17.Bölüm

11K 129 25
                                    

UMAY'IN AĞZINDAN (şimdiki zaman),

Sarper'in teyzesi, Canan'ı ziyaretimizden tam 1 hafta geçmişti. Sarper'le bu bir hafta süreci çok güzel geçirmiştik. Beni çok güzel yerlere götürmüştü. Denize bile gitmiştik. Karşısında bikinim ile ne kadar utansam da yavaş yavaş açılıyordum. Ondan utanmamı istemiyordu. 1 saat sonra Sarper ile tekrar görüşecektik. Beni sık görmek istediğini söyleyip duruyordu. Hatta Derin'in yanından ayrılıp onda kalmamı bile istemişti. Nazikçe bu teklifini geçiştirmiştim. 1 saate beni alıp sürpriz bir yere götüreceğini mesajla bildirmişti. Geç kalmak istemiyordum hızlıca hazırlanmak için ilk duşa girdim. Derin bir arkadaşı ile görüşeceğini söyleyip çıkmıştı. Yemek yemediğim için midem zil çalıyordu. Sarper'in kesinlikle beni önce akşam yemeğine götürmesi gerektiğini söylemem gerekiyordu. Yemek yerken beni deli gibi izlemesi tuhafıma gelse de hoşuma gidiyordu. Bu adam beni güldürüyordu. Bu çok güzel bir şey.

Duşumu aldıktan sonra havluyla saçlarımın nemini alıp kurutma makinesi ile kuruladım. Hemen masamı ısıtıp yumuşak dalgalar yaptım. Bugün çok daha özeli görünmek olmak istiyordum. Derin'in dolabına gidip güzel bir elbise baktım. Uçuş uçuş sahil elbiseleri doluydu dolabı, özel günlerde giyilecek bölüme baktığımda sarı bil elbise dikkatimi çekti. Yeni aldığı üzerindeki etiketinden belli oluyordu. Etiketi çıkartmadan üzerime giyip denedim. Olağan güzellikte bir göğüs dekoltesine sahipti. Göğüs dekoltesinden sonra diz kapaklarıma kadar bollaşan elbise hem boyumu hem kilomu güzel gösteriyordu. Yumuşak dalgalara sahip saçlarımla birlikte tam olmuştu. Elbisenin etiketini çıkartıp odama gittim. Belirgin siyah bir göz makyajı yapıp bitirmiştim. Özel zamanlarımda kullandığım parfümlerimden en sevdiğimi çantama yollamadan önce 2 fırt sıktım. Boynum ve saçlarım kokuyu tutunca çantama kattım. Bu koku hem kadınsı, hem egzotik bir kokuydu. Hiçbir zaman çiçek kokularını sevememiştim parfümde. Egzotik ve romantik kokular tercihimdi.

Saate baktığımda Sarper'in birazdan araması gerekiyordu. 1 saatim dolmak üzereydi. Çantamı alıp giyeceğim ayakkabıya bakmak için aşağıya indim. Bir elimde çantam diğer elimde telefonumla salona geldim. Ayakkabı dolabını açtığımda sarı ve siyah tonunun hakim olduğu güzel geçiş sağlayan ayakkabıyı elime tutuşturdum. Ayağıma denediğimde çok memnun kaldım. Sanırım bu elbiseye başka ayakkabı gidemezdi. Sarper'in aradığını görünce alıp cevapladım.

"Hazırım ben." dedim.

"Bekliyorum."

Telefonu kapatıp dışarı çıktım. Umarım güzel bir gece olurdu. Sarper beni arabada bekliyordu. Hızlı adımlarla kapıyı açıp arabada ön koltukta yerimi aldım. Yüzümü ona çevirdiğimde pür dikkat bana baktığını gördüm. Yaklaşıp dudağıma bir öpücük kondurup geri çekildi.

"Her rengin yakıştığı nadir kişisin." gözlerime bakarak demişti.

Şuan öylesine utanmıştım ki söyleyebilecek tek kelime bulamayıp, dudaklarını emip geri çekilmiştim.

"Seni utandırmayı seviyorum. Diyecek pek bir şey kalmayınca nimetlerini veriyorsun." dedi. dudaklarını okşayarak.

Çok güzel az önce ne diyeceğimi bilmiyordum şimdi ne düşüneceğimi bilmiyorum. Şu durumdan bir an sıyrılmak adına konuyu değiştirdim.

"Bizi nereye götüreceksin?" dedim.

"Sürpriz. Aç mısın?" dedim arabayı çalıştırırken.

"Evet. Bir şey yemedim." dedim.

Sessiz ve sakin yolculuğu seviyor oluşuna bugün ona sessizce eşlik ettim. Yolculuğumuzun sonlanmasına 15 dakika kaldığını belirtti Sarper. Bir petrole gelmiştik. Sanırım yakıtımız bitmişti. Sarper çalan telefonunu alıp arabadan indi ve az ileride konuşmaya başladı.

YARDIMCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin