Özel Bölüm

3.8K 354 130
                                    

Healer - Eternal Love  ile okumazsanız hiçbir etkisi kalmaz. Multimedia'ya koydum, olmazsa playlistinizden açın, indirin bir şey yapıp o şarkıyla okuyun. Öptüm :')

Üzerimde ki elbisenin askılarını düzeltip, üzerini henüz giyinmiş Jimin'e baktım. Üzerine bol bir gömlek, altına da şort giymişti.

"Elbise üzerine tam olmuş, ben aldım sonuçta." derken yanıma gelip, dudağıma bir öpücük bıraktı.

Elini tutup çekiştirdim "Hadi yemeğe."

Otelin, restoranına indik. Rezervasyon yaptırdığımız kısma geçerken, bir kaç kadının bakışları Jimin'deydi. El ele tutuştuğumuzu, parmağımızdaki yüzükleri falan da mı görmüyorlardı bu yaratıklar?

"Keşke evlilik cüzdanını getirseydim," dedim fısıltıyla.

"Efendim?" Jimin sesimi duymuştu. Gülümsedim. "Yok bir şey, acıktım." 

Görevli bizi restoranın balkonuna çıkardı. İki kişilik, lüks masa çok güzel görünüyordu. Jimin bir kibarlık yapıp sandalyemi çekti. İçeri doğru baktım, kadınların bazıları buraya bakıyordu. Kıskanın yaratıklar.

"Perdeyi kapatır mısınız?" Jimin'in görevliye söylediği şey üzerine görevli hızla içeriyi gösteren yere bir perde çekti.

Dönüp ona baktım. Bende aynısını isteyecektim.

"Ne?" dedi kaşlarını çatarak "Adamların sana nasıl baktığını görmedin mi?"

Yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu. Ben onu kıskanırken, o da beni mi kıskanıyordu?

Yemekler geldiğinde afiyetle yedik. 

. . .

"Şu suyu şuraya atma!" dedim tekrar, şezlongdan Jimin'e bakarak. Havuzun içinde küçük bir çocuk gibi bana bakıyordu.

"Sende suya gel o zaman." 

Annesini yanına çağıran minik bir çocuk gibiydi.

"Şuan ıslanacak havamda değilim, güneşlenmek istiyorum." dedim ve tekrar kafamı şezlonga koydum.

Üzerime tekrar sıçrayan suyla, hızla Jimin'e baktım.

"Seni öldürmemi mi istiyorsun?" 

Havuzda ellerini kafasında birleştirip bana bir kalp yaptı "Lütfen,"

Kafamı yana eğip, kabullendim. Bugün rahat vermeyecekti. Üzerimde ki uzun pareo'yu (Hani şu bikinin falan üzerine giyiyorlar ya, efil efil ondan işte.) çıkarıp, şezlonga bıraktım.

Otelin en güzel yanı, bir sürü havuzu vardı ve istersen özel olarak kiralayabiliyordun. Ve Jimin öyle yapmıştı. Büyük havuzun etrafında bizim dışımızda bir iki görevli vardı. Onlarda bize bakmak yerine, klimalı kulübede oturuyorlardı.

Suya alışmaya çalışarak yavaşça ayaklarımı soktum.

Jimin havuzda koşmaya çalışarak, yanıma geliyordu. Bu hali daha da sevimliydi. Yanıma ulaştığında, ben sevimli bir şeyler bekliyordum. Onun yerine kafamı suyun içine gömdü. Altta nefes almaya çalışırken, onun yukarıda güldüğüne emindim.

Suyun altından hızla çıktım.

"Sen öldün!" 

Havuzda kaçmaya çalışırken, bende onu tutmaya çalışıyordum.

"Park Jimin, buraya gel!" 

"İstemiyorum." havuzun diğer ucunda omuz silkti. 

"İyi, bende toplu havuza giderim." arkamı dönüp ilerlemeye başladım. Tabii suyun içinde bu çok zordu.

EKİP: Yeni Üye |SeulMin| ✅Où les histoires vivent. Découvrez maintenant