Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
❦
"Kanka ne kadar muhteşem olduğunu ve sana ne kadar değer verdiğimi biliyorsun değil mi?" diyerek kocaman gülümsedim ve ellerimi çenemin altında birleştirerek Kristina'ya şirinlik yapmaya başladım.
"Tamam Erva," diyerek siyah saçlarını eliyle havalı şekilde arkaya savurdu. "Sınavdaki soruları süper zekamla çözüp cevaplarını sana vereceğim. Beni bu kadar övmene gerek yoktu açıkcası."
Şımarıkça güldü.
Gözlerimi abartılı bir şekilde devirerek kafasına fiske attım. Acı dolu bir inilti dudaklarından koptuğunda alnını ovuşturarak bana öfkeyle baktı.
"Senin zekana değil kopyalama yeteneğine daha çok ihtiyacım var."
Abartılı şekilde bıkkın nefesimi dışarı vererek konuştum.
"Son sırada bile otursan ön sıradaki ineklerin kağıdını görebiliyorsun. Şahin gözü var sende." diyerek gözümdeki siyah gözlüklerimi işaret parmağımla gösterdim. "Yoksa benim gibi kör olsaydın, biz kesin batardık."
"Gidip o zaman onlardan cevapları istesene. Ne diye bana geliyorsun?"
"Güzel arkadaşım." diyerek tekrardan şirinlik yapmaya başladım. "Onların karşısında kendimizi küçük düşürmek mi daha hoş olur? Yoksa haberleri bile olmadan onlardan cevabı ödünç almak mı?"
"Sana ölseler bile cevapları vermeyecekleri için böyle yapıyorsun değil mi? Kim bilir ne yaptın yine onlara?!" Kristina homurdanmaya başladığında tarih hocamız sınıfa girdi.
Yanımda oturan Kristina'nın kolunu dürterek susmasını uyardım ve sınav kağıtları dağıtan sınıf başkanı Hale'ni süzmeye başladım. Bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Ama onu umursamayarak karşıma koyulmuş geleneksel Çin dilindeki sorulara baktım.
Hiç bir şey anlamadığıma teminat getirdiğimde Kristina'nın kolunu kalemimin ucuyla deşerek bana dönmesini sağladım. "Bir?"
"A"
"2?"
"D"
"3?"
"A"
"Nereden buldun kanka?" diyerek hayretle soruyor bir taraftanda kalemle kağıdın üzerinde güç kullanarak koyu siyah halkalar çiziyordum. Kristina'nın siyah gözlerine baktığımda işaret parmağını kafasına dayayarak sessiz olmaya çaba sarf etti ve fısıldadı; "Süper zekamdan tabii ki."
