Stacey akşam dokuzda eve geldiğinde dış kapı açıktı.
Birkaç saat önce annesine geç kalacağını yazdığında kendisinden kısa ve ters bir cevap almıştı. Kapıyı arkasından kapattı ve içinde tişörtünün ve sütyeninin bulunduğu çantayı yere bıraktı.
Scottie tişörtünü almasına izin vermişti. Stacey ona yarın sabah okulda vereceğini söylediğinde de, zahmet etme demişti.
Evin neredeyse bütün ışıkları kapalıydı. Oturma odasındaki lambanın koridorun bir kısmını aydınlattığını gördüğünde oraya ilerledi. Annesi koltukta oturmuş, kısık sesli televizyonu izliyordu.
"Selam." Stacey içeri girerken annesi dönüp baktı ve ona kibarca gülümsedi. "Babam yok mu?"
"Geç saatlere kadar çalışıyor." Stacey onu başıyla onayladı.
"Doğru," deyip dudağını ısırdı. Onu rahatsız eden şeyi annesine sormak istiyordu. "Imm, anne?"
"Evet?" Annesi gözlerini televizyondan ayırmadan cevapladı.
"Seninle bir şey hakkında konuşabilir miyim?" diye sordu Stacey. Annesi tek kaşını kaldırarak ona baktı.
"Ne hakkında?"
Stacey derin bir nefes aldı ve gözlerini annesinden kaçırdı. "Ben... ben geçen gece gördüm."
"Ne demeye çalışıyorsun?"
"Geçen gece seni gördüm... o adamla." Stacey açıkladığında annesi iç çekti.
"Stacey—"
"Babamı aldatıyor musun?" Annesi ona baktı, kısa bir anlığına yüzünde şaşırmış bir ifade vardı.
"Ah bana öyle bakma," dedi annesi.
"Nasıl bakmayayım?" Stacey kaşlarını çattı.
"Sanki senin yapmadığın bir şey yapmışım gibi."
"Ne... Anne, sen neden bahsediyorsun?"
"Ah, semtin yarısıyla yatmış olman ikimiz için de yeni bir haber değil!" Annesi gözlerini devirdi. "Sanki benden iyi biriymişsin gibi bakma bana. Sen de en az benim kadar kötüsün, Stacey. Anasına bak, kızını al."
Dudakları aralanan Stacey hızla gözlerini kırpıştırdı, annesinden uzağa bakıyordu.
"Yani evet, babanı aldatıyorum," dedi. "Ve bunu yapmamın tek sebebi, babanın sürekli işini ve senin etrafta orospuluk yapmanı düşündüğü için bana vakit ayırmaması."
Annesi gözlerini tekrardan televizyona çevirdiğinde Stacey nihayet odadan çıkmak için gerekli gücü kendinde bulabildi.
Bir robot gibi otomatik yürüyerek odasına girdi ve kapıyı arkasından kapattı. Işıkları açmadan yatağına kıvrıldı.
Ve bir damla göz yaşı yanağına akarken gözlerini sımsıkı kapattı.
YOU ARE READING
The Girl He Left Behind
Short StoryStacey Williams her zaman Axel Teller'ı sevmişti. Ama Axel ona hiçbir zaman istediğini tam olarak veremedi. Stacey anlamsız takılmacalardan daha fazlasını istiyordu. Gösterdiği sevgiyi karşı taraftan alabilmek istiyordu. Axel'in de onu sevmesini ist...