28 ❦ bir varmış, bir yokmuş

815 90 27
                                    


#aimer - words.

#aimer - ref:rain.

#aimer - ref:rain

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.






"Cidden o kızı sevmiyorum,"

"Hâlâ yaşayabildiğine inanamıyorum. Ben onun yerinde olsaydım kendimi bir an bile tereddüt etmeden öldürürdüm."

Sınıfa gireceğim sırada duyduğum fısıldaşmalar ve cümlede adı geçen kişi duraksamamı sağladı. Çünkü cümlede adı geçen kişi bendim.

"Keşke İrem'in yerine o ölseydi."

Çantamın kulpunu avuçlarım arasında sıkıca tutarak birkaç adım arkaya attım. Hayır. Her şey sona doğru gidiyordu sanki. Dün bugünden daha mutluydu. Belki bugün de yarından daha katlanılır olacaktı. Ama değişmeyen bir şey vardı. Zaman geçtikçe, mutluluk kavramı yok oluyordu ve herkes her şeyiyle sona doğru adımlıyordu.

Beni sevenlerin olduğunu sanmıştım.

"O kızı her gördüğümde sanki gelecekteki bir katille karşı karşıya geliyormuşum gibi hissediyorum."

"Anneme beni okuldan almasını söyledim. Korkuyorum."

Aniden kesilen sesler ve önüme geçen kişiyle, ellerini kulaklarımın üzerine yasladı. Boğuk gelen seslerin arasından bakışlarımı önümde duran bu kişinin yüzüne çevirdim. Göz göze geldiğimiz an bana gülümsedi.

Nino.

Kulaklarımı kapatan ellerini iterek oradan koşarak uzaklaşmaya başladım. Beni kandırmıştı. Bana yalan söylemişti. Beni sevenlerin, merak edenlerin olduğunu söyleyerek sadece beni teselli etmeye çalışıyormuş. Kim bir katili merak ederdi ki zaten? Bu benim aptallığımdı.

Onun arkamdan seslenişini duymamak için kendi ellerimle kulaklarıma kapattım ve gücüm yettiği kadar koşmaya başladım. Sanki ben kulaklarımı kapatarak koşarsam, bütün bu acıları duymayacakmışım gibiydi. Oysa kısıkta olsa duyuyordum onları.

Çatıya çıktığımda ellerimi dizlerime yaslayarak nefes nefese kalmış bir şekilde soluklandım.

"Erva." Nino'nun da benim gibi nefes nefese konuşmasıyla, duyduğum sesiyle arkamda olduğunu anladım.

"Git başımdan!" diye bağırdım ona bakmadan.

"Hayır."

"Hayır diye bir seçeneğin yok. Git!" Tekrardan bağırdığımda ileri gitmek ondan biraz daha uzaklaşmak için bir adım attım ama dizlerimin bağı çözülerek yere düştüm.

"Erva." Nino endişeyle yanıma gelip bana dokunduğunda onu ittim. O da benim gibi yere düştü. Tozlanan avuç içlerini baktı ve onları birbirine sürterek temizledi.

taç yaprağıOnde as histórias ganham vida. Descobre agora