye başladı. Diğerleri de ellerinde sepetler ile yürümeye başladığında onlara katıldım.