Yavaş yavaş düzenlemeler yapmaya başladım, ara sıra eski bölümlerden bildirim alıyor olmanızın sebebi bu. Umarım bu canınızı sıkmaz, çevirimin daha akıcı ve anlamca birebir olması için uğraşıyorum. Eğer kitaba yeni başlıyorsanız, düzeltilirse iyi olacağını düşündüğünüz kısımları lütfen bana iletin. Bu beni oldukça memnun eder, küçük bir noktalama yanlışı dahi yaptıysam uyarılmaktan mutlu olurum.
Daha fazla uzatmadan, keyifli okumalar dilerim. Oy vermeyi, satır aralarına yorum bırakmayı; çeviriyle, yazarlarla ve benimle ilgili haberlerden ve diğer çalışmalarımdan haberdâr olmak için beni takip etmeyi unutmayın!
6. Çocuk Geldiğinde
İstediğiniz birini asla elde edemeyecek olmanız direk reddedilmek kadar acı vericiydi.
Ağlamak istiyordunuz, gözlerinizde yaşlar birikiyordu ancak hiçbiri akmıyordu. Çünkü kimse zayıf görünmekten hoşlanmazdı. Ve Stacey, Axel'in önünde zayıf görünmek istemiyordu.
Fen dersinde zaman zaman Stacey onlara baktığında Axel'in elini Jane'in kasıklarında görüyordu. Bu neredeyse komikti; sosyal bağlamda kendisinden aşağıda gördüğü birini kıskanmaya başlamıştı.
Hem de asla yarışmak zorunda kalmayacağını düşündüğü birini.
Ama işte oradaydı –okulun inek kızı– Axel'i tasmalı köpek yavrusu gibi gezdirirken gülüyordu.
Axel onu duygusuzca reddetse Stacey bu kadar üzülmezdi.
"Selam."
Stacey dolabından eşyalarını alırken yukarı baktı ve futbol takımında olduğunu bildiği, zaman zaman Axel'le takılan sarışın bir çocukla karşılaştı.
"Selam." Stacey cevapladı.
"Hey," dedi çocuk. "Cumartesi günü dışarı çıkmak ister misin?"
Cumartesi.
Normalde Axel'le birlikte geçireceği gündü – ama Axel onu daha fazla çevresinde istemiyordu.
Kendine yatağını ısıtacak bir inek bulmuştu.
Stacey tekrar yukarı, çocuğa baktı. "Adın ne?"
"Scottie," dedi çocuk ve Stacey hafifçe gülümsedi.
Herhalde seks yapmak istiyordu.
Stacey onu başıyla onayladı ve dolabının kapağını kapattı.
"Tamam Scottie," dedi. "Cumartesi."
"Beş uygun mudur?" diye sordu ve Stacey'nin kaşlarını çatmasına neden oldu.
Çoğu erkeğin geldiği saatten erkendi ama ne istiyorsa, onu alacaktı.
"Evet," dedi Stacey. "Beş iyi."
"Tamam," Scottie gülümsedi. "Adresini mesaj atarsın."
Zil çaldığında Stacey'nin kafası karışmıştı, kaşlarını çattı. "Numaran bende yok."
"Hayır var," dedi, koridorda ilerlemeye başladığında. "Geçen sene sana vermiştim."
Scottie görüş alanından çıktığında Stacey telefonunu çıkardı, kişi listesini gözden geçirmeye başladı.
Ateşli latin.
Kimya sınıfındaki çocuk.
Biyoloji sınıfındaki yakışıklı.
Seksi sarışın.
Stacey Scottie'nin arkasından baktı. Görünüşe göre numarasını bulmuştu.
YOU ARE READING
The Girl He Left Behind
Short StoryStacey Williams her zaman Axel Teller'ı sevmişti. Ama Axel ona hiçbir zaman istediğini tam olarak veremedi. Stacey anlamsız takılmacalardan daha fazlasını istiyordu. Gösterdiği sevgiyi karşı taraftan alabilmek istiyordu. Axel'in de onu sevmesini ist...