10 ❦ iyi olmak isteyen cehennem volkanları

1.2K 187 61
                                    



#han hee jung - dreaming.


#han hee jung - dreaming

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Bazen bana bakan herkesin aslında bana değil, yaralarıma baktığını hissederdim. Sanki kusurlarım onlar için benden daha önemliydi.

Mesela bir ortama aniden yürüme engelli birisi girse, hemen onun tekerlekli sandalyesine ve bacaklarına bakarız ve tabii ki insanlık içgüdüleri olarak ona acırız. Ona yardım etmeye çalışır, bizim de onun gibi olmadığımız için Tanrıya şükür ederiz.

Ama hiçbirimiz o kişinin gözünün ne renkte olduğunu, saçının şeklini yada konuşurken hangi kelimeyi hangi sıklıkla söylediğini asla bilmeyiz. Onun kusuruna o kadar çok odaklanmışızdır ki, karşımızdakinin acınılması gereken yaratık değil bir insan olduğunu neredeyse unutuyoruz. Ve yalan kabul etmiyorum çünkü bunu hep yapıyoruz.

Bazen kusurlarımız bir hazine kadar değerli oluverir, çünkü insanlar nasıl birisi olduğumuzdan çok kusurlarımızın nasıl olduğuyla ilgilenir.

Kulaklıklarımda geçen gece sabaha kadar odanın içinde boş boş dolanmaktan ve duvarla durmaksızın konuşmaktan ve yukarı komşumuzun -ki bu pembe atkılı adam oluyordu- eşyaları sürüklemesinden ve içine düştüğüm büyük boşluktan sıyrılmak için bilgisayarda gezinirken karşıma çıkan şarkını açmıştım. Sonra bilgisayarı eski yerine yani yatağımın altına bırakmış, kayıp eşya bürosunu anımsatan yatağımın altında onu yalnızlığa gömmüştüm.

Koridorda kendine güç bela yer edinmiş küçük temizlik odasından bez, deterjan falan elime ne geçtiyse alıp, annemin koyu mavi mutfak önlüğünü boynuma geçirdiğim gibi yumurtalanmış kapımızın önüne çıktım.

Büyük bir çabayla kapımızın önünü ve annemin büyük saksı çiçeklerinin olduğu köşeyi temizlemeye çalışıyordum. Fakat sadece çalışıyordum çünkü annemin saksının içine yanlışlıkla deterjan dökmüştüm ve çiçeğinin solması için sadece iki gece yeterliydi. Annem çiçeklerinin solduğunu her gördüğünde sütü devrilmiş sütçüler gibi karalar bağlayan bir kadındı.

Ailemden hiç kimse bunu görmeyecek. Onların utanmasına sebep olmayacağım.

Bu düşünce zihnimin ağına iliştiğinde daha sert silmeye başladım. Sarı bulaşık eldivenleri ellerime kocaman olmuştu ve çalışırken zorlanıyordum ama önemli değildi.

Hiçbir şey önemli değildi.

Kulaklığımdaki kulaklığın sesini normalde dinlemem gerekenden daha fazla açmıştım ve kulaklarımı ağrıtıyordu. Bunu sorun etmedim. Kocaman bir sorunun içinde yaşarken küçücük sorunlar yüzünden mızmızlanmak hiç bana göre değildi. Belki de sorun sadece bendim.

Sonra bir şey oldu; olmasını hiç istemediğim bir şey.

Bezi ıslatmak için arkama bıraktığım kovaya taraf döndüm ve çökerek bezi ıslattım. Islattığım bez parmaklarım arasından kayıp kovaya düştüğünde kulaklıklarımda gürleyen şarkı sessizliğe boyun eğdi sanki. Bütün çiğ umutlarım idam kürsüsüne tek tek çıktı ve hayal kırıklıkları boyunlarına inen bir bıçak kadar kesin, ayaklarının altından çekilen sandalye kadar hain oldu.

taç yaprağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin