Ayna

639 37 5
                                    

Ne yapmıştı şimdi bu koluma? Kolunu ovuşturdum. Arkama dönüp kapıya doğru yürüdüm. Anahtarı almak için çantamı açtığım sırada, kapı ardına kadar açıldı ve babam bana öfkeyle gürledi. Sarhoş olduğunu buradan anlayabiliyordum. Bira fıçısına düşmüş gibi kokuyordu. Babam saçıma yapışınca bir çığlık attım. Saçımdan sürükleyerek beni merdiven ayağına fırlattı. Yüzünde bir tokat patlayınca neye uğradığımı şaşırdım.

"Seni küçük k*ltak! Gece erkeklerin yatağından gelip, seni eve alacağımı mı sandın?! Bu evde or*spulara yer yoktur!" Ne, bana ne demişti?!

"Kim or*spu ya? Sen kendine bak gece boyunca bardaki kızların bacaklarına bakmaktan feleğin dönmüş!" Babam üzerime çullandı. Arda arkasına yumruklar attı. Abim koşarak aşağı indi ve beni yerde kanlar içinde görünce, babamı üstümden çekip aldı. Babam küfür ediyor abime boş yumruklar atıyordu. Toparlanmaya çalıştım ayağa kalktığında yalpaladım. Heryerim sızlıyordu ama bunu bir kenera bıraktım ve kapıdan koşarak çıktım. Abim arkamdan seslendi ama dönüp bakmadım bile. Bu evde artık bir saniye daha duramazdım. Bir benzinci görünce koşarak lavobaya gittim. Vücudum da hiç bir hücreyi hissetmiyordum. Bu iyiye alamet değildi. Aynaya baktığımda gırtlağından bir inilti geldi. Dudağım ve kasım patlamıştı, sağ gözümün altı morarmış ve büyük ihtimale burnumda ki damarlardan biri patlamıştı. Lavoboyu iki elimle kavradım doğrudan gözlerimin içine bakıyordum.

Ağlama ağlama... Kendine bir söz versin sözünü tut, ağlama! Sen güçlüsün...

Tuvaletlerden birinin ışığı yanıp söndü . Pek umursamadım ama bir kaç kere daha ışık yanıp sönünce rahatsız oldum ve tuvaletin kapağını indirip, üstüne çıktım. Lambayı düzelttip aşağı indim ve aynaya geri döndüm.

"Sen güçsüzsün..." Çatallı bir ses aniden rakamdan geldi, arkamı döndüm. Kimse yoktu. Eğilip çantamı aldım, doğrulduğumda onu gördüm. Sarışın kız aynadan bana bakıyordu. Sanki ağlamış gibi gözlerinin içinden siyah bir sıvı akıp soluk cildini batırmıştı. Soluklarım hızlandı, kalbimin deli gibi atışıni duyabiliyordum.

"Sen güçsüzsün." Dedi çatallı sesiyle. Hırıltılı sesi kulaklarım da çınladı.

'Güçsüz değilim." Korkunç bir hıriltı çıktı gırtlağından, sanırım az önce gülmüştü. Ona korkusuzca baksamda, içten içe titriyordum. Haplarım, çantamı karıştırmaya çalıştım. Aniden burnunun dibinde bitti. Ve buz gibi nefesi yüzümü okşadı. Kokusu aynı, aynı bir ölü gibi kokuyordu. Gözlerinin içinde ki boşluğa bakamıyordum.Elini yavaşça kaldırdı ve boynuma doğru uzattı. Lavaboyla kızın arasından kaçtım ve kapıya doğru koştum. Kapı kilitliydi, zorladım ama bir santim bile kıpırdamadı. Aklımın bir köşesi sanki artık bu yaşadıklarının bir halisünasyon olmadığını sorguluyor gibiydi... Ama hayır, bu kızında diğer halisünasyonlardan farkı yoktu.

Muslukların hepsi aniden açıldi ve ışıklar yanıp sönmeye başladı.

'Sen güçsüzsün ve ben açım..." Kulağının ardından gelen buz gibi nefesi hissedince bütün omur iliğimden aşağıya bir ürperti indi. "Sen güçsüzsün..." Korkum içimde giderek büyüyen bir şeyi tetikledi.

"Ben güçsüz değilim..." diye fısıldadım. Gözlerimden yaşlar aktı, sözümü bozmuştum. Kolun yanmaya başladı, Darren'ın çizdiği yer cayır cayır yanıyordu. Acı kolundan yukarı doğru çıkmaya başladı. Kız hala bana dokunmadığına göre bu hala daha bir halüsinasyondu ama aniden... Bir el boynuma dokundu. Soğuk ve katı bir el. Arkamı yavaşça döndüm ve ona baktım, gözleri oyuk değildi, yakılmıştı. Gözlerimden yaşlar aktı, yutkunmak için kendimi zorladım. Nefes alışverişlerim hızlı ve kısaydi, sanırim panik atak geçiriyordum ve kolunda ki acı bana hiç yardımcı olmuyordu.

"Güçsüz..." Bana doğru eğilince gözlerimi sımsıkı kapattım. Aniden bir patlama oldu. Gözlerimin kapalı olmasına karşın bir şeylerin ışıldadıgını anlamıştım.

Aniden herşey eski haline dönmüştü. Ne bir akan su sesi ne bir yanıp sönen lamba yoktu. Sadece ben ve benim panik atağım başbaşaydık. Duvara dayandım ve dizlerinin bağı çözüldü. Kendimi yerde buldum. Bütün vücudum adrenalin ve panikle parçalanmıştı. Düzgün düşünemiyordum. Nefes alışverişlerimi kontrol edemiyordum. Gözyaşlarını tutamıyorum. Yıllardır içimde taşıdığım herşey şimdi dışarı çıkıyordu. Yüzüm acıyordu ama kolumun acısı hepsine bin başardı. Kolum cayır cayır yanıyordu. Ateşten hiç bir yerim daha önce yanmamıştı ancak şu an ki acı onunla eş değerdi... Acıyla inledyerek hırkamı çıkardım ve ayağa kalkıp kolumu suyun altın a tuttum.İşe yarıyordu kolumun acısı geçince yüzünde ki kanı sildim ve çantamı alıp dışarı çıktım...

-Devam Edecek-

Şeytan - Aşk - OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin