39.Bölüm

35.5K 1.9K 407
                                    

*Amy'den*

"Doğum yaklaşıyor!" dedi Madison telaşla, ellerini sarı saçlarından geçirdi. Elleri sarı saçlarını yolmak istercesine geçmişti.

"Ne kadar kaldı?" dedi Chrissy ciddi bir şekilde. Neredeyse hiç susmayan Chrissy şimdi hiç konuşmuyor gibiydi. Erica daima iyi olarak hatırlanacaktı.

Etrafıma bir göz attım. Ruhu olmuştu. Ancak bedeni hala yaşadığı için ruhu buradaydı.

Erica, belki de buradaydı...

"10 gün. 10 gün kaldı." dedi Madison. Erica'nın gözleri gibi buz mavisi olan gözlerini Erica'ya çevirirken.

"10 gün mü?" dedim kaşlarımı çatarak. "Daha dün 2 haftaydı, nasıl olur?" dediğimde bakışları Erica'nın karnına indi.

"Her dakika bebek büyüyor. Doğumun yaklaşmasını sağlıyor." dediğinde bakışlarım etrafta dolanırken dolan gözlerimi saklamak için arkamı döndüm ve kapıdan çıkarken konuştum.

"Ben biraz dolaşacağım." dedim.

Göz yaşlarımı tutmaya gerek duymadan düş kapıdan da çıktım. Ormana doğru var gücümle koşarken birden bir vampir beni yakaladı.

"Selam Amy!" diyen Zoe'nun sesini duyunca kaşlarım çatıldı.

"Sen!" diyerek sinirle konuştuğumda nereden çıkardığını anlamadığım kazığı kalbimin üstüne getirdi.

"Evet, ben." dedi kazığı kalbime batıracağı sırada kazığı uzaklaştıramayacağım için hızla aşağı kaydırarak karnıma saplamasını sağladım.

Az önce neredeyse ölüyordum. Hayatımı kurtarmam ise tek bir hamleye bakmıştı.

  Gözlerim kocaman açılırken içimde hissettiğim acı ve boşluk hissi beni tarifi imkansız bir sokağa sokuyordu.
Acı, soğuk, ve sessizlik dolu bir sokağa. Açılan gözlerimi sıkıca kapattım. Duygularımı hissetmemeyi denemeye çalıştım. Duygulardan kastım acıydı. Karnımdaki acı...

Bir vampir olmama rağmen kazık canımı acıtıyordu. Her vampir için öyleydi...

Gözlerimi açtım. Zoe hızla kazığı çekince acı hafiflemişti.

"Ölümünü engellemedin Amy. Ölümünü erteledin." dedi ve saplamak için havaya kaldırmıştı.

Burada beni kimse bulamayacaktı.

Başımı dikleştirdim ve karnımda oluşan saniyeler birbirini takip ettikçe iyileşen yaranın gözlerimde ufak bir iz bırakmadığı bakışlarımı ona yönlendirdim.

"Senden korkmuyorum Zoe. Beni en fazla öldürebilirsin." dediğimde nefret dolu bakışlarıyla bana baktı. Dudağına her daim sürdüğü kırmızı ruju benim gözümde pek iyi bir konuma sokmuyordu. Kırmızı ruju severdim. Ama yerinde sürünce.

"Evet, Amy. Seni ben öldürürüm. İşin iyi kısmı bu zaten." dediğinde kaşlarımı çattın.

Kazığı kalbime saplayacakken başını tutarak yere düştü. Ardından çığlık atmaya başladı. Bakışlarım arkasındaki yeşil gözlü cadıya kayarken ağzım aralandı. Konseye çalışıyordu. Daha doğrusu konseyi oynatıyordu.

"Yardıma ihtiyacın var diye duydum." dediğinde Zoe'ya baktım. Ardından ona döndüm ve düşünürcesine konuştum. "Belki biraz."

Elini uzattığında tuttum ve ayağa kalktım. "Pek iyi görünmüyorsun." dediğinde şaşırmış bir surat ifadesi takındım. "Az önce ölümden dönmemi, karnıma kazık saplamasını ve değer verdiğim birinin sevdiği adam yüzünden ölmesine son on günü kaldığını düşünürsek iyi görünmem lazım, değil mi?" dediğimde gözlerini devirdi.

Bir Vampirden Hamileyim! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin