3.Bölüm

42.4K 434 122
                                    

Kanepede uyuya kalmıştım. Kalktığımda saat 17: 41 geçiyordu. Telefona baktığımda Derin'den 5 cevapsız çağrıyı görmemle kapının çalması bir olmuştu. Uyku sersemi halimle kapıyı açmaya kalktım.Kapıyı açtığımda Derin karşımdaydı. Taksideki eşyaları kapıya kadar getiriyordu. Hemen bir terlik alıp ona yardım ettim.

"Tam 5 defa seni aradım. Kış uykusuna mı daldın be kardeşim. Gözlerin biraz daha uyusam fena olmaz diyor." Dedi. Sesinde ki sitemi görünce bende cevap verdim.

"Dalmışım ya." Dedim poşeti yere bırakırken. Derin son poşeti eline alıp içeriye geçerek kapıyı kapattı.

"Sana ulaşamayınca Sarper'i aradım, seni eve kadar bıraktığını söyledi." Dedi. Derin'in sesinde seni gidi gidi bir hava sezmiştim.

"İyi halt ettin. Hiç gülme anlatmıyorum zaten bir şey olmadı." Dedim. Uykulu uykulu esnerken. Kanepeye uzanıp yastığa sarıldım. Derini izledim.

"Ben bilmem her şeyi anlatmazsan bugün sana bir hediye aldım. Şansını kaybedersin." Dedi. Elindeki çantayı sallarken. Bende ona gülümseyerek cevap verdim.

"Ne olduğunu söylesen söylerim" dedim.

"Çok zekisin."dedi, tek kaşını kaldırıp. Dalga geçtiğimi anlamıştı uzatmamak için çantayı kucağıma attı. Onun kadar hızlı reflekslerim olmadığından çanta yeri boylamıştı. Çantayı yerden alıp açarken, bugünün özetini geçiyordum. Derin eşyaları mutfağa geçirirken konuşuyordu. Bana hediye olarak 2.kitabını sabırsızlıkla beklediğim bir yazarın kitabını almıştı. Bu beni çok mutlu etmişti. Kitapları çok seviyordum. Kitaplara şefkat ile dokunuyordum. Kitaplığımda bir yıpranmış kitap dahi göremezdiniz. Derin'in yanına gidip sıkıca koluna sarıldım. Kollarını bana dolaması ile sol gözümden bir damla yaş aktı. Mutluluk göz yaşıydı. Öyle deniyordu. Konuşamadım gerçek anlamda hayatımın parçasıydı kitaplarım.

Derin, "Hadi hadi oku bir an önce. " dedi beni bırakırken.

"Ha ha ha Hemen." Dedim, kitabımı kucaklayıp odama ilerlerken.

Sarper'in beni yemeğe götürmek istediğini Derin'e bütün detaylarıyla anlatmıştım.
'şaşırmadım' demişti. Üstelik adamın hastanede bana çok baktığını da söylemişti. Ona hayal gördüğünü yada gözlerinin bozulduğunu söyleyince bu duruma kahkaha atmıştı.

'İlerde görecekmişim' deyip duruyordu, cidden bu delirmiş olmalıydı. Adamın etrafında çok fazla güzel kadınlar vardı, bana öyle bakacağını düşünmüyordum açıkçası. Derin şuan nerede diye sorarsanız 4 farklı meyvenin suyundan yaptığım bir karışımı beğenmeyip istifra etmiş ve arkasından duşa girmişti.

"Duşa girince neden çıkmıyor bu kız." Diye isyan ederken, derinin arkadan sesini duydum.

"Çıktım çıktım." dedi.

"Beynine lif falan mı vurdun parıldıyor. " dedim kafasının ortasına bakarken.

"Dalga geçme bak, yeni aldığım bir kaç parça ürün var onları denesene eminim çok beğeneceksin." Dedi.

"Hemen deneyeyim. Neredeler?." Dedim. Derin üzerindeki havlu ile dolaptan çıkarttığı poşetleri bana uzattı.

Aldığı kıyafetleri denemiş ve beğenmiştim. Yarın yemekte giymeyi düşünüyorum çok zarif duruyorlardı. Uykum yoktu. Odamın balkonuna gidip ara ara kullandığım sigara paketinden 1 tek alıp balkonda yaktım. Odamın manzarası bahçelik bir alandı. Biten sigaram ile birlikte içeri geçtim. Mutfağa inip bir bardak suyumu içtikten sonra yatağıma geçip telefonumu elime aldım.
Onun mesaj kutusuna girdim.

Son yazdığı mesaj, "Hazırsan şoförüm aşağıda. Seni bekliyor." Diyeydi. Şuan mesaj atsam ayıp olur muydu? Saat 00:34 geçiyordu. Acaba uyuyor muydu ki? Bu saatte nasıl bir mesaj atabilirdim.

YARDIMCIWhere stories live. Discover now