'EV'

708 39 0
                                    

*****Darren'ın evi karşınızdaa.... :D*******

"Olmaz!"

"Hadi ama ya!"

"Bak ne diyeceğim sen beni ara ben sen aşmaya gelirim."

"Deniz!" Bana dik dik baktı. Dakikalardır odasında ona yalvarıyordum ama bana harçlığından br gıdım bile ödünç vermiyordu. 

"İyi be! Gidiyoruz..." Kapıdan son bir kez köpek bakışı attım ve aşağı indim. Annemin önündn geçerken,yüzüme bile bakmadı. Bende kapıyı çarptım ve çıktım. Telefonumdan Bella'yı, aradım teknik olarak 16'sını doldurduğundan ehliyet ve araç sahibiydi. Bir kaç saniye içinde evin önünde bitmişti. Ön koltuğa binerken. 

"Bu ne hal?"

"Ne varmış halimde?"

"Biraz makyaj falan yapar insan!" Ofladım.

"Hayır." Saatime baktım ve telaşla Bella'nın kolunu kavradım. " On yedi dakikamız var!" 

"Sakin ol ve bana adresi söyle." Adresi söylityince ağzı açık kaldı. "Eliz, bu en az 25 dakikalık yol!"

"Yalvarırım yetiştir beni!"

"Dua et, bu gün kural tanımayan günümdeyim." Gaza bastı. On dakika içinde kasabanın merkezinden çıkmıştık ve ağaçlarla kaplı bir tepeye çıkmaya başladık. Buranın zengin, sessizliğin hakim olduğu sosyete mahallesi olarakta adlandırabilirdik. Özenle yerleştirilmiş lambalar ve göçügsüz asfalt o kadar mükemmel görünüyordu ki. Bir kaç saniye sonra sözde 'Ev' olarak adlandırılan saraylar ağaçların arasından görülmeye başladı. İki evin arasındaki sokağa saptı ve başka bir caddeye çıkıp, tepeye tırmanmaya devam etti. 

Tanrım bu evi hangi Cehenneme kurmuşlardı.

En uca gelince hiç ev kalmadı ve tepeden aşağı inmeye başladı. En sonunda bir araya daha saptı ve önümüzde tam bir mimarlık harikası duruyordu. Bella'yla aynanda.

"Yok artıkkk!.." İkimizin de ağzı açık kalmıştı.

"Bu çocuk benle dalga geçiyor resmen."

"Aslında bu kadar şaşırmamamız gerekirdi, babası çok ünlü bir mimar ama genede bu..."

"Devasa." diyip sözünü tamamladım. Yanından geçtiğimiz hiçbir eve benzemiyordu. Kocamandı ve camların üstüne gidip ohladığınızda en ufak bir iz bulamayacağınıza bahse girebilirdim. Bella araba motorunu durdurdu ve ikimizde hayran hayran eve bakmaya başladık. Böyle bir evin içine girecektim. 

"Geri geldiğimde..." Bana döndü ve çok ciddi bir şekilde gözlerimin içine bakarak konuştu. "İçerdeki herşeyi lekesinden tut böceğine kadar anlatacaksın."

"Tabi varsa..." Saate baktım, son bir dakika! Bella'ya yanağında ıslak bir öpücükle veda ettim ve arabadan inip kapıya koştum. Bella'y git işareti yaptım ve uzaklaşmasını izledim. Kapıya dödüğümde, bir gariplik olduğunu fark ettim.

Bu şeyin zili nerde? Şimdi kapıyı tıklatsam duymıcaklar, bende rezil olucağım.

Başka çarem yoktu, kapıya vurmak için elim kaldırdığım sırada kapı ardına kadar açıldı ve ben tökezledim. Doğrulduğumda Eldan'ın buz gibi mavi gözleriyle karşılaştım, bana hışımla bakıyordu ve biraz dağılmıştı. Saçları karışmış, tişörtü kaykılmıştı. Kapının önünden çekildi ve içeri girmeme izin verdi şokla olanları sindirmeye çalışıyordum. İçeride kırmızı sehpahın üzerinde ki telefonunu ve  araba anahtarını aldı.

"O geldi!" diye bağırınca yerimden sıçradım. Darren koridorun ucunda sadece bir eşortman ile görünce bütün ruhum bir daha şokla sarsıldı.Çıplak ayaklarına ve elinde ki beyaz tişörte şaşkınlıkla baktım. Darren tek kaşını kaldırdı ve ona baktı. Gözlerinde tiksinti vardı. Yavaşça koridorda yürüyüp ona doğru ilerledim.

"Ve sen hala burda mısın?" dedi. Eldan, eline geçen ilk vazoyu kavradı ve benim tarafıma fırlattı. Vazo yüzüme doğru gelirken eğildim ve kılpayı yaralanmaktan kurtuldum. Darren vazoyu kollarıyla kavradı ve eline alıp fırlatmak için gerildi. Tam o sırada Eldan evden çıktı. Darren elinde ki vazoyu masanın üstüne koydu ve bana dikkatini bir yere odaklamaya çalışıyormuş gibi baktı.

"Hoşgeldin." Ben ise iç sesimle ona bağırdım.

Burda ne halt dönüyor yaa?!

-DEVAM EDECEK-

Şeytan - Aşk - OyunWhere stories live. Discover now