ZH\2🍀

50K 2.5K 320
                                    


~DÜZENLENMİŞTİR~

Birinin beni çekiştirmesiyle o güzel ve tatlı olan uykumdan uyanmıştım. Yarı açık gözlerle beni çekiştiren kişiye baktım. Tabii ki bunu yapan kişi kuzenimden başkası değildi.

"Hadi kalk Mihrima" Diyerek hâla beni çekiştirmeye devam etti.

" Tamam git ben de kalkıyorum şimdi " Dedim ve tekrardan yatağa yatmaya çalıştım.

"Hayır olmaz Mihrima. Gidemem. Çünkü bugün işe gideceksin ve sen böyle yapmaya devam edersen daha gitmeden kovduracaksın beni"

Diyen Ece'yle gözlerimi aralamıştım. Ben onu nasıl unuturum! Bugün iş vardı değil mi? Gerçekten de geç kalırsam Ece 'yi riske atabilirdim. Ece hâlâ başımda dikilmeye devam ederken yataktan kalkarak paytak adımlarla banyoya yürüdüm. Bir güzel abdest almıştım ve tekrar odaya dönmüştüm.

Ece hâlâ bulunduğu konumdan ayrılmamıştı.

"Tamam Ece artık gidebilirsin. Korkma daha uyumam, şimdi kıyafetlerimi giyineceğim"

Dedim Ece'yi göndermek istercesine. O da artık ikna olmuş olacak ki kapıya doğru yürümeye başlamıştı .Aklıma gelen şeyle Ece'yi çıkmadan evvel durdurmuştum.

"Ece! Orada çalışırken normal kıyafetlerle mi çalışıyorsunuz?"

Bunu dememle Ece'nin aklına bir şey gelmiş olacak ki;

"Aa bak iyi ki hatırlattın. Yok canım orada iş kıyafetlerimiz var. Sen benim giydiğim kıyafetleri giyemeyeceğinden sana başka kıyafet ayarladım. Siyah bir kumaş pantolon ve üzerine uzun bir tunik ayarladım. Sen gittin mi Firdevs ablaya söyle o sana verir giyinirsin."

Dedi ve dışarı çıktı. Bende daha fazla beklemeden kıyafet dolabına doğru yürüdüm. Dolabı açar açmaz ne giysem diye kara kara düşüncelere dalmıştım. Biraz daha baktıktan sonra uzun Siyah bir etek ve üzerine kısa gri bir badi çıkarttım. Daha fazla Ece'yi sinir etmeden hemen üzerimi giyindim. Bu işi hallettikten sonra komidinin oraya yürüyerek çekmeceyi açtım. İçinden Bordo tafta bir eşarp çıkarttım. Aynanın karşısına geçip güzelce başımı yaparak dolaptan kalın topuk ince tabanlı siyah ayakkablarımı ve bordo çantamı alıp odadan çıktım.

Hemen aşağıya inmiştim. Eğer geç kalmışsam bitmiştim. Merdiven basamaklarını bitirdikten sonra Ece'nin bir odadan bir odaya koşuşturduğunu gördüm. Yoksa geç mi kalmıştık!

"Ece bir şey mi oldu ne bu telaş?"

"Saatim geliyor otobüsü kaçıracağım bu yüzden telaşlıyım. Hadi hazırsan çıkalım. Seni oraya bırakırım oradan da otogara geçerim."

"Kahvaltı?"

"Benim şuanlık iştahım yok. Sen de orada yersin, ben hep orada yerim Firdevs abla ile."

Ahh bu Firdevs abla neymiş be.

"İyi tamam çıkalım hadi"

Dedim ve portmantodan deri ceketimi alıp sırtıma geçirdim. Kapıyı açtığımda taksi kapının önünde bekliyordu. İkimiz de geç kaldığımızı anladığımız için hemen binip oradan ayrıldık. Belli bir düzen aldıktan sonra pencereden gittiğimiz yolu seyretmeye başladım. Ne için geldim ne yapıyorum? Hiç aklıma gelir miydi? Yanından bile geçmezdi. İşte gün doğmadan neler doğuyor. Araba biraz daha gittikçe heyecanım ve korkum artıyordu.

Nasıl bir ailedir acaba? Çok mu katı davranırlar? Acaba bana karşı nasıl olurlar?Bana laf söylerlerler mi? Benim bunları düşünmemin amacı ağzımı tutamama korkusu, ben öyle susup oturan bir kız değilim çünkü. Eğer bana birisi laf söylerse bende karşılığını vereceğim ve ben karşılığını verdiğim için oradan kovulacağım. Buna eminim. Aslında benim için bir sorun arz etmiyor fakat Ece için çok büyük bir sorun arz eder bu durum. İçimden bütün duaları etmeye başlamıştım. 'Rabbim, böyle bir şeyle karşılaştırma beni' diye.

ZORAKİ HİZMETÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin