Başrol...

5.9K 348 543
                                    

Eğmez başını bu yürek

Ölse çula çaputa eğmez

Ruhum aşkın esiri

Başka esaret sevmez!!!

ASLAN VE CEYLAN

BÖLÜM 37

"Sana sıfırlayacağız demiştim koca gözlü kız... Ben dediğimi yaparım dikkat et..."

Burnunu saçlarına gömüp, günün en sevdiği saatlerini değerlendirmek amacı ile karısını biraz daha yakınına çekti. Naifti Selin, kırmaktan korkulacak kadar naif...

Başını göğsüne saklamış gibi, oraya sığınmış gibi biraz daha kımıldadığında ellerini saçlarına götürüp usulca dolaştırdı. Bu ipek yumuşaklık olmadan nefes bile alamazdı, Selin'in her zerresine ayrı ayrı aşık olmuştu. Durum vahimdi, ama yine de çok keyifli geliyordu...

Gözleri tekrar ajandaya takıldığında Selin'in uykulu bir sesle mırıldandığını duydu.

"Evet... Söylemiştin Mavi... Sıfırlayacağımızı... Sıfırladık..."

Üzerinden hiç atamayacağını düşündüğü bir yükü atmış olmanın sevinci ile daha çok sarmaladı karısını. Yüzünde istemsiz aptal bir gülümseme vardı.

Elleri yanağında saçlarında ve boyun boşluğunda gezinip rahatsız etmeyeceği bir şekilde sevmeye devam etti karısını, saatlerce. Yüzünün her detayını ezberlemeye çalışırcasına... Bundan daha güzel bir iş olabilir miydi? Bundan daha keyifli...

Uyurken dudaklarını büzmesi, ya da ara sıra ne gördüğünü bilmediği rüyasında gülümseyerek elinin üstünü okşamasını, bir bacağını ayağının üzerine atması ve bunu yaptığında sanki dünyanın en rahat yatağında uyuyormuş gibi derin derin uyumaya devam etmesi...

Ona dair her şeyi bilmek istiyordu, bu güne kadar öğrenemediği her şeyi öğrenmek istiyordu. Gözleri yorgunluktan kapanıp uykuya yenilene kadar da bunu yaptı...

***

Göğsünde hissettiği ağırlıkla yavaş yavaş gözlerini araladı, sanki beş dakika önce uyumuş gibi bir uykusuzluk yaşamasına bir türlü anlam veremiyordu. Günlerce bile uyusa, hiç uykuya doyabilecekmiş gibi bir hissiyata kapılamıyordu.

Ali'nin dağılmış saçlarını gülümseyerek okşadı, uykuya tercih edeceği tek varlığı kafasını göğüslerinin üstüne yaslamış bir elini de karnına yerleştirmiş mışıl mışıl uyuyordu. Ali çok yorgun olduğu zamanlarda böyle uyurdu biliyordu. Yorulmuş muydu?

Hemen uyanmayacağının bilinci ile saçlarını okşamaya devam ederken bir süre sadece izledi. Öyle güzel bir manzaraydı ki bu... Ömrünün sonuna kadar sürsün istediği...

Komodinin üzerinde duran telefonunu alıp saate baktı, daha çok erkendi. Sabahın yedisinde neden uyandığına anlam veremeyip sıkıntı ile ofladığında telefonu yanına koyup tekrar uyumayı denedi.

Aradan geçen beş dakika sonucu değiştirmemişti, az önce uykusuz hisseden o değilmiş gibi uyuyamadığında gözlerini sıkıntı ile açıp tekrar telefonunu aldı. Diğer eli sürekli Ali'nin saçlarını okşuyordu.

Ne zaman uyanacaktı acaba? Sıkılmıştı...

"Aliş... Bebeğim kalk hadi..."

Ali'nin pek de uyanmaya niyeti olmadığını kafasını iki göğsünün arasına daha çok gömüp inlercesine bir ses çıkarmasından oldukça kolay anlayabiliyordu. Birkaç kere daha seslendi ama sonuç yine başarısızdı. Gözlerini sıkılmış bir şekilde döndürüp sosyal medya hesaplarına bakmaya karar verdi.

ASLAN ve CEYLAN #Alsel#Where stories live. Discover now