11.PLANLAR

310 113 145
                                    

İyi okumalar dilerim. Bölümle ilgili olumlu-olumsuz fikirlerinizi yorumlara belirtirseniz çok sevinirim.

Bölüm Şarkıları:

Yalın - Küçücüğüm Her Şeyim
Yüzyüzeyken Konuşuruz - Gel Demedim Ki

Karanlık kuytuların en göz alıcı yanı dipsiz oluşlarıdır. Dipsiz ve sonsuz karanlığa girince insan, kör hisseder kendini. Zifiri karanlıkta gözü hiçbir yeri görmez. Dünyayı görmeyince huzuru da hissetmelidir ancak kaçar karanlıktan. Korkar huzurundan. Bilmediği şeyden korkar insan. Kim bilir, belki de huzuru hiç tatmadığı içindir.

Şüphesiz ki Kamer'e ulaşacağım yer zifiri bir kuytu olsaydı, kör gözlerle girerdim içeriye. Sığınırdım o kuytuya.

Üniversitenin açılmasından bir gün önce bistroya erkenden gelmiş, Yaman'ın yaptığı hazırlığa yardım ediyorduk. Helin'le Kamer'in orta okuldan arkadaş olduklarının yanında aynı sınıfta olduklarını sansam da, Helin'in benden bir yaş büyük olduğunu öğrenmem üzerine içim rahatlamıştı. Yaşlarımız yakın olduğu için kendimi daha rahat hissetmiştim.

Bugün Yaman ile üçüncü seneleriydi. Yaman bistroyu akşam için kapattırmış, bizden de yardım istemişti. Elimdeki yıldız şeklinde balonu şişirirken Kamer önüme oturmuş, Yaman'ın gitarının akorlarını ayarlıyordu. İşi bitmiş olacaktı ki gitarı yere bıraktı. Elimdeki balonu alıp bağladığında tebessüm ederek teşekkürlerimi sundum. Elinde telefonuyla yanımıza gelen Yaman, sırıtıyordu.

''Bozuk atıyor Helin. Hatırlamadığımı sanıyor belli ki. Çağırdım ama bakarız deyip kapattı.'' Telefonu arka cebine koyup ellerini birbirine sürttü. Bu işine gelmiş olmalıydı çünkü sürprizin bozulmasını istemiyordu. Özel hissettirmek istediği düşüncelerinden bile belliydi.

Elimdeki kaynana dilini Kamer'e doğru püskürtürken bağladığı balonu yere atıp yeni bir balon şişirmeye başladı. Biraz şişirdikten sonra bütün havayı yüzüme saldı. Gözlerimi kırpıştırıp dil çıkarttığımda düşündüm, bir ilişkiye başlamanın ardından ne kadar mutlu olabileceğimi onunla öğrenmiştim. Eğilip burnuma öpücük kondurmasının ardından gülümseyip balonları şişirmeye devam ettim.

"Pasta da hazır. Yalnız futbol oynarkenki fotoğrafınızı neden bastırdınız anlamadım Yaman Bey." Zeynep anlamsız bakışlarını pastada gezdirirken gülerek karşılık verdim. Anormal bir çift oldukları gibi çekildikleri düzgün fotoğraflarını sevmiyorlardı. Biz onlara göre daha... Normaldik sanırım?

"Yârim öyle seviyor. Neyse neyse. Artık her şey hazır olduğuna göre gelmesini bekleyebiliriz." Başımı sallayıp şişirdiğim son balonu da kenara fırlatıp Kamer'e döndüm. Bana doğru bakıp sıcacık gülümsedi.

"Sigara içeceğim, gelmek ister misin?" Başımı sallayıp ayaklandığımda elimi tutup bistronun dışına çıkardı. Arka çıkmaz sokağına döndüğümüzde duvara yaslanıp sigarasını yaktı. Birkaç günlük ilişkimiz gayet rayında ilerliyordu.

Sigarayı içine çekip dumanını yüzüme üflediğinde düşüncelerimden sıyrılıp dişlerimi göstererek güldüm.

"Yarın bizim kata uğra. Okulda seni bulamam ben." dedim okulun başladığını hatırlatarak. Yüzünü buruşturup sigarasından birkaç nefes daha çekip başını duvara yasladı. Yutkunduğunda gözlerim adem elmasına kaydı.

"Son dönemim. Etrafında gölgem olmayacak seneye." Sıkıntıyla sigarasına sarındı. Bittiğinde yere atıp ayakkabısının topuk kısmıyla ezdi sigarayı. Onu yavaşça öldürecek zehrin cesedini yere serdi.

SOĞUĞUN YANGINI Where stories live. Discover now