28.Bölüm

38.5K 1.8K 506
                                    

*Madison'dan*

"Neden bahsediyorsun?" dedim. "Buradan gitmelisin Madison." dedi Becky.

"Niye?" dediğimde konuştu. "Çünkü gitmen lazım."

Gözlerimi devirdim ve koyu sarı saçlarımı dağıtarak konuştum. "Becky, sen nedenini söyleyene kadar hiçbir yerden ayrılmıyorum." dedim ve kapıyı suratına kapattım.

Becky'nin son zaman ki hareketleri çok değişikti. Sanki benden bir şey gizlemeye çalışıyor gibiydi. Normalde de bana hiçbir şeyini anlatmazdı. Ama şimdi bilmemem gerekiyor gibiydi.

"Madison!" diye bağırdı kapının arkasından. Büyüyle kapıyı açabilirdi. Ama kapıya büyü yapmıştım. Ve ondan güçlü olduğum için yaptığım büyüyü etkisiz hale getiremezdi. Becky güçlüydü ama o kadar da değil.

Birine işi düştüğü zaman yanına gelirdi. Ve sürekli beden değiştirirdi. Bir kişiyi öldürür sonra yaptığı büyüyle onun bedenine yerleşirdi.

Çocukluk arkadaşımdı o benim. Ama önemli olan ne kadar süre boyunca tanıştığın değil ne kadar şey paylaştığındı. Ben Becky'yle hiçbir şey paylaşmamıştım. Özel bir anımızda yoktu.

"Madison! Sen burayı terk edince anlatacağım."

Kapıyı açtım ve konuştum. "Becky... Sana güvenmeyeceğimi biliyorsun. Boşuna nefesini tüketme." dedim ve sırıtıp kapıyı kapattım.

Ben Medison Allen. 488 yaşında, 20 yaşında güçlerine kavuştuğu için hala 20 yaşında duran bir büyücüyüm.

Buz mavisi gözlerimi kapıya çevirdim. Becky gitmiş olmalıydı. Becky'yle 200 yaşında tanışmıştım. Ben 200 yaşındayken o 40 yaşındaydı.

Becky'nin neler planladığını merak ediyordum. Ama Becky bana kesinlikle anlatmazdı. Onun planlarını bozacağımı biliyordu. Ama beni buradan yollamaya çalışıyorsa bu işin içinde bir iş var demekti. Ve ben bunun ne demek olduğunu çözecektim.

Mayıs ayında olmamıza rağmen hava soğuk olduğu için üstüme hırka aldım ve hızla evden çıktım. Altımda siyah tayt ve gri kısa kol vardı.

Omuzlarımdan dökülen saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım.

Şimdi ajancılık oynama vaktiydi.

*

"Emily! Ne demek çok yaklaştılar? O kızı kaçırmayacaksın, duydun mu beni? Eğer o kızı kaçırırsan kalbini yerinde düşünme." dedi ve telefonunu kapattı.

O kadar sinirliydi ki benim arkasında olduğumu bile anlamamıştı.

Dişlerimi göstererek gülümsedim ve konuştum. "Becky."

Hızla arkasına döndü ve hayretle konuştu. "Madison?"

"Evet, şimdi sen mi açıklarsın yoksa ben zorla mı öğrenirim?" dediğimde bana baktı ve koşmaya başladı. Koşmadan önce dedikleri ise kahkaha atmama neden olmuştu. "Senden hep hızlı olmuşumdur Madison."

O kadar da emin olmamalıydı. Ah, doğru ya! O benim küçük(!) sırrımı bilmiyordu.

Vampir hızımı kullanarak önüne geçtiğimde gözlerini kocaman açtı ve bana baktı.

"M-madison!" diyen korku ve merak duygusunu barındıran sesi kulaklarıma ulaşınca şaşırmış gibi yaparak konuştum.

"Ah, pardon! Sen benim minik sırrımı bilmiyordun, değil mi?"

"Sen bunu büyüyle mi yaptın?" dediğinde yüzümdeki gülümseme genişlerken başımı hayır anlamında salladım.

Gözlerindeki korku ve merak duyguları hayrete dönerken sesi yine kulaklarıma ulaştı.

Bir Vampirden Hamileyim! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin