ARKASI YARIN 5

2.5K 56 9
                                    

     Sasirmistim,sanirim daha önce böyle bir şeyi Bursa Cumalıkızık köyünde görmüştüm. Herhalde pek çok köyde bu isimde çıkmaz sokak var diye düşünüp bakkala indim...Erkek bir bakkal bekliyordum ama 60li yaslarinda zayıf birr teyze bakkalda duruyordu. Alışverişi yaptiktan sonra bana dönüp "yeni evli ciftsin,ne güzel mesleğin elinde,kalma bu koyde evladim...
     Bu köyün insani gariptir,bu köyün yeri tekin değildir dedi. "Teyzecigim herkes oyle diyor ama ben okumus etmis adamim,bunlarin hepsinin mantikli aciklamasi vardır elbet" dedim...Kadın bir sey demedi,susup gulumsuyordu. Eve doğru tekrar yokuş cikmaya başladım,bu sefer de yine ayni Cin Çıkmazı'nin oldugu bayiri kullanmak istedim.
     Bayirdan çıkarken az önce duvarinda Cin Çıkmazı yazan sokakta bir sey yazmadigini farkettim. Elimdeki posetleri yere bırakıp yakinina gittim...Cikmaz sokak aşırı dar ve uzundu...Ucu gozukmuyordu örülen duvarlardan dolayı. Nerde bu tabela diye ararken kar yagisindan dolayi yere düştüğünü gördüm. Ama bu olaylari kafama takmis olmak bile beni geriyordu.
     Eve vardigimda Füsun uyuyordu...Dun geceki uykusuzluğu belli ki bugün çıkıyordu. Ben de ortaligi toparladim. Kitapligimi düzenledim. Okullarin acilmasina zaten çok da fazla bir dönem kalmamıştı. Füsun'un uykusu kisa sürmüştü...Aslinda bu biraz iyi olmuştu,uykusunu alamamisti bari gece rahat uyuyabilecekti. Birlikte karnimizi doyurduk,beraber kartlardan fal baktik,anlayacaginiz iyi bi zaman gecirdik.
     Gece uykumuza cekilmeden önce Füsun bana köyde kalıp kalmayacagimizi sordu..."Derse girene kadar karar vermemekten yanayim"dedim. Peki der gibi başını salladı,gaz lambalarini sondurup kapıları kilitleyip odamiza çıktık ve uyumaya basladik.
Ucuncu Gece Yasananlar (Fusun Hanim Anlatiyor)
     Fuat banyoda sakal trasi oluyordu. Ben de pencere önünde saçlarımı tariyordum...Aradan 10-15 dakika geçtikten sonra Fuat geldi. Yorgunluğu gözünden belliydi ama bu gece uyumasini istemiyordum. Bir önceki gece gördüğüm çocuklar beni hayli korkutmustu...Ama ona bunu anlatamazdim. Fuat uykuya dalmisti bile...Ve benim için kabus gibi bir gece yine başlamıştı...Ortalik sessiz sakin olmasina rağmen,sokaktan insan gecmemesine rağmen her yerden tıkırtı sesleri duyuyordum. Sanki kapimiz zorlaniyor gibi hissediyordum ama artık aşağı inmeye gücüm yetmezdi.
     Ben uykuya dalmaya calisiyordum ama tıkırtı sesleri arttikca artiyordu...Daha fazla dayanamayıp aşağı inmeye basladim. Merdivenlerden inince bahçede bembeyaz bir at olduğunu farkettim. hayatimda gördüğüm en güzel hayvandi belkide...Bizim bahcemizde otlaniyordu.
     Oylesine guzeldi ki Fuat'i uykusundan kaldırıp ona göstermek istiyordum...Acikcasi uzun zamandir hiç bu kadar mutlu olmamistim. O hayvanı orda görmek ilginç bir sekilde beni mutlu ediyordu ama gecenin karanliginda elimde gaz lambasi olmasina rağmen beni farketmemisti. Tek bir noktaya odaklanmış,ordan kafasini ayirmiyordu...Ben de onun baktığı noktaya baktim,hic bir sey yoktu.
     Ama hayvan sanki ordaki biriyle iletisime geçiyor gibiydi ve aniden şaha kalkıp ormanın derinliklerine doğru kosmaya basladi...Ben de onunla birlikte hemen üst kata koştum...Üst kat ormanı görüyordu. Ve sihirli bir sey görmüştüm adeta...O beyaz at bembeyaz ışıkların arasında ormana yürüyordu.
     Arkasından koşmak istedim ve o sirada Fuat'in beni tuttuğunu gördüm. Pencere acikti,tek ayağım disaridaydi ve belki Fuat 2 saniye daha geç kalsa pencereden aşağı atlamis olacaktim. Fuat Erdag anlatmaya devam ediyor;Fusun'a pencere önünde en az 20 kere seslenmistim ve hic birinde de ses vermemisti. Sanki hipnotize olmus gibi dışarıya bakiyordu. Sirti bana dönüktü,yataktan kalkip yanina doğru yaklasmaya basladim. Bir seyler mirildaniyordu. Belki yillat geçti ama hiç unutmadim söylediği seyi. "Le mehhüme bil lükateyş" arka arkaya bunları mirildaniyor,ben ona yaklaştıkça sesi daha da artiyordu. Ve en son çığlık atarak pencereyi açıp atlamaya yeltendi...Zorlukla tutuyordum,esim cok güçlü ya da yapili birisi değildi ama o an gerçekten çok güçlüydü.
     Bütün gücümle onu tutmaya çalıştım ve içeri çektim. Füsun yavas yavas kendine gelmişti...Söylediği seyin anlamını sordugumda bir sey demiyordu. Hic bir sey soylemiyordu nefes nefeseydi...Su getirdim,suyu ictikten sonra..."Fuat...Fuat ben çok kötüyüm" deyip ağlamaya başladı...
     "Ne oldu hayatim,ne olduğunu anlat"dedim.."Bahcemizdeydi...Ata atlayip gitti ama yine gelecek" diye ağlamaya devam etti...iyice sinirlenmistim ve saglikli düşünemiyordum. "Kim o kim? Füsun soylesene kim o" diye bagirdim..."Adını bilmiyorum...Ne olursun gidelim burdan" dedi. Fusun'un uyku ilacini alip onu bir sekilde uyuttum ama butun gece gözüme uyku girmemisti...Artik kabul etmistim,bu köyde bir şeyler vardi...
    

Türkiye de yasanmis cin ve hayalet olaylariHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin