22.BÖLÜM"YEDİNİN ARDINDAKİ KARANLIK"

137 10 4
                                    

22.BÖLÜM YEDİNİN ARDINDAKİ KARANLIK

Hayatı arkama aldım yoluma ölümle devam ediyorum.

Kanlı pençelerin saçlarıma savurduğu pıhtıların her biri saç tellerime sarılmış, ayrılmamak istercesine yerini derinlerde sabitleştiriyordu. Boğazıma yapışan hayatın halatını saçlarımdan aşağıya sarkan acıya bağladım. Bilinmezliğin senfonisi olan yangınımı içimdeki kor ateşimle söndürdüm. Acının bedenimden kopup gitmesi gerekirken, alnıma yazılan kaderimin koynuna girmişti.

Yüzümde dans eden rüzgarın fısıltıları, pıhtıların katılaştırdığı saçlarımın arasında yakarışlarının ardından dağılmış, bir kasaba bıraktığından habersizdi.

Gözlerimi alabildiğine büyüklükteki okyanusa diktim. Dalgalar amansız gelgitleri arasındaki mavilerden kaçan yeşili yakalamaya çalışıyordu. Yüksek bir kayanın tepesinde ucunda dikilmiş duruyor, okyanusun dalgalarının kayalığa acımasız darbeleriyle vurmasını izliyordum. Dalgaların arasında gizlenen kayıp ruhlar, öfkesiyle harmanlanmış darbelerini tüm heybetiyle indiriyordu. Acımasız dalgaların gelgitleri komşu olan diğer kayaların üzerinde derin oluklar oluşturarak izler bırakmış, imzalarını hiç geçmeyecek, sonsuza kadar yaşatacak olan taş parçalarına kazımıştı. Etraftaki tüm kayaların temelleri oynamış, yuvalarından kopmaya başlamıştı. Yalnızca şu an üzerinde dikildiğim bu kaya tüm acı ve sert darbeleri yemesine karşın yerinden oynamamış yuvasına sıkıca sarılmıştı.

Yüzümde dans eden hoyrat rüzgarın fısıltıları saçlarımı geriye doğru savuruyor, kulaklarıma denizin dalga seslerinin kayaya vururken, kokusunu burun deliklerime yolluyordu. Parmaklarımın ucu sarı renkli bir dal parçasına değiyor, denizin kızgın ve hırçın dalgalarına ev sahipliği yaptığı metrelerce yüksekliği olan bu kayanın ucunda dikiliyor, dalgaların arasındaki su yeşilini izliyordum.

Denizden gelen nemli ve tuzlu hava bedenime çarpıp titretmekten büyük bir haz alır gibi çevremde dolaşıyordu. Kollarımdaki ince tüyler dikilmiş, rüzgara karşı meydan okuyordu. Göğüs kısmımı saran kumaş beni rahatlatmaya uğraşıyor, diz kapağımın üzerinde olan kumaş ardımdan pelerin olmuşçasına dalgalanıyordu. Kollarım bu tatlı işkence karşısında ürperdi. Çıplak ayak parmaklarımı kayaya bastırdım. Bekliyordum, kimi aradığımı ya da neyi beklediğimi bilmeden bu uçurumun kenarında dikiliyordum.

Belki ölmüştüm. Ve ruhumun arasında sıkışıp kalmış küçük bir anıydım. İçimdeki kitaptan bir sayfa açıp size masal okudum. Mutsuz sonla biten ve karanlığın aslında gerçekten kötü olmadığını anlatan bir öykü yazdım. Satırlarımın arasındaki küflenmiş kelimelerin temizlediği nefesim, son kez vaveylasını atarak satırlara haps oldu.

Değirmende öğütülen mürekkepler son kez yazılara katılıp kokulu sayfalara betimleme oldu. Sonra... Açtığı kitabı yavaşça kapadı ve kokuyu sayfanın içine bekçi kıldı. Bir daha hiç açılmamak üzere sonsuzluğun kalıplaştırdığı; evrendeki yıldızların içinde uyumaya bıraktı. Yorganını yıldızların ışığıyla örtüp alnına ufak, sevgi dolu bir öpücük kondurdu.

Arafın kayalarına çakılmış, kazalarım kaderlere dökülmeden yarım kalmıştı. Gözlerimi yeniden ucu bucağı görünmeyen okyanusa diktim. Sağımda cennet solumda cehennem bulunuyorken arafın hendeklerine boyun büküyordum. Günahlarım da boğulmaya hazırlanırken, ruhumu mutluluğumun kat ettiği sevinçle kahkahalarımın arasında çürütmeye doğru yol aldım.

Kahpe gülüşlerinin içinde inleyen rüzgarın çanı bedenimi öne kaydırdı. Tepemde kör bir ışıkla yankılanan gökyüzü okyanusun mavilerini izinsiz aldı ve üzerine geçirdi. Kollarım yanımda hiçbir cana sahip olmadan sallanıyor, zehirli ağlarını geçirmeye hazır bekleyen gözyaşlarımı tetikte bekletiyordu. Göz kapaklarımın kabuğunda yetişen koyu mavilerimin yansımasında derin bir keder gizliydi. Acı belli bir yerden sonra günah defterimin satırlarında yaşamını sürdürmek üzere yanımdan ayrılmıştı. Gözlerimi gökyüzünden sakladım. Mavilerimin içinde kalan son keder kırıntılarının kabuklarına bağlanarak, gökyüzünün benden çalmasına karşı savunma duvarımı oluşturdum.

ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARI SEÇİM (DÜZENLEMEDE)Where stories live. Discover now