Emily ve Becky'nin ortasında ilerliyordum. Köydeki kargaşanın sebebini merak etmiştim.
"Acaba köyde ne oldu?" dedim sessizce. Neden sessiz olduğum hakkında bir fikrim yoktu. Köy geride kalmıştı.
"Bilmiyorum. Ama kaçmamıza büyük yardımı oldu." dedi Emily gülerek.
"Yokluğumuz yakında belli olacaktır. Hızlı olsak iyi olur." dedi Becky.
Adımlarımız hızlanırken hava git gide kararıyordu.
Emily ve Becky ilerlerken ben birkaç adım geride kalmıştım. Arkamdan gelen bir çıtırtı sesi duydum. Hızla arkama döndüğümde hiçbir şey görememiştim. "Emily! Becky! Sizde bir ses duyd-" diyerek önüne döndüğümde gördüğüm şeyle karnımı tutarak çığlık attım.
Karşımda kocaman bir kurt vardı. Gözlerim korkudan dolarken görüşüm bulanıklaşmıştı.
Emily ve Becky'nin çevresinde de 4 tane kurt vardı.
Diğer kurt benim üstüme atlayacağı sırada hafifçe yana kaymamla yere düştü. Sinirli bir şekilde bana baktı ve hırladı. Üstüme atladığında sertçe yere düştüm. Dişlerini boynuma geçireceği sırada bir anda geri savruldu.
Az önce yaşadığım olayin etkisiyle kıpırdayamıyordum.
Bakışlarımı hafifçe kurda çevirince beyaz sisin kurdun etrafında dolaştığını gördüm.
Hayatımı kurtarmıştı. Yine...
Beyaz sisin ne olduğunu veya kim olduğunu bilmiyordum. İyi mi yoksa kötü mü olduğunu da bilmiyordum. Ama bize yardım ediyordu.
Becky ve Emily'ye bakınca onları parçalamaya çalışan kurtlarında yere veya ağaca çarptığını gördüm. Bu şey çok güçlüydü.
Bu güç beni korkutuyordu. Ama bize yardım ediyor olması korkumun biraz azalmasını sağlıyordu.
Emily'nin ve Becky'nin kalkmasına yardım ett ve hızlıca yola devam ettik. Beyaz sis gibi şey çok güçlüydü. Başının çaresine bakabilirdi, değil mi?
*Aidan'dan*
Köyü aramamıza rağmen Erica'ya dair hiçbir iz bulamamıştık. Bu sinirimi bozuyordu. Onu özlemiştim. Hem de çok...
Köyün etrafına bakınca hiçbir iz bulamamıştık. Tabii yaralanmış kurtlardan başka. Bu kurtların Erica'ya zarar vermiş olma düşüncesi boşluğa düşmeme sebep oluyordu.
"Hiçbir yerde yok." dedi Jack. Annemse kurtları gördüğünden beri ağlıyordu. Doğruyu söylemek gerekirse annemi daha önce hiç böyle görmemiştim. Erica'ya çok değer veriyordu...
Ashley göz yaşlarını sildi ve konuştu. "Belki burada değildir. Belki kaçmıştır?"
Olabilirdi... Ama cadıların köyüne bu kadar yakınken bu pek mümkün durmuyordu.
Kurtları öyle görünce başta korkmuştum. Çünkü Erica da buranın yakınlarındaydı. Ancak beyaz sis gibi şeyin Erica'yı sürekli koruduğunu düşünürsek Erica'nın yaşıyor olma ihtimali çok yüksekti.
"Köyün yakınlarına baktınız mı?" dedim Jack'e dönerek.
Ben iki kez köyün etrafını aramıştım. Ancak gözümden bir şey kaçmış olabilirdi.
"Evet, hiçbir iz bulamadık." dedi üzgünce.
Sinirle koşmaya başladım. Erica'yı bulmalıydım. Eğer ona bir şey olduysa bu dünya da olmamın benim için bir anlamı olmayacaktı.
*Erica'dan*
Karnıma giren sancıyla acı bir çığlık attım. Karnıma aynı anda onlarca bıçak saplıyorlarmış gibiydi.
Bu hareketimle Emily ve Beck hızla bana döndü. Canım çok acıyordu. Doğum yapıyor olamazdım. Daha 3 ay vardı!
"Olamaz." diye mırıldandı Becky.
Ne olmu- Tabii ya! Çığlık atmamla beraber birçok doğaüstü yaratık sesimi duymuştu.
"Hemen gitmeliyiz!" dedi Emily.
Bir koluma Emily bir koluma da Becky girdi ve yürümeme yardım etmeye başladılar.Biz hızlı olmaya çalışırken karşımıza çıkan bir vampirle durduk.
"Hmm... Benim de karnım acıkmıştı. Ne tesadüf?" dedi gözleri kırmızıya dönmüş vampir.
Vampir tam üstüme atlamıştı ki Becky cebinden çıkardığı tozu vampirin üstüne döktü. Vampir çığlık atarak kaçarken. Emily hızlı gitmem için bana yardım ediyordu.
Becky hızla yanımıza geldi ve diğer kolumdan tutarak yürümeme yardım etti.
O sırada arkamdan gelen bir ses duydum.
"Erica?"
Tanrım! Bu ses duymayı özlediğim sesti. Aidan'ın sesiydi!
Emily'nin ve Becky'nin elinden kollarımı çektim ve yavaşça arkama döndüm.
"Aidan..." diye fısıldadım.
Aidan vampir hızıyla yanıma geldi ve yüzümü avuçları arasına aldı.
Yüzünün herbir noktasını inceliyordu. Bende aynı şeyi ona yapıyordum.
Sakalları biraz uzamıştı. Gözleriyse kahverengi göz renginin en çok yakıştığı kişiydi. Gözlerim dudaklarına kaydığındaysa yutkundum. Kırmızımsı dudakları onu öpme isteği uyandırıyordu.
O sırada onunda gözlerinin dudaklarıma kaydığını gördüm. Zaten avuçları arasında olan yüzüme yaklaştı.
Hareketleri çok yavaştı. Dudakları dudaklarıma hafifçe değdiği anda kalbimin hızlandığını hissettim. Dudaklarını yine aynı yavaşlıkla dudaklarıma bastırdı.
Öpmüyordu. Sadece dudaklarını dudaklarımın üstünde tutuyordu.
Birkaç saniye sonra yavaşça beni öpmeye başladı.
Onun beni öpmesini seviyordum. O beni öperken kalbimin hızlanmasını seviyordum. Dudaklarının dudaklarımda bıraktığı hissi seviyordum. Ben Aidan'ı seviyordum.
***
Selam! Öncelikle ithaflardan başlayalım. Birçok kişi bu bölümde neler olacağını tahmin etmişti. Bu bölümü onlara ithaf ediyorum!Neyse sorulara geçelim!
1) Bölüm nasıldı?
2) Beklediğiniz gibi bir bölüm oldu mu?
3) Sonraki bölümlerde sizce nasıl şeyler olacak?
4) Aidan ve Erica hakkında ne düşünüyorsunuz? Peki ya Erica annesini bulabilecek mi?
5) Hayalinizdeki final...
Sonraki bölümü 5. Soruyu yani sizin hayalinizdeki finallerden en çok hangisi beğenirsem ona ithaf edeceğim!
Seviliyorsunuz❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Vampirden Hamileyim! (Tamamlandı)
Vampire"Bir şey söylemeyecek misin?" Aidan'ın bunu demesiyle gözlerimi ona çevirdim. Gözleri kırmızıya dönmüştü. Söyleyeceğim sözcüklerin harfleri birbirine karışmış gibiydi. Korku ve şaşkınlıktan hareket dahi edemiyordum. Ona baktım birkaç saniye. İnanma...