"Söz"

24.3K 1K 130
                                    

İyi okumalar :*)

"Maral iki dakika eğilsene."

Arabada aniden elini enseme koyup boynumu eğmemi sağlayan Baran'a içten bir şekilde oflarken ne yapmak istediğini anlamış değildim.

"Hah,tamam sana bakmıyormuş."

Elini çektiği an koluna sinirle vururken "kıskançlığında böylesi!" Diye bağırdım."Ulan camlar kapalı! Hatta üstüne üstlük camlarda film de kaplı! Adam beni neresine görsün de baksın!?"

"Relax bebeğim.Sadece ışığa bakıyormuş,tamam"

Dediği gibi relax olmaya çalışırken derin bir nefes alıp başımı salladım. Yolculuk sırasında Sudeyi aramamaya yemin etmiş gibiydim.
Aslında bir şeyleri tahmin etmek zor değildi.
Yoksa çoktan başının etini yemiştim.

Baran,deniz kenarındaki bir restoranda durdurdu arabayı. Dışarıya çıkarken çantamı omzuma asıp, uzattığı elini sıkıca tutarak içeriye girdik beraber.

Gözlerim anında Sudeyi ararken,cam kenarında Borayla karşılıklı olarak sohbet ediyorlardı.
Onları görebildiğime sevinirken gerçekten kısa sürede bu kadar çabuk birbirlerini sevecekleri aklımın ucundan bile geçmezdi.

Geldiğimizi anca görmüşlerdi.Gülerek selamlaştık ve çantamı masaya bırakır bırakmaz Sudenin yanına oturmuştum.

"Ya biz.." diye söze başlayan Sude'nin lafını anında Bora böldü."Kızım bi iki dakika bekle istersen bir şeyler falan yesek,yeni geldiler falan hani?"

"Önemli değil." Dedi Baran."Biz yedik de geldik.." bana kaçamak bir bakış atarken alt dudağımı ısırdım.
Yemiştik,ama birbirimizi.

Garson masaya geldiğinde, bizden sipariş beklerken hafif bir şeyler seçtim.
Şaka bir yana cidden aç değildim.

"Eee söyleyin artık çatlayacağım meraktan." Dedim dayanamayıp.İkisine bakarken birbirlerine bir bakış attıktan sonra Sude bize döndü.
"Ya ben lafı çok dolandırmayı sevmiyorum biliyorsun.Ama şöyle söyleyeyim,Biz Borayla artık aramızda olanlara bir ad koymaya karar verdik.Yüzük takma adı her neyse işte."

Baran'ın hayırlı bir iş dediği bu olsa gerekti.
Öyle mutlu olmuştum ki,resmen ağzım açık gülümserken sarılmak için kollarımı açtım en sonunda.
Tebrik etmek kalırdı bize de.
"Ya Sude! Tebrik ederim.Bence de çok iyi düşünmüşsünüz."

Birbirimize sarılırken Baran Boranın sırtına vurup tebrik etti."Bak moruk bu kızı üzersen bende seni üzerim bundan sonra haberin olsun." Dedi daha sonra.
Ah bu korumacı tavrı beni öldürecekti.

"Ya biz çok acele etmek istemedik.Çok da beklemeyelim dedik.Şu okul haftası bir geçsin.Bi yüzük takalım falan.Aramızda yani, malum Boranın ailesi hayatta değil.."

Bora'ya baktığımda hiç buralı değilmiş gibi başını cama çevirdi.
Bir ailesinin olmadığını bilmiyordum.
"Okul demişken.." dedi Sude..O anda yemeklerimiz önümüze gelirken lafına kaldığı yerden devam etti."Okul demişken,hala başlamıyor musun?"

Baran'a baktım.Bana olan boş bakışlarının anlamını çözemesem de yutkunup güçlükle konuştum."İnsan evladını kaybedince hiç bir yere gidesi,okuyası bile kalmıyor canım.Boşver başlarım ben bi ara.."

"Sorduğum hata.Kolay şeyler atlatmadın bunu hepimiz biliyoruz."

Gözlerim boş bir yere öylece dalıp gitmişken eskiler geldi aklıma.
Ne gerizekalıyım oysaki.
Şimdiki aklım olsa..
Neyse..
Derin bir nefes alıp ufaktan ufaktan atıştırmaya başladım.
Baran'ın gözleri bir an olsun benden ayrılmıyordu.
Bana daha fazla bakmaya devam ederse yemek bile yiyemeyecektim sanırım.

Pardon Bayım!! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin