Başlangıç Hikayemiz.

397 34 4
                                    

-Biraz karmaşık biliorum ama ileride daha iyi anlayacaksınız. Dikkatli okuyun ;)) Yb yakında en az +5 vote istiyorum.-

Herşeyi tekrar tekrar kafamdan geçiriyordum. Olabilir miydi? Nuni'nin anlattıkları gerçekmiydi? klımda olanları bir daha canlandırdım. 

Yaklaşık 1 saat önce beni burya oturtmuştu ve şok eden bir konuşma yapmıştık. Bana olanları açıklamıştı. Ama aklım almıyordu, nasıl bunca zamandır böyle bir oyunun içinde kalabilmiştim. Bunc insan beni nasıl bu kadar kolay kandırabilmişti. Aile dediğim kavraam bana bu kadar mı yabiniydiler?..

"Kandırılmadın sedece saklandın kızım." Demişti Nuni. Bu nasıl bir saklanmaktı? Bana yıllardan beridir işkence etmişlerdi.

Ben 6 yaşındayken gerçek annem aniden ortadan kaybolmuştu, bunun nedenini ne o biliyordu ne ben. Nuni beni yanına almak istemişti ama annem kaybolmadan önce ona borçlu olan bir aileye beni emanet etmişti. Nuni beni almaya çalıştığı zaman büyük bir olay yaratıp beni NewYork'a kaçırmışlardıağı.Ancak gene nedeni bilinmeyen bir nedenden dolayı beni buraya geri getirmişlerdi. Aile diye düşündüğüm, hiçbirinin benimle kanbağı olmayan garip insanlarmış meğerse. 

Nuni ne olduğumu söylerken bana bir bardak su getirtmişti. Suyu getiren kız bana gülümseyince siyah inciler ortaya çıkmıştı. Yerimden sıçramıştım. Kız kızararak dışarı çıkmıştı. O an çok üzülmüştüm. Nuni anlatmadan önce beni süzmüştü. Bomba geliyor bomba!!! 

"Eminim şu anda kim olduğunu ve ne olduğunu çok merak ediyorsun kızım. Küçüklüğünden beri gördüğün bir çok şey olmuştur. Hepsi doğru kızım, hepsi gerçek. İnsanlar ve bizlerin doğası farklı kızım. Dünya sayamayacağın kadar çok katmandan oluşuyor. İnsanların ölçtüğü biçtiği gibi değil bu dünya. Dünyanın belirli bir sonu yok, tıpkı uzayında sonunun olmaması gibi. Zaman kısıtlı mı? Hayat kısamı? İnsan ömrü tükeniyor mu? Fizik kuralları,hepsi bilinmeyen bir neden üstüne kurulmuş. Yüce bir güç üzerine kurulmuş." 

"Anlamıyorum, büyük teyze." 

"Tanrı dediğimiz, isimlerle adlandırdığımız bir varlık var değil mi, kızım?" Başımı sallaadım. "Yıllar önce Tanrı evreni kurmuş, milyonlarca hiçlikten oluşan evreni, sonra yıldızlar ve güneşler, sonra dünya. Hepsini bir düzene göre kurmuş. Herseferinde farklı bir evren yaratmış. Koyduğu varlıklara düzeni öğretmiş ama herseferinde kurduğu düzeni bozmuş yaratığı varlıklar. İsyan etmişler. Kabullenmemişler. Ve tanrı bunun üzerine herseferinde üzülsede onları yok etmiş. bu yarattığı valıkların türü milyonlara çıkmış.Hepside bir zamanlar dünyanın diğer katmanlarında yaşamışlar. En son yarattığı valıklar yani;insanlar, tanrıya en sağdık olarak yaşamış uzun süreli varlıklardık. Tağki düzen bozuluna kadar. İnsaanlar baş kaldırmaya başladıklarında, tanrı aslında insanlara ne kadar çok şey verdiğini farketmişti. Tanrı o kadar kararsız kalmıştı ki ne yapacağını bilemiyordu. Bu yüzden yıllar boyu belirli aralıklarda bazı insanları seçip onlardan düzeni sağlamak için yardım istemişti. Onlara belirli yasak güçleri kullanmayı öğretmişti. Taki biri bunu bozana kadar." Nefesimi tutmuş ne olduğumu öğrenmek çin sabırsızlanıyordum ama şuan anlattıklarıda ilgi çekici bir karmaşıklığı vardı.

"O kişi tsanrının ona sunduğu yeteneklere açlıkla bakmıştı ve daha fazlası için tanrıya yalvaardı. Tanrı bunu yapmayacağını söyleyerek onu yeryüzünden silmeye karar verdi. İşte asıl olayımız o sırada başlıyor. O insanın adı İbris'ti. Tanrı ona ışığı kullanmayı öğretmişti. Ama o baş kaldırıp ondan kaçtı ve Tanrının bu düzendeki zayıf noktasını aradı..." Derin bir nefes aldı." Ve buldu. Kapılar."

"Ne kapısı?"

"Dünyanın katmanlarını ayıran kapılar. Kapıları bulup bazılarını açmayı başardı.Ve istediğini yarattı, büyük bir kağosa neden oldu. Tanrı, İbris'in yaptığına gücendi ve sonsuza dek sürecek bir cezaya mahkum etti. Karanlığa. İbris ışığı o kadar çok seviyordu ki. Karanlık olunca korkardı. İşte asıl hikaye böyle başlıyor. İbris Tanrıya ihanet ettiği için, Tanrı dünyayı terk etti. Dünyayı terk eden Tanrı'dan yardım isteyen insanların sesi, Tanrı'yı bir kez daha merhammeti ile haraket ettirdi ve dünyadaa yardım aldığı insanlardan 10 kişiye olağan üstü güçler verdi. Bunlar kağosu önleyebilecek olanlardı.10 kişi dünyayı eski düzene döndürebilmek için uzun bir mücadele verdiler. Ancak asıl sorun hala saklanıyordu. İbris bir zamanlar korktuğu karanlıkla arkadaş olmuş ve onuda kaandırıp, onunla bütünleşmişti. Karanlığın efendisi olmuştu. Ve Tanrı'ya duyduğu nefret yüzünden kurduğu oyunda ki açıkları tekrar bulmaya başladı. İnsanların ruhlarının her biri tanrının ağacından gele özle dolu olduğu inanılır. Saf parlak beyazdan oluşan bir öz. Ve güçlü olan bir öz. " Bütün herşey o kadar hızlı aklıma geliyordu ki ağzım açık kalmıştı.

Şeytan - Aşk - OyunWhere stories live. Discover now