Şeytan - Aşk - Oyun

Parti

-İvit! Sevgili canlar. Kitabımızın sonu yaklaştı. Evet ne yazık ki bu kitabın sonu keskin bir hatla bitmeyecek. 2. kitap bunun devamı olacak. Ama ikinci kitabı istiyorsanız. Vote'leri eksik etmeyin. :DD:D:D Vote'ler ne kadar çok olursa kitap o kadar kısa zamanda elinizde. :D Sizi seviyorum, sizde beni sevin pliz... Yazarınız son günlerde biraz mutsuz.. :( Ama geçecek umarım. :D Çok gülen birinsanım ve çok saçmaladım. En iyi ben bitireyim sizde bölümü okuyun...... Son bir şey okuduktan sonra Vote'leyin pliz! :DD:D:D-

"Bella ben bunu giyebileceğimi sanmıyorum."

"Dışarı çıkt bir bakayım." Perdenin arkasından bağırdım.

"İstemiyorum."

"Dışarı çık Eliz." Üfleyerek banyodan çıktım ve eteğimi çekiştirerek en azından popomun açılmasını engelledim. "MÜTHİŞ!" Tek kaşımı kaldırarak ona baktım.

"Dalga geçiyorsun değil mi? Şuna bak sanki içinden fırlayacağım. Bu olmaz.. Bu elbise biraz şey..."

"Ney? Neyi var elbisenin? Harika durmuş işte."

"Çok kısa ve patlıcakmış gibi hissediyorum. Göğüslerimin yarısı meydanda. Ve üstelik rengi..."

"Ne?"

"Birini baştan çıkarmayı mı hedefliyorum fazla erotik bir elbise." Üstümde ki kırmızı eteği çekerek 1 milim daha uzattım. Kırmızı geniş yakalı dar bir elbiseydi bu kırmızı bir rengi vardı. Ve sadece popomu kapatabiliyordum. Bacaklarım resmen açıktaydı.

"Hayır. gayet normal." Eliyle beğenme işareti yaptı.

"Senin normal anlayışının nasıl olduğunu düşünmek istemiyorum." Dedim ve aynada kendime baktım. "Çok erotik. "

"Biz buna sexy diyoruz."

"Başlarım sexy şeysine, bu benim, affedersin ama k*çımı bile zor örtüyor. Birde ben bunla orda oturcam." önümde elbisesini giyip fermuarı çekmem için kollarını kaldırdı.

"Oturmaya mı gidiyoruz? Parti kızım bu!"

"Ne diye kabul ettim ki sanki?" Fermuarı çektim. Elbiseyi çekiştirip vücuduna oturttu.

"Kabul etmedin zaten, geleceksin dedim." Gözlerimi devirdim. Bana dönüp yüzüme bakmaya başladı. Ben daha ne olduğunu soramadan beni yatağa oturttu ve eline rimelle, bir kaç far aldı. Gözüme sokmaya niyetlendiğini anladığım an gözlerimi kapadım ve fırçanın göz kapaklarımı gıdıklamasına izin verdim. Rimeli sürüp dudaklarıma bir şeyler deydirdi.

"Bebeğim gözlerini aç.." Gözlerimi aralayıp Eliz'e baktım. Ağzını otomotikmen kapadı. "Aman Tanrım!" Önümden çekilerek aynayla aramdaki engelleri kaldırdı. Karşımda gördüğüm kıza öylece baka kalmıştım. Bu benmiydim? Gerçekten ben miydim? Göz kapaklarıma yapılmış hafif kahce tonlarında ki gölgelendirme renkli göz rengimi ortaya çıkarmıştı. Dudaklarıma sürdüğü ruj beni tamamen doğal ama bir o kadarda kadına çevirmişti.

Aynada ki yeni beni süzerken Bella yanıma oturdu ve bana sarıldı.

"Sen gerçekten harika birisin. İyi ki varsın Eliz." Ona sarıldım. "Seni seviyorum." Gözlerim doldu.

"Bende seni seviyorum." Aniden geri çekilip bana baktı ve kaşlarını çattı.

"Sakın ağlama. Ağlarsan öldürürüm seni. Rimel lekesi nasıl bir şey biliyormusun? " Parmaklarını gözlerime deydirmemeye özen göstererek, gözlerimin altına dayadı. "Sakın!" Burnumu çektim.

"Tamam. " Gülümsedim ve o da bana gülümsedi.

"Hadi gidelim ve Eliz kimmiş son bir kez gösterelim! Geri geldiğinde peşinde erkekler koşacak." Kahkaha attım. Önüme bir çift siyah dolgu topuk ayakkabı koydu.