Son Kez+18

9.2K 392 687
                                    


İstersen kapat kapılarını, açma bir daha hiç

İstersen al beni içeri, tut ölene kadar...

ASLAN VE CEYLAN

BÖLÜM 31

Kafasını kaldıracak gücü, onun gözlerine bakabilecek yüzü yoktu. Kalbi ağzından çıkacakmış gibi atarken sadece bir adım geriledi. Bunu neden yaptığını bilmiyordu...

Korkuyordu...

Biraz olsun umudu oluşmaya başlamışken, düzelebileceklerini bir nebze de olsun düşünmeye alışmışken...

Sesli bir şekilde yutkunduktan sonra mahcup bakışlarını ağır çekimde hareket ediyormuş gibi kaldırıp gözlerine baktı.

Ne diyecekti? Söyleyemezdi. Ali yıkılırdı. Sahiden...

"Ali ben anlamıyorum... Çok saçma..."

Ali'nin anlıyorum der gibi gülümseyerek kafasını salladığını ve kolların göğsünde birleştirdiğini gördü. Güven vermiyordu gülümsemesi. Daha çok... Daha çok kırılgan ve pes etmiş bir tebessüm gibiydi.

Selin sakin kalmaya çalışarak telefonunu masanın üzerine bıraktığında tekrar denedi.

"Beni sevmediğini anlamıştım ama bunu... Anlayamıyorum."

Neden sessizdi? Neden hiçbir şey konuşmuyordu? Ayrıca Rana bu sefer şanslıydın derken neyden bahsediyordu? Ortadan kaybolmasının bir nedeni olduğunu düşünmeliydi.

Ali'nin ayağa kalktığını gördü, son kez gözlerinin içine bakmak gibi bir hataya düştüğünde bakışlarındaki hayal kırıklığı ile kalbinin sızladığını hissetti. Her şeyi onun için yapıyordu, peki ama onu korumaya çalıştıkça neden daha çok kaybediyordu?

Hiçbir şey söylemeyecek miydi? Beklediği tepkiler bunlar değildi. Kafasını sağa sola sallayıp dudağının kenarını kıvırdığını gördü.

'Sana inanamıyorum!' bakışıydı bu... Biliyordu. Yavaş yavaş yanından kapıya ilerlerken Selin nereden geldiğini anlayamadığı bir cesaretle Ali'nin kolunu tuttu.

"Ali... Bir şey söylemeyecek misin?"

"Söylesem ne değişecek?"

Haklıydı, ama yine de Selin'in içi rahatlamıyordu. Kendisini çok kötü hissederken Ali'nin bu denli kayıtsız kalması daha çok korkutuyordu.

"Ben bir şey bilmiyorum..."

Ali yine gözleri ile konuşmaya başladığında Selin utanarak gözlerini kaçırdı ve kolunu tutan parmaklarını gevşeterek onu serbest bıraktı. Gidecekti biliyordu. Ama hiç beklemediği bir şey oldu, Ali gitmek yerine sanki bir şey konuşacakmış gibi ona bakmaya başladığında Selin ondan gelecek hamleyi beklemeye başladı.

"Sen hiçbir şey bilmiyorsun öyle mi? Buna inanmamı mı bekliyorsun gerçekten? Sen dipsiz bir kuyusun Selin..."

Arkasını dönüp birkaç adım attığında Selin ayakta duramayacakmış gibi hissederek masaya tutundu. Onu yine kaybediyordu.

"Bu mesajı yorumlayamıyorum Ali, benim hiçbir şeyden haberim yok."

Ali artık tahammülü kalmamış gibi sinirle ellerini saçlarına götürüp kötü bir söz söylemek istemiyormuş gibi derin derin nefesler almaya başladığında Selin susmasının herkes için daha doğru olduğunu düşündü.

"Kazayı hatırlıyor musun? O sana gözdağıydı. Halam yaptırmış... Bunu da bilmediğini söyleme."

Selin şaşkınlıkla baktı ona, ciddi miydi? Nereden biliyordu? Korkuyla elini karnına götürüp bebeğini okşadığında Ali hala onun hareketlerini takip ediyordu. Korkusunu anlamış gibi...

ASLAN ve CEYLAN #Alsel#Where stories live. Discover now