Bal ve Zehir

5.7K 388 231
                                    




Ben öyle birini sevdim ki

Balı ve zehri vardı

Kirpiğine düştüğüm gün

Ölümüm başladı...


ASLAN VE CEYLAN

BÖLÜM 12

Selin kafası karışmış gibi pür dikkat saati izlemeye devam ediyordu, kafasında oturmayan hatta son derece saçma gelen bu düşünce bocalamasına neden olurken kendine ölçülü davranması gerektiğini telkin etmeye başladı.

"Güzel saat değil mi? Sen de hayran kaldın..."

Bu adamın gereksiz özgüveni Selin'i çileden çıkarmak üzereydi ama şu an ilgilenmesi gereken konu bu olmadığı için tekrar saate odaklandı.

"Ben sanki... Bir yerde daha görmüştüm."

Levent son derece imalı bir şekilde tek kaşını kaldırıp dalga geçer gibi gülmeye başladı. Selin bu davranışının nedenini bilmiyordu ve sessiz kalarak onun konuşmasını bekledi.

"İmkansız..."

İmkansız falan değildi! Görmüştü ve bundan da adı kadar emindi.

"Ama..."

Bir şeyler geveleyeceği sırada Levent artık hiç sabrı kalmamış gibi derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"İmkansız çünkü, son derece özel bir tasarım bu saat. Son derece değerli ve aklının alamayacağı kadar pahalı. Ayrıca sadece iki tane yapıldı, birisi bende diğeri ise..."

Nefesini tutmuş bir şekilde diğerinin nerede olduğunu öğreneceği o anı bekledi, ama Levent anlayamadığı bir duygu karmaşası ile sözünü yarıda kestiğinde bu konuyu üstelememesi gerektiğini düşünerek telefonunu aramaya başladı.

"Hocam ben geç kalıyorum, şimdi izin verirseniz yetişmem gereken bir ders var."

Tam gitmek üzere atağa geçtiğinde sert bir şekilde kolundan çekildiğini hissetti, şaşkınlıkla kafasını çevirip Levent'e baktığında gözleri korkuyla büyümüştü.

"Anlaşmayı unutma küçük hanım, ona daha yakın olmaya çalışsan senin için iyi olur."

Cevap vermek yerine kafasını olumlu anlamda yavaş yavaş sallayıp kolunu kurtarmaya çalıştı. Levent kolunu tamamen bıraktığında yere yığılacakmış gibi sendelerken, başka bir şey söylemeden arkasını dönüp gittiğini gördü. Bu adam her geçen saniye biraz daha tehlikeli hale geliyordu ve Selin bununla tek başına nereye kadar baş edebileceğini merak etmeden duramıyordu.

Hızlı adımlarla kampüsün içine girdiğinde nefes alış verişleri hala normale dönmemişti. Hem daha fazla nasıl yakın olabilirdi ki zaten Ali'ye? Her şeyini vermişti ona, kalbini de...

Her şeyi netliğe kavuşturmanın tek bir yolu vardı, Selin bu ihtimal karşısında o gün yaşadıklarını hatırlayıp soğuk soğuk terlemeye başlarken, başka çaresinin olmadığını kendisine hatırlatmak zorunda kaldı.

O odaya tekrar girmesi gerekiyordu, bunu nasıl yapacağı hakkında hiçbir fikri olmasa da bir yolunu düşünse kendisi için iyi olurdu.

Eğer düşündükleri doğruysa... O zaman ne yapacaktı?

***

Ali bundan kaçış olmadığını fark ettiğinde, iğrenerek baktığı ceketi üzerine geçirdi. Daha fazla dayanamazdı, tüm birikimleri suyunu çekmeye çoktan başlamıştı. Lanet olası adamın planı tıkır tıkır işlerken Ali ona yenilmeyeceği konusunda bir kere daha yemin etti. Hakkı olanı alacaktı, er ya da geç...

ASLAN ve CEYLAN #Alsel#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin