Bırak Beni

5.5K 378 358
                                    

Sen kendine âşıksın, sen yalancısın

Hatta sevişirken bile yabancısın

Sen kimsin? Sen ne rahat insansın

Bırak...

Ben ayrılamam, sen beni bırak!


ASLAN VE CEYLAN

BÖLÜM 14

"Kalksana artık ya!"

Ali sabahtan beri bitmek bilmeyen bir azimle başında dikilen ve her beş dakikaya bir odaya girip aynı cümleyi kurmaktan çekinmeyen kadına baktı. Bir gözünü aralayıp diğerini hala sımsıkı kapalı tutarken oflayıp yan tarafına döndüğünde odada oflayan tek kişi olmadığını fark etmesi uzun sürmedi.

"Eğer şimdi kalkmazsan akşama kadar aç kalırsın, yemin ediyorum mutfağın kapısını kilitlerim ağlasan bile bir lokma yemek vermem. Sandalyeleri kemirirsin!"

Kadının sesi ninni gibi kulaklarında yankılanırken iç çekerek uyumaya devam etmeye çalıştı. Nasıl olsa ona kıyamazdı, bunun güveni ile yastığı iyice yüzüne çektiğinde odanın kapısının hızlı bir şekilde kapandığını duydu. Pes etmeyecekti biliyordu ama kendisini çok yorgun hissediyordu. Uzun zamandır hiç bu kadar değişik bir güvenle uyumamıştı.

Tekrar sırt üstü pozisyona gelip burnuna dolan gözleme kokularını göz ardı etmeye çalıştı. Of bu da çok çeldiriciydi şimdi! Uykuya yenik düşüp tekrar daldığı zaman yüzüne vuran buz gibi ve hiç bitmek bilmeyen su istilası ile sıçrayarak kalkmak orunda kaldı. Neler oluyordu?

"Seni uyarmıştım! O mavi boncuk gözlerini saçlarımdan çek!"

Ali şaşkınlıkla yüzündeki suları temizleyip kafasına binlerce bigudi yerleştirmiş, pembe sabahlık giymiş ve elinde tuttuğu kocaman bir sürahi ile 'oh oldu' bakışları saçan kadına inanamıyormuş gibi baktı.

"Ama ne yaptın? Her yerim ıslandı!"

"Eğer şimdi kalkmazsan, bu sefer de kaynar su getirir seni şoka sokarım. Sabahtan beri öldüm ya açlıktan! Neyin uykusu bu bu kadar? Bana bak beni uyutup inşallah içki falan içmedin! Ya da dur dur kız falan mı attın diyeceğim ama o da zor... Nedir anlat!"

Ali yıllardır enerjisinden bir şey kaybetmeyen ceza uygularken bile son derece sevimli kadına göz kırpıp gülümsedi ve her yerinin su içinde kalmış olmasını önemsemeyerek ona doğru ilerlemeye başladı.

"Sen varken başka kadın kulağa çok ütopik gelmiyor mu Meleğim?"

Cilveli bir şekilde kahkaha atıp koluna bir tane geçiren kadının haline gülmeye başlarken belinden sarıldı ve saçlarını bozmamaya dikkat ederek kocaman sarıldı. Onun kolları kendisine hep çok iyi gelmişti zaten...

"Ben senin bildiğin kızlardan değilim!"

Ali yeni bir kahkaha dalgası ile tombul yanaklarını sıkarken açılan kapının kendisine sunduğu ziyafetin kokusuna odaklanıp birkaç kez sesli bir şekilde kokuyu içine çekmeye çalıştı.

"Neler yaptın yine? Kokusu ile bile doydum... Hem bu ellerden yemek yemeyeli epey zaman oldu."

Kadın yemeklerinin övülmesinden hoşnut bir şekilde kızaran yanaklarını elleyip gözlerini kaçırırken uyanmasının ne kadar zor olduğunu hatırlayıp tekrar sinirli bir ifade kazanmaya çalıştı. Bunu yaparken o kadar sevimli görünüyordu ki, Ali gülümsemeden edemedi.

"Gel de kendin gör... Yalnız en fazla beş dakikan var. Tansiyonum fırladı senin yüzünden, öldürmek için geldiysen beni direkt söyle."

Ali hınzır gözlerle kadına yanaşıp ellerini hafif tombul beline götürürken kadın da ne yapacağını biliyormuş gibi gerileyip yapma bakışları atmaya başladı.

ASLAN ve CEYLAN #Alsel#Donde viven las historias. Descúbrelo ahora