Türkiye de yasanmis cin ve hayalet olaylari

Üç Gölge Köyü 2

     Babam annemi ve beni salona cagirdi...Anneme dolaptaki sandigi almasını söyledi...Merakla bekledim ne diyecegini,fakat diyecegi her ne ise belli ki annem de bunun farkindaydi. Sandigi Üzgün bir sekilde getirdi. Bana sandiktan dedemden kalma bir kehribar tesbih,bir mühürlü yüzük ve bir de gümüş islemeli silah verdi.  Ben ve annen sehirde ev arayacagiz oğlum . Bu silah ve bu yüzük sende kalsin. Hoca seninle ilgili bir ton vesvese anlatti. Kafama taktigimdan değil,ama bizim de senin de artık onlarla kalmasi sakıncalı. Baska bir yere gidecegiz dedi.
     Ben babama hocanin benim hakkimda ne anlattigini sordum. Babam da,hoca gün boyu seni izlemiş oğlum. Bilmiyoruz ne farklilik gördü ama bana "oğlun ruhunu şeytana secde ettirmis,bu koyde yillar önce böyle bir olay yasandi tekrar yasanmasini istemiyoruz. Tasinizi,taraginizi toplayip terk edin bu köyü" dedi. Basta babamin saka yaptigini sandim ama ciddiydi. Ama babamin benim kadar şaşkın olmamasi beni sasirtmisti.
     "Ne diyorsun baba? Sen neden kabul ediyorsun boyle bir seyi?"dedim. "Kabul etmeliyiz oğlum,bu köyün halki cahildir evimizi ateşe verir canimizi alirlar" dedi. Tekrar tekrar şok olmuştum. O gece sabaha kadar uyuyamamistim...Annem ve babam icerdeydi. Birden büyük bir gürültü koptu. Evimizin camina koskaca bir tas atılmış,tasa bagili olan kagitta arapca bit seyler yazilmisti.
     Gece annemi ve babami uyandirmadim. Aslında çok büyük bir gürültü kopmustu ama onlarin farketmemesi acikcasi sasirtmisti beni. Neyse,daha sonra sabah olduğunda babama olanları anlattim ve gösterdim. Kağıda bakti,"ne yaziyor baba" dedim,"bilmiyorum oğlum"dedi ve kahvaltiya yöneldi. Babamdaki bu vurdumduymazlik ve sakinlik beni sasirtiyordu. Onlar annemle arabaya atlayıp sehrin yolunu tuttular. Ben de komşu koye telefonumu geri almak icin dedemin evine gidecektik. Acikcasi korkuyordum ama gitmek zorrundaydim. Kapidan iner inmez gördüğüm manzara beni şok etti. Babam ve annem arabanın basinda öylece durmuş bana bakiyorlardi ters ters. "Ne oldu size,neden gitmediniz?"dedim. Babam ban "gitme o eve" dedi. "Sen nerden biliyorsun baba" dedim. "Gitme o eve" dedi tekrar. "Bütün köyün gözü ustumuzde,o evde bir seyler oldugunu dusunebilirler,gitmemen bizim icin daha iyi"dedi. Tamam deyip eve ciktim,onlar gozden kaybolunca yola koyuldum.
     Tıpkı annem ve babam gibi koydeki herkes bana ters bakiyor ve davraniyordu...Dedemin evine gitmeden köyün hocasina uğramak istedim. Kapısını caldim pencereden beni gördü. Eliyle bekle der gibi bir işaret yaptı. Beni eve almayip, kendisi dışarı cikmisti. Gel oglum,gel evladim senle konusalim biraz dedi. "Hocam dün babama benim ruhumu şeytana secde ettirdigimi soylemissiniz. Bu ne demek oluyor" diye sordum. Hoca gulerek "öyle dedigimi mi soyledi" dedi. "Evet hocam,ben babamin sozune inanirim" dedim. "Elbette inanacaksin evladim ama o konustugun kisi baban değildir,baban cenaze gününden beri kendinde degil ve annen de öyle. Deden vefat etmeden onceki 1-2 hafta evinizden garip sesler,bagirislar,cagirislar geliyordu. Deden de baban da camimize aylardir ugrramiyorlardi. Onlardaki değişimin herkes farkında fakat dün gorduklerimiz artik bizi emin etti " dedi. "Neler oldu hocam,ben o an bahcedeydim" dedim. "Bak oğlum,belki sozlerime inanmiyacaksin,belki ailene yakistiramayacaksin ama ailen cok yanlis seylerle cok yanlis islere bulasti. Dedenin ölümü onlarin elinden oldu" dedi. "Ne yaptilar hocam anlatin...Geldigimden beri onlardaki değişikliğin bende farkindayim. Ama neden bana yalan soylediler? Neden sizin benim hakkimda kötü seyler soylediginizi ima ettiler" dedim. "Seni de yanlarina çekmek istiyorlar,eger istersen onlarla kalma 1-2 hafta. Üniversite okudugun şehire dön  "dedi.