27 ❦ ölen kişi için ölmek kolaydır

898 105 45
                                    



#linkin park - in the end.

#clarity - zedd (sam tsui & kurt schneider cover)

#clarity - zedd (sam tsui & kurt schneider cover)

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.





Eğer bana soracak olursanız, dünyadaki en güçlü duygunun acı olduğunu söylerdim. Ne aşk, ne nefret, ne de ki intikam insanı acının değiştirdiği kadar değiştiremezdi.

Aşık olduğunda gözlerin güler, kalbin göğüs kafesini parçalayacak şekilde atar ve damarlarında dolaşan kanı hissedersin. Nefret ettiğinde içine bir sıkıntı oturur, bakışların etrafta sivri bir şeyler arar ve bir insana nasıl en etkili işkence yapılabilir diye aklında senaryolar kurup durursun. İçin intikam isteğiyle yandığındaysa, zaman geçmesini beklersin. On kat fazlasını yaşatmak için incelikle düşünüp, detaylıca incelersin.

Fakat, iki yıl, on yıl geçtikten sonra bütün bu duyguların bir anlamı kalamazdı. Aşık olduğun kişi değişir, nefret ettiğin kişi en yakının oluverir ve intikam ateşin sönerdi.

Acı öyle değildi.

Hani acı çeken insana merak etmemesini, su akar yolunu bulur diye bir teselli söylerlerdi ya. Su akar yolunu bulur. Ha. Eğer o suyun akması için bir yol çizmezsen akamazdı. Durduğu yerde su birikintisine dönüşür, seni de içinde boğardı.

Acı tuhaf bir kavramdı, herkesin üzerindeki etkisi farklıydı ama hisler aynıydı.

Kimisi acıyla dünyaca ünlü bir kitap yazar, kimisi de acıyla bedenini dünyadan saklardı.

Eğer acı çekiyorsak acının dağıtmak için türlü türlü şeyler yapardık; resim çizerdik, dans ederdik, kitap okurduk, ders çalışırdık, müzik dinlerdik, evi temizlerdik.

Bunlara tutunur acı içinde olan hayatımıza biraz ara vermeye çalışırdık. Ama eğer bunlara bile tutunamayacak kadar yorgunsak, sadece ve sadece tek bir şansımız kalıyordu; İntihar.

İyi de, intihar etmek o kadar da havalı bir şey değildi ki.

Ölen kişi için ölmek kolaydır.

Peki ya geride kalanlar? Bir sabah uyanıpta görmek için sabırsızlandığınız o kişiyi artık göremeyecek olmanızın gerçeği? Aniden boğaza yapışan düğüm ve bakışlar uzaklara dalırken, içinde olduğunu fark edemediğin gürültülü sessizlik?

Onlar için de kolay mıydı gerçekten?

Ağır adımlarla terasa doğru ilerledim. Ev karanlıktı. Tahminimce Çağan çoktan gelmişti, odadan hiç çıkmadığım için onunla karşılaşmamıştım. Terasın girişine vardığımda yüzüme çarpan yağmur damlalarıyla duraksadım.

Bu şehir yağmurludur. Kaldırımlardan çok yanaklarını ıslatıp dururdu.

Soğuk rüzgar, soğuk bir duştan sonra üzerime geçirdiğim pijamamın altından bedenimi avlamış, kanımı donduruyordu. Keşke, hissedemediğim şey soğuktan donan bedenimden tümüyle farklı olsaydı. Acıyı hissedemeseydim mesela. O zaman ruhumun saniyede dört kez intihar edişine tanıklık etmek zorunda kalmazdım belki de.

taç yaprağıOnde as histórias ganham vida. Descobre agora