8.Bölüm

26.3K 246 20
                                    

Beni mi istiyordu?

Şimdi mi?

Bedenime tek adımda yaklaşıp, ellerini enseme dolayıp beni kendine çekti. Dudaklarıma hakim oldu. O kivi tadını oldukça sevmeye başlamıştım. Ellerimi kravatına götürüp, yavaş yavaş çözmeye başladım. Bir eli kalçam da diğer eli saçlarımda duruyordu. Saç diplerim de ki baskı canımı ne kadar acıtsa da zevk alıyordum. Beni kendine daha çok bastırdı. Kravatından kurtarmıştım. Yardımı ile onu ceketten de kurtardım.

Parmaklarım vücudunda gezintiye çıkmış gibiydi. Dudaklarını deli gibi emiyordum. Isırıklar attım. Daha çok tat gelecek gibi hissediyordum. Ne kadar çok emsem, o tadı daha çok aldım. Gömleğinin düğmelerini hızlıca açıp çıkarttım. Göz bebekleri yine koyulaşmıştı. Onu masaya doğru götürüp kucağına çıktım. Bir eli belimde, diğer eli masadayken beni yukarı doğru çekti. Penisini daha yoğun hissettim. Üzerinde daireler çizmeye başlayınca ellerini kalçama bastırdı. Kalçamı daha çok ona bastırmak için kollarından destek aldım. Zevkten bayılacaktım. Bir sürtünme ile böyle olabiliyorsam, onu içimde hayal edemiyordum. Boynumu geri atmış vajinamı ona sürttüm.

"Lanet olsun! " deyip, beni hafif bacaklarına doğru iterek pantolonunun fermuarını açtı.

"Dokun ona." deyip, boşta kalan ellerimi, açılan fermuardan içeri daldırdı. Hayatımda bir kez bile bunu yapmaya kalkışmamış ve yapmamıştım. Bunu yaptıracaksa asla kabul etmeyecektim. İstemiyordum. İstediğim biri de olmamıştı. Parmaklarımı penisine değdirdim. Daha çok oynamamı istiyor gibi ellerimi penisine bastırdı. O kadar kalındı ki elime sığdıramıyordum. Ufak bir delikten ne kadar sığdırabildiysem ellerimi içine daha çok soktum. Yavaş yavaş dokundum.

"Ah " diye inlediğinde boşalacağını anladım. Tekrar bir inilti duyunca ellerimi daha çok kullandım.

" Harikasın. Harikasın. Devam et." Diye. Bir kaç kez tekrarladı.

Boşalmıştı. Akışkan sıvısı parmaklarından akıyordu. Bakışlarım onu bulduğunda gözlerindeki parıltıyı fark ettim.

Yumuşak ve nazik bir ses tonu ile
"Teşekkür ederim" dedi.

Buna karşılık hafif tebessüm ettim gözlerimi kaçırıp. Hala kalkıp inen göğsü ve nefes sesi beni körüklüyordu. Ben doymamıştım. Kucağından inmeden ellerimi çenesine doğru uzatıp baş parmağım ile okşadım. Gözlerinin içine bakıyordum. Dudağının kenarı kıvrıldı. Bana gülüyordu. Hoşuna gitmişti anlaşılan. Kucağından inip ona baktım. Bende istiyordum. Birden yerinden doğrulup beni öpünce afalladım. Fevri bir şekilde altına almıştı.

"Sıra bende." Dedi.

Kararsız bakışları açık olan gerdanım da geziniyordu. Gömleğimin düğmelerinden 3-4 tanesini açıp göğüslerime dokundu. Öyle sert sıkmıştı ki acıdan sertçe inledim. Sesimin dışarı çıkmaması için, iki elimle ağzımı kapattım. İstemsizce kapalı olan gözlerimi açtım. Ellerimi kafamın üzerinde birleştirdi ve dudaklarıma kapandı. Dudaklarımızdan çıkan sesler bile beni boşaltabilirdi. Sol elimde olan elini çekip, vajinama götürdü pantolonumun üstünden okşuyordu. Bir taraftan dudaklarımı emiyor, dilimi ısırıyor, diğer taraftan vajinamı okşuyordu. Kafayı yemek üzereydim. Birden uzaklaşıp pantolonumu indirdi. Gözleri vajinamdaydı. Önüme diz çökerek bacaklarımı omuzlarına atıp dudakları ile vajinama girdi. Öyle bir gerildim ki. 2 büklüm oldum diyebilirim.

Bu.

Bu.

Of.

Tanrım.

"Ah ah ah süper" deyip masaya tutunduğum ellerimi kafasına götürüp onu daha çok kendime bastırdım.

Yiyordu beni.

Emiyordu.

Ah.

Vajinamı emip geri bırakıyordu. Bunu birkaç defa tekrarlayınca boşalmama ramak vardı. Hala kafasını çekmemişti. Beni hala emiyordu. Kafasını öyle bastırdım ki kendime. Suratı komple zevk suyumdu. Yeni dil darbesi ile bir kez daha gerildim. Kafamı arkaya atıp onu daha fazla vajinama yerleştirdim. Bacaklarımı öyle geniş açmıştım ki vajinam kalp gibi atmaya başlamıştı.
Artık dayanamıyacaktım. Yüzünü çekmezse ağzına boşalacaktım.

Ah.

Tanrım.

Oh.

Ih.

Gözlerim dönüyordu.

Yine bir nefessizlik.

Beynim zonkluyordu zevkten.

Nefes nefeseydim.

Dayanamıyordum.

Dayanamadım.

Titrek sesimle, "Ge...ge...liyo......rum çekil. Ah." dedim ve boşaldım. Ona baktığımda altımda benden akan sıvıları emiyordu.

Bütün sıvıyı yutmuştu.

Kupkuru olmuştum.

Hissettim.

Vajinam ağzındaydı.

Kendimi ileri geri yaparak tekrar zevke geldim.

2. Boşalmam ile kendimi geriye çekip, masadan inip yüzüne yaklaşıp gözlerinin içine baktım.Yetersiz kalmış gibiydim. Daha çok istiyordum. Ben doymuyordum bu adama. Hiç doymayacaktım. Ben hep ona aç kalacaktım. Bunu anlamıştım. Gözleri parlıyordu. Dudaklarındaki zevk suyum beni ne kadar utandırsa da gözlerimi ayırmadım.

"Tarifin yok." Dedi.

Şuan ikimiz de ayakta duruyorduk. Göğüslerimiz birbirine değmiş bir vaziyetteydik. Kollarımı vücuduna dolayıp kafamı ona yasladım. Verecek cevap bulamıyordum. O kadar güzeldi ki, bu durumu açıklayacak tek kelime yoktu. Oda da nefes alışverişimizden başka bir ses yoktu. Yavaş yavaş nefesim düzene giriyordu.Kafamı kaldırıp son kez ona baktıktan sonra ondan uzaklaşarak yerdeki kıyafetlerime uzandım. Üzerime kıyafetimi geçirirken kalçamdaki eli hissettim. Ne kadar utansam da ona dönüp net bir dille konuştum.

"Gitmeliyim. Olmaz " dedim.

Buna aldırış etmemiş olacak ki, beni kucağına alıp duvara dayadı.
Penisini sertçe bana bastırıyordu. Ondan kaçamıyordum. Beni bırakmaya niyeti pek yok gibiydi. Ellerimi aşağıya götürüp penisini avuçladım. Kafamı yukarı kaldırdım ve konuştum.

"Şimdi olmaz lütfen. Gitmem lazım." Dedim.

Biraz gözlerime baktıktan sonra geri çekilmişti. Öne doğru gidip penisini içeri katarak fermuarını kapattım. Hafif eğilerek yanağımı öptü. Suratı gülmese de bu öpücük güzel gelmişti. Arkasını döndüğünde hızlıca ensesindeki dövmeden öptüm. Çok garip bir dövmedi. Daha önce hiç böyle bir sembol görmemiştim. Gömleğini üzerine geçirirken bir taraftan beni dikizliyordu. Ben hazırdım ama o hala kravatını takmaya çalışıyordu. Ellerindeki kravatı alıp ben yapmaya çalıştım. Beceremedim. Olmuyordu. Ona baktığımda gözleri dudaklarımdaydı. Beline usulca sarıldım. Bıraktığım kravatını yaparken konuştu.

"Ihım Ihım " deyip.

Benden bir adım geriye doğru kaçtı. Yarım kalan kravatını hallettikten sonra yanıma gelip dudağına bir öpücük kondurdu. Emdi. Yine bırakmayacaktı anlaşılan. Daha fazla dikkat çekmeden ondan ayrılıp odayı terk ettim. Tuvalete gidip üzerime başıma çeki düzen vermeye çalıştım. Duraklarım biraz kızarmıştı. Elimle dudağıma su değdirip kızarıklığını gidermeye çalışıp tuvaletten çıktım. Masama doğru ilerlerken 'Sarper' diye seslenen bir kadın sesi duydum?




















O kadın sesi sizce kimdir?

Merhaba benim güzel kalpli okuyucularım. Bu bölümü nasıl bulduğunuz hakkında yorumlarınızı bekliyorum. Yorumlarınız Beni çok mutlu ediyor. Okudukça daha çok yazma isteğim geliyor. Kusurlarım olursa lütfen bildirin, düzeltmek isterim. Erken bölüm istiyorsunuz elimden geldiği kadar yetişmeye çalışıyorum. Vote atmayı unutmayın benim için çok kıymetlisiniz. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın...:)

YARDIMCIWhere stories live. Discover now