Gidemiyoruz, kalamıyoruz...

6.5K 375 410
                                    

Dargınken sevgililer, erken konuşan kaybeder...

Bilmediğin şeyler var, söz etmediğim bu güne kadar...

Çok canım yandı senden, koparken

Azar azar...

ASLAN VE CEYLAN

BÖLÜM 32

"Biricik..."

"Evet Selly, Biricik... Artık ben geldim! Olacaklara hazır mısınız?"

Selin ne düşünmesi gerektiğini bilemiyordu, elini sabahlığının kuşağına götürüp derin bir nefes aldığında Biricik'in gözlerine baktı. Kedi gibi her an saldırıya hazırladığı korkunç bakışları Ali'ye sabitlenmişti. Bu bakışı biliyordu... Birazda olacakları da...

Eline olmadan bir refleksle Ali'nin bir adım önüne geçtiğinde üstsüz olmasını göz ardı etmeye çalışarak kalabalığa baktı. Gelmesini bekliyordu, ama baskın yapması beklediği ihtimallerden birisi değildi. Biricik'in tam arkasında duran kızın Ali'nin çıplak omuzlarında ve kaslarında gezinen bakışları iyice sinirlerini yıpratmaya başlamıştı.

"Biricik neler oluyor? Bu insanlar da kim?"

Biricik şu an sultanları andırıyordu, çevresinde bir sözü ile her şeyi yapabilecek insanlar sessizliğini korurken, Ali'ye doğru bir adım attığını gördü.

"Hanımefendi, misafirliğin de bir adabı var yahu! Sabahın bu saatinde hareminizi alıp evimize doluşmanız... Neyse Selin'in misafirlerisiniz galiba... Açsanız da beklemeniz gerekiyor, sonuçta pek de hazırlıklı olduğumuz söylenemez. Hem kapıda durmayın lütfen içeri girin..."

Melek olaya tamamen uzak bir şekilde durum karşısında söylenmeye devam ederken, Biricik'in bakışları sakin bir şekilde ona kaydı. Ali'ye baktığı gibi bakmıyordu, ama yine de bakışlarında sezdiği tuhaflık sakin kalmasını sağlamıyordu.

"Nefes alın..."

Melek gözlerini kocaman açmış, kendisine hakaret edip etmediğini sorguluyorken Biricik sanki çok önemsiz bir şey konuşuluyormuş gibi bir elini havada savurdu.

"Boğulacaksınız, yani konuşurken..."

Selin gözünün ucu ile Melek'e baktı, kırmızı yanakları sinirlendiğini çok kolay ele veriyordu. Biricik sanki hiç sabrı kalmamış gibi Ali'ye doğru bir adım daha atıp başını onu işaret edercesine oynattı.

Bir anda arkasında duran beş altı kişi adam Ali'nin etrafını sararken Selin kenara doğru çekildiğini gördü.

"Neler oluyor? Hem de kendi evimde! Birisi bana burada neler olduğunu açıklayabilir mi?"

Biricik Ali'nin söylenmelerini önemsemiyormuş gibi umursamaz bir şekilde gülümseyip şapkasını düzeltti.

Selin durumun vehametine baktı, düşündüklerinin de ötesinde şeyler olmak üzereydi. Halasına doğru bir adım atmaya yeltendi, ama bu sefer de diğer tarafta duran başka adamlar kendi etrafını sarmalamıştı. Melek durum karşısında şaşkınlıktan küçük dilini yutacakmış gibi sadece bakakalırken Biricik derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Bu insanlar kim... Hemen açıklayayım..."

Sağında duran bir grup -ki yaklaşık on kişiden fazlaydı- insanı işaret edip Selin'in gözlerine bakmaya başladı.

"Bunlar avukatlarımız... Bu süreçte en az yara alman için varını yoğunu ortaya koyacak profesyonel bir kadro olduğuna emin olabilirsin hayatım. Bu beyefendi baro başkanı, Anıl bey... "

ASLAN ve CEYLAN #Alsel#Where stories live. Discover now