Şeytan - Aşk - Oyun

Kontrol Sorunları

-Hello! Nasılsınız sevgili okurlarım! :') Bu kız okulla cebelleşiyor ama size yeni bir bölüm yazdı. :3 Artık sık sık yazacağım çünkü bitirip yeni bir kitaba başlamayı planlıyorum. Yeni fikirlerle geri döneceğim! Siz yeterki Vote'ları eksik etmeyin :')) YB yazacağım daha! :3 Bu arada sankın bu kitap bitmek üzere diye üzülmeyin acıklı bir son olsada bu kitabın devamı vaR!!! Sizi seviyorum okuyucular!!!! <3-

Ona şaşkınlıkla bakarken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Şimdi sırası değil kendine gel Eliz. Pes edemezsin. O gece olanları sildin. Sen güçlüsün.

"Belki birileri dikkatli olsa bu sorun yaşanmazdı. Neyse çarptığım için kusura bakma. Göremedim seni." Son cümleyi sertçe söyleyip bahçedeki piknik masasına oturdum. Bella karşıma tepsiyi bıraktı ağzı hala daha açıktı ve bana kocaman gözlerle bakıyordu. "Ne?" Tek kaşımı kaldırıp ona baktım.

"O kız artık yok dediğinde gerçekten haklıymışsın. Şu an küçük çaplı bir beyin iflası yaşıyorum bir saniye." Her bir kelimeyi duraksayarak söylemişti. Abim sırtıma hafifçe vurup yanıma oturdu.

"Eliz'imiz ben görmeyeli baya değişmiş..." Bunu bana mı söylüyorsun? Kendimin bu kadar değiştiğine inanamıyorum bile. Ona karşı bu kadar dik ayakta durabileceğim aklıma gelmezdi. Sanırım içimdeki insanın ölüp bu ruhun uyanması içimde ki duyguları değiştirmişti ya da köreltmişti. Canım acımıyordu... Sadece onu görünce anılarım aklıma geliyordu. İçeceğimden bir yudum içerken düşünceli bir şekilde pizzaya bakıyordum. Nick'in pat diye konuşmaya başlaması ile yarı hayal aleminde yarı dünyadaydım. Gelip masaya oturdu.

"Onun yüzünü gördün mü? Darren'ın tepki vereceğini hayatta inanmazdım. İlk defa yüzünde bir duygu gördüm. Garip." Elimdeki içeciği hızlıca masanın üzerine vurdum. Pipet içinden fırladı. Düz bir sesle konuşmaya başladım.

"Neden tepki vermesin? O insan değil mi?" Nick kahkaha attı.

"Daha çok bir ruh gibi hatta şeytan falandır o, kuzenime yaptıklarından sonra..." Köpük pardak elimin altında ezilmeye başladı.

"O eskisi gibi bir insan değil bunu sende gördün." Pizza'ya boş boş bakıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Kontrolün elimden giderek kaydığını hisedebiliyordum. Nefesimi düzende tutmaya çalıştım.

"Kesinlikle değil ama böyle şaşkınlıkla bakması sonra sinirlenmesi falan ne bileyim onu daha da korkutucu yaptı bence." Elimdeki bardak aniden parçalara ayrıldı. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Masanın üstünde birbirinden ayrılmamak için direnen su damlacıkları masanın sonuna gelip üzgün bir şekilde süzülererek sonra da diğer damlalardan koparak yere düşüşünü hissedebiliyordum. Bella'nın bana endişeli endişeli baktığını ve kalp ritminin değiştiğini hissediyordum. Gözlerim kapalıydı ama hareketleri görebiliyordum.. Sakinleşmeliydim...

"Ne bu tepki?" Nick gülerek parmağını bana salladı. "Ovv! Yoksa bizim Eliz hala da-" Gözlerimi aniden açtım ve tam onun üzerine atlayacağım sırada Bella üzerime atlayıp eliyle gözlerimi kapadı. 

"B-biz... Bizim lavoboya gitmemiz lazım." Bella'nın elini itirdim ve hışımla ayağa kalkıp ormana doğru yürümeye başladım. Gözlerim kapalı bir şekilde. "Eliz! Bekle beni." İnsanlardan uzaklaştığımı hissedince gözlerimi açtım. Ve açmamla yanmaya başlaması bir oldu. Tökezleyerek yere düştüm. Öfkem giderek artıyordu. Çimenlerin içine doğru sapladım ellerimi. Derin nefes al! Al ver... Al! Ver! Bella önümde diz çöktü ve yüzümü avuçlayıp ona bakmama sağladı. 

"Aman tanrım gözlerin.. Gözlerin.. Gözlerin!" Gözlerimi kapadım. Bella telaşla kafasını salladı. "Tamam ilk önce sakinleşmeliyiz." Dişlerimi sıkarak tısladım.