Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
❦
"Benim projem hayatınızda görüp görebileceğiniz en samimi projedir," Furkan Maria Hoca'nın dürtüleriyle tahtaya geçmiş, elindeki kompozisyonu sallayarak bütün sınıfa gülümsüyordu. Furkan'ı geçen yıl birkaç kez hastaneye gittiğimizde görmüştüm. Hep kolunda bir serumla hastaneni turlar, genç hemşirelere neredeyse uçardı.
"Seni dinliyoruz Furkan," diye sakin sesiyle konuştu Maria Hoca. Sıraların arasında gezerek keskin bakışlarını etrafa savuruyor ve benimle göz göze geldiğinde anlamadığım bakışlarıyla gözlerimi delip, tekrardan etrafa çeviriyordu.
Furkan kızıl saçlarını eliyle geriye itip, büyük bir ciddiyetle boğazını temizledi. Sonra kahverengi gözleri bir elindeki kağıdın, bir de sınıfın üzerinde mekik dokumaya başladı.
"İçimde bir fırtına var," diye büyük bir ciddiyetle kağıtta yazılanları okumaya başladı. Onun ifadesiz ve güçlü sesi sınıfa sessizlik duvarları örmüştü.
Alasan ve Kristina bugün de yoktu. Kristina'nı aradığımda tedavi için hastaneye gittiğinden okula gelemediğini söylemiş, konunun saçma salak yerlere gittiğini anladığımızda telefonu kapatmıştık.
Fakat Alasan'dan beni öptüğü günden haber alamıyordum.
"Bu fırtına bana tuvalete gitmekte büyük ölçüde engel oluyor. Yanlışlıkla bağırsaklarımı kaybetmekten korkuyorum. Hem de tuvalete temizleyemeyeceğim radyoaktif izler bırakmaktan endişeliyim. Sonra annemin beni azarlamasının istemiyorum, cadı kadının sesi Slenderman gibi bütün rüyalarımı kabusa çeviriyor."
Bütün sınıf aniden gülmeye başladığında bakışlarımı karaladığım defterimden kaldırıp Furkan'ın alaycı yüzüne baktım.
"Furkan," diye uyardı Maria Hoca. Tam arkamda durmuştu, ağır kadınsı parfümünün kokusu ciğerlerimle bütünleşmişti.
"Tuvaleti temizlemek hiç bu kadar keyifli olmamıştı!" diye bağırdı Furkan neşeyle.
"Burnum insanlık dışı kokuları çabuk tanır benim. Ablamın kokusu daha koyu, anneminki daha yüzeysel, babamınkini ise koklamak mümkün değil. Hele küçük kardeşiminki, 3. Dünya savaşında atılacak nüve silahlarından daha çabuk dağıtıyor beynimi. Bizim evdeki en kıymetli yerimiz - Yüce dergahımız tuvaletimizdir." Furkan bir süre sessiz kaldı.
