10.Bölüm

61.8K 3.4K 575
                                    

Önümde o evi görünce birkaç dakika durdum.
Ashley'in tüyleri arasından çıktım ve indim. Bu evde kalmam benim ve bebeğim için daha güvenli olurdu.

Yavaş yavaş kapıya doğru ilerledim ve elimi kaldırıp zile bastım.

Kapı açılıp, görüş açıma Zoe girince bana şaşkınca baktı ve hemen bana sarıldı. "Erica! Tatlım seni çok özledim."

"Erica!" diye bir ses duydum ve üstümüzde bir ağırlık hissettim. George, Zoe ve bana sarılıyordu. Gülümsedim.

Şu anda gerçek ailemin bile bana yaşatamadığı mutluluğu yaşatıyorlardı. Hafifçe geri çekildim ve konuştum. "Aidan nerede?"

"Odasında. İstersen yanına gidebilirsin." dedi Zoe gülümseyerek.

Başımı salladım ve odası üst katta olduğundan dolayı üst kata çıkmaya başladım.

Aidan'ın odasının onun gelince derin bir nefes aldım.

Olanlarda onun suçu yoktu. Bunu kendi gözlerimle görmüştüm sonuçta.
Tam kapıyı tıklatacaktım ki kapı açıldı. Aidan birkaç saniye boyunca bana baktı. Ardından hızla belime sarıldı. Bir yandan da özür diliyordu.

Kollarımı boynuna sardım ve konuştum. "Aidan biliyorum, sen isteyerek yapmadın." dedim ve gülümsedim.

Hafifçe geri çekildi ve bana baktı. Gözleri dudaklarıma kayınca kalbim daha hızlı atmaya başladı. Yavaşça yaklaştı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Kalbim heyecandan hızla atarken şu anda ne yapmam gerektiğini şaşırmıştım. Onu itmeli miydim? Yoksa anı yaşamalı mıydım?

Kalbim 'anı yaşa' diye bağırırken mantığımın ne dediği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Çünkü kalbimin sesinden başka birşey duyamıyordum.

Bende kalbimi dinleyerek anı yaşamaya karar verdim.

Ellerimi boynuna sardım ve büyümüş karnıma dikkat ederek ona karşılık vermeye başladım.

Aidan beni öperken bir eli tişörtümün içinden belimi okşuyordu.

Beni duvara yasladığı zaman daha fazlasını istediğimi fark ettim. Ancak hamileydim ve bebeğime zarar vermek istemiyordum.

"Aidan, bebek." dedim hafifçe geri çekilerek. Başını salladı ve dudağıma yapıştı. O sırada kapı açıldı ve Aidan geri çekildi.

Gelen kişi Zoe'ydi. Bize gülümseyerek bakıyordu. Konuşmaya başladı. "Hep birlikte yemek yiyelim ama sizin işiniz var galiba."

Yüzüm kırmızının tonlarını sırayla denerken Aidan'ın kollarının arasından çıktım ve Zoe'nin yanından geçerek lavaboya doğru ilerledim. İçeri girince aynadan kendime baktım. Dudaklarım biraz şişmişti. Yüzüm ise Zoe'nin dediği şey yüzünden kızarmıştı.

Yüzümü yıkadım ve kurulayıp yemek yemek için aşağı indim.

Herkes masaya oturmuştu. Bende Aidan ve Jack'in arasına oturdum.
Aidan bana bakıp sırıtırken Jack ise ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bakıyordu.

Yemeğimizi yediğimizde Ashley ve Jack giderken ben burada kalmıştım. Zoe'ya masayı toplaması için yardım etmek istesemde o hamile olduğumu söyleyip beni geri çevirmişti.

Bende önceden kaldığım odaya geçip dinlenmeye karar vermiştim.

Üstümdekileri çıkardım ve dolaptan bir beyaz elbise çıkarıp giydim. Aynanın karşısına geçtim. İnce askılı dizimin hemen üstünde biten beyaz elbise, beyaz tenim, iri buz mavisi gözlerim, kırmızı ve pembe arası dudaklarım ve açık kumral saçlarımla idare eder bir güzelliğim vardı.

Aynaya bakınca gözüme güzel gelen tek şey büyümüş karnımdı.

O sırada kapının tıklatılmasıyla kafamı oraya çevirdim. "Gir?"

Kapının aralanıp Aidan'ın kafasını uzatmasıyla hafifçe kızarmaya başladım. Aidan bana baktı ve sırıttı. Arkasından kapıyı kapatarak içeri girdi.

"Noldu?" dedim sesimi normal tutmaya çalışarak

"Amy ve ailesi geldi. Bende seni yalnız bırakmak istemedim." dediğinde içimden bir ses 'seni korumak istemiş' diye bağırırken başka bir ses onu susturuyordu. 'Sadece karnındaki bebeği düşünüyor. Seni düşündüğü yok!'

Aklıma gelen gerçekle beynimden vurulmuşa döndüm. O beni sadece bebeğim için yanında tutuyordu.

"Erica. Aklından ne geçtiğini az çok tahmin ediyorum. Ama ben galiba seni-"

"Merhaba!" diye açılan kapıyla Aidan'ın sözü yarıda kesildi. Gelen kişi Amy'den başkası değildi!

"Amy git burdan!" dedim.

"Ben iyi anlaşacağımızı düşünmüştüm oysa.." dedi sahte bir üzüntüyle.

"Amy! Çık odadan! Yoksa olanları ailene anlatırım."

Bu cümleden Amy'nin her ne kadar kötü biri olsada ailesine çok değer verdiğini mi anlamalıydım?

Amy dişlerini sıkarak konuştu. "Peki." Kapıyı çarparak odadan çıktı.

Aidan bana döndü ve konuştu. "Sakin ol Erica." dedi. Beni yatağa yatırdı ve konuştu. "Amy bebeğimize zarar veremeyecek." dedi.

"Gerçekten mi?" diyerek kafamı kaldırınca burunlarımız çarpıştı.

Kalp atışlarım hızlanırken onun bakışları dudaklarıma kaymıştı. Benim bakışlarımda istemsizce onun dudaklarına kayarken bu sabah öpüşmemiz aklıma geldi. Her ne kadar utansamda o anı bir kez daha yaşamayı istiyordum.

Aidan dikkatlice dudağını dudağıma bastırınca kalp atışlarımın normalden daha fazla attığına emindim.

*

Gözlerimi yavaşça aralayınca dün gecenin gözlerimin önüne gelince yanımdaki yastığı alıp kıpkırmızı olmuş yüzüme bastırdım.

O anlar aklımdan gitmiyordu bir türlü. Ama her ne kadar utansam bile pişman değildim.

Kapının tıklatılmasıyla yastığı yüzümden çektim ve uyuyormuş gibi yapmaya başladım. Kapının arkasındakinin kim olduğunu bilmeden...

*

10 Bin okunma olduk!
Ben başta bu kitabı sadece istediğim için yazıyordum. Bu kadar okunacağını tahmin bile etmemiştim❤

Hepinize çok teşekkür ederim❤

Bir sonraki bölümün ne zaman geleceği belli değil. O yüzden yeni bölümün tarihini sorarsanız cevap veremeyebilirim.

Seviliyorsunuz❤

Bir Vampirden Hamileyim! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin