Şeytan - Aşk - Oyun

Mini Tur...

***** Yine Darren'ın evinden bir bölüm var dış bağlantılarda. :D :D Cucuk zngn bikree :D :DDd. Ve Resim ise Eliz'e ait.*****

Noluyordu lan burda?

Bütün vücudum bir duyguyla yanıyordu, kırgınlık. Kendi kendime bunu yapmamam gerektiğini biliyordum ama elimde değildi aklım buna izin vermiyordu. Sonuçta ben kimdim ki? Peh! Haklıydı ona aşık olan kızlardan pek bir farkım yoktu. Ona o kadar kızgındım ki ama en çokta kendime kızgındım. Nasıl oluyorda onun gibi bir... öküzden hoşlanabilmiştim. Kendimi ondan nefret etmek için zorluyordum ama yarı çıplak olması dikkatimin dağılmasına neden oluyordu... Karın kaslarına bakmamak için yüzüne odaklandım ve dik dik ona baktım. İçimden bir küfür savurdum.

Lanet olsun! Çocuğun mavi gözleri var, dostum...

"Ne var?" dedi bana bakarak.

" Bir metre yakınımda yarı çıplak bir erkek bulundurmaya alışık değilim." dedim. Beni bir kez süzdü ve bende bakışlarımı kaçırdım. Elinde ki beyaz tişörtü kafasından geçrirken.

"Bir abin olduğunu sanıyordum."

"Evet var ama... Boşver."

"Ed ne demişti?.. Adı Deniz'di değil mi?" Başımı salladım. Ed'i tanıyormuydu? Ed abimin en yakın arkadaşı ve okulunda popilerlerindendir, bütün kızlar peşinden koşar. Çocuk sarışın ve mavi gözlü olup, birde iri kaslı bir futbolcu olunca herkesin arkasından koşması gayet normal. Benim dışımda (anormalim). Yanlış anlamayın Ed'i severdim, abimin en yakın arkadaşıydı ama yanında bulunan her kızı ayartması benim biraz tepemin tasını attırıyordu. Bir kaç dakika sessizlik olunca öyle ayakta durmamız canımı sıkmıştı. Sessizliği ben bozdum.

"Ed'i nereden tanıyorsun, sonuçta o bir on birinci sınıf?"

"Kendisi üvey kardeşim olur." Ağzımın açılmasını kontrol edemedim. Ne yani o ve o... Yani şimdiii... Bir saniye, NE?!

"Ed senin üvey kardeşin mi?" Umursamazca dudağını büktü ve başını salladı.

"Evet, babam ikinciye evleniyor, yani teknik olarak daha kardeşim değil." Bir şey diyemedim.Ellerimi cebime koydum ve ona beklentiyle baktım. Yüzüme boş boş bakıyordu. 

Kafasının içinde hiç bir şey olmadığını düşünmeye başlıyorum. 

O bir hareket yapmayıp öyle salak salak durmaya devam edince ağzımı tutamadım.

"Ben buraya bir şey için gelmiştim ama sanırım senin sinirini bozdum." Kaşlarını çattı.

"Ne alaka?" Cidden mi? Sanki az önce işinizi bölmüş gibi hissettim. Eldan'ın kapıyı çekip çıkışı aklıma geldi ve kapıya baktım.

"İşinizi böldüğüm için kusura bakmayın söyleseydin yarın da vardı, hatta pazarda vardı. İstersen ben bile yapıp senin adını altına yazardım." dedim. Dudakları iki yana kıvrıldı ve küçük bir tebessüm gösterir gibi oldu.

ALLAH'IM GAMZELERİ VARMIŞŞ!!!

"Ben ona senin geleceğini söylemiştim ve sen geldiğinde onu kovacağımıda ama kendini son zamanlarda bir b*k sanıyor." Darren bunu söylerken gözlerinin içinde bir kıvılcım çaktı. Ha yani bir de karşı çıkmamıştı. İnsan bri 'yok canım , biz öyle bir şey yapmıyoruz' falan derdi.

Ahh! Attın beni o gözlere, boğulayım o gözlerinde ki denizde.... 

Kapa çeneni! Burda nefret etmeye çalışıyoruz!..

"Tarih kitaplarını getirdin mi?"

"Biliyorum bu biraz tuhaf ama bütün Türk Tarihi ile ilgili olan bölümler ya yırtılmış ya da basılmamış. Sanırım birileri eşyalarımı karıştırıyor." Kaşlarımı çattım, söylerken daha br tuhaf olmuştu.