Şeytan - Aşk - Oyun

İşkence Eğitimi

Beden dersinde Bella bana bildiği herşeyi anlattı. Bu çocuk Black grubunun bir üyesiymiş -yani o bir kötü çocuk- bu grubtan birine bulaşanların başına hep kötü şeyler gelmiş. Yanımda oturan çocuk Darren'mış. O grubun sessiz üyesi gibi bişeymiş. İyiki sessiz üyesi yani ha! Ama Bella'nın dediğine göre ben bu yıl okula başlamadan önce bir sürü kızla çıkmış ve kızların çoğu şu an psikolojik destek alıyormuş. Asıl son söylediği ağzımın düşmesine neden oldu, dediğine göre bu çocuk bı kızlarla çıkarken aynı zamanda kendinden bir yaş büyük bir kızla çıkıyormuş ve kızda onla aynı gruptanmış. 

Öğretmen hepimizin eline bir top vermeden önce konuşmamız bitmişti ve ben elimde ki topla Darren'a doğru ayaklarımı sürüye sürüye yürümeye başladım.  Bir an önce burdan kurtulmak istiyordum. Sırtını duvara yaslamış yere dalgın dalgın bakan Darren'a baktım. Bir an irkildi ve kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerimizin buluşmasıyla bütün vücudum hissizleşmişti. Gözlerinde ki dalgallar yavaş yavaş bana geldi ve bütün vücudum bir meltemle sarsıldı. Beni esir almıştı. İçim bir huzurla doluydu. O tatlı uyuşukluk  o kadar güzeldi ki. Gözlerinde dalga dalga  akan deniz hiç bir şeye değişilmezdi. Çevremde ki meltemin yanında gelen, serin hava ve tuzlu okyanus suyunun kokusunu derin derin içime çektim. Ve sonra... Bir anda herşey yok oldu, gözlerini benden kaçırdı. Çevrende ki mavilik, esinti, koku herşey kaybolmuştu. Bütün büyü bir hareketle yok olmuştu. Onda tuhaf olan bir şey vardı duyguları yokmuş gibi görünüyordu ama sanki bir şeyler vardı içinde hala daha var olan bir şey. Bana tekrar baktı ama bu sefer ki az önce gibi değildi hiç bir şey olmamıştı. Duygusuz bakan gözleriyle yine o sinir olduğum çocuğa dönüşmüştü. Kalbim acıyla burkuldu, o duyguyu tekrar yaşamayı çok isterdim ve böyle olmaması beni çok kırmıştı. Ayaklandı ve bana doğru yürüdü ellerimin arasında ki top titriyordu. Topu pat diye hışımla tuttu ve elimden çekip aldı.  Yerimden zıpladım. Yanımdan geçerken kullağıma eğildi ve fısıldadı.

"Oynadığım kızlardan hiç bir farkın yok. Sende onlar gibi aptal bir aşıksın." Ağzımdan çıkan tek şey.

"Hı?"

"Yok bir şey." Koç herşeyi teker teker gösterdi valeybolun nasıl birşey olduğunu ve nasıl olduğunu gösterdi asıl sorun benim valeybol oynamayı beceremezdim. Oyun boyunca Darren'ın söyledikleri aklıma gelip durdu ve Darren'ın karşı taraftan attığı bütün topları ya yüzümle ya da kafamla karşılamak zorunda kaldım. En sonunda gelen bir top yüzüme çok pis yapıştıve ben boy boyunca yere yığıldım. Doğrulduğumda Darren'a tiksintiyle baktım.

"Senden nefret ediyorum." Dedim ve ayağa kalkıp soyunma odasına girdim. Kendime kızdığımdan ne yapacağımı bilemiyordum. Üstümü değiştirdim ve normal kıyafetlerimi giydim. Aynada aksime bakıp kendi kendime kızdım. 1.65'in üstünde ki boyum vardı. Ballık etli ve elma yanaklıydım. Kocaman gözlerim yeşil yeşildi. Dalgalı açık kahve saçlarım belime geliyordu. Ama benim gibi balık etli bir kızdan nasıl hoşlanırdı ki, aptallık etmiştim.

"Ne bekliyordun ki?! "  diye kızdım kendime. Bu tam bir işkenceydi benim için. O yakışıklıydı, uzundu, mavi gözlüydü. Hiç bir şekilde zaten bana bakmazdı. Nasıl olurda ona tutulmuştum ve o nasıl oluyorda ona aşık olduğumu anlamıştı. Haklıydı diğer kızlardan tek farkım vardı benden daha güzel olduklarına emindim.

O zamanlar Darren'a o kadar çok kırılmıştım ki kendime kızmıştım. İçimde ki karanlık ise hala daha besleniyordu benden. Ama bilmediği bir şey vardı. Çok yakında karanlık açığa çıkacaktı ve bunu sağlayacak olan kişi benim kendime en yakın gördüğüm kişiydi. Bana destek çıkan kişiydi. O yüzden onu bir daha asla eskisi kadar sevip, affedemedim.