ZH\19🍀

28.3K 1.7K 243
                                    

"Yavaşça kalemin kulağına eğilip dedim ki : " bir daha onun adını
yazarsan, seni de kırarım..."

Cemal Süreya

Şaşkınlığım bir yana, utancım bir yanaydı. Böyle şeyleri ilk kez duyduğumdan mıdır nedir vücudum başka tepkiler veriyordu. En açık göstergesi de bu soğukta kızaran iki yanaktı. Hava soğuktu, fakat bendeki etkisi sıfırdı. Ne diyebilirdim ki buna? Her şeyden utanan ben, nasıl bir tepki verebilirdim?

Af Allah'ım beni bu durumdan kurtar. Cevap hakkı bendeydi fakat ben şuan susma hakkımı kullanıyordum. Gerçi bundan başka kullanacağım bir hakkım da yoktu. Bu söylediği sözler benim içimdeki hissi sanki dışarıya çıkartıyordu. Hayır Mihrima sakın! Sakın böyle bir delilik yapma!

Aslında şaşırmam gereken bir konu daha vardı. Benim ismimin anlamını söylemişti. Ben bile daha bilmezken onun bilmesi...

Her şey birbirine dolanmıştı. Çözülmesi zor bir düğümdü bu durum. Burada yapabileceğim tek şey gitmekti. Adımlarımı hareketlendirdim ve bahçe kapısının oraya geldim. Durdum ve arkama dönmek istedim. Tabii sadece istedim. Bende bunu yapacak cesaret yoktu çünkü.

İçeriye geçip hızlıca Ece'nin yanına gittim.

"Ece! Hadi bitmedi mi işin?"

"Dur bir sakin ol bu ne acele." dedi bana yaklaşarak. Anlaşılan içimdeki endişeyi dışarı dökmüştüm.

"Aceleci falan değilim. Hani işin bittiyse gidelim diye şey yapmıştım."

" Bunu diyende bile acelecisin"

"Neyse ne bittiyse gidelim." dedim artık pes ederek.

" Evdekilerle vedalaştın mı?"

"A bak az daha unutuyordum. En iyisi gidip onlarla da helalleşeyim." diyerek Ece'nin yanından ayrılacakken tekrar durdum.

"Odalarındalar mı?"

"Şimdi salona geçtiler." dedi. Başımla onayladım ve yanından ayrıldım.

Yavaş ve sakin adımlarla salona yol aldım. Yaklaştıkça orada olduklarını anlamıştım. İçeride sadece Ali dede ve Selma Hanım vardı. Tam zamanında gelmişim.

Kendimi belli edecek bir şekilde onlara yaklaştım. Benim geldiğimi anlamış olacaklar ki Ali dede bana gülümsemişti. Bende bu gülümsemesine karşılık vermiştim.

"Bir şey mi diyecektin kızım?" dedi Selma Hanım.

"Şey aslında evet."

"Otur o zaman şöyle." dediği gibi gösterdiği yere oturdum. Hafif boğazımı temizledim.

"Malum kuzenim geldi. Artık emanetini ona teslim ettim. Yani benim burada ki işim son buldu. Demem o ki her şey için hakkınızı helal edin. Siz çok iyi insanlarsınız ve çok yardımcı oldunuz bana. Her şey içinde çok teşekkür ederim."

Diyerek konuşmamı bitirdim. İyi konuşmuştum. Aferin Mihrima.

"Ne demek helal olsun hakkımız. Bizde senin gibi biriyle tanıştığımız için çok mutluyuz. İyi ki seni tanımışız. Buraya ara ara gel olur mu? " dedi Selma Hanım. Gerçekten de çok iyi bir kadındı.

Dediklerine gülümseyerek ve başımla onaylayarak cevap vermiştim. Ali dedeye baktığımda henüz ağzını açmamıştı. Bir şeyler tasarladığı kesindi.

ZORAKİ HİZMETÇİDonde viven las historias. Descúbrelo ahora