5.Bölüm

40.1K 366 82
                                    

Beni kendine çeken gizli bir gücü vardı. Kesinlikle beni kendisine çekmeyi başarıyordu. Çenemde duran parmakları çenemi okşuyordu. Gözlerimiz ayrılmamıştı. Okşamaya devam ediyordu. Şuan ki durumumun özetini yapmam gerekirse kısaca parmakları yüzümü taciz ediyordu. Bu gidişat hiç hayra alamet gibi durmuyordu. Şuan ki duruşumun da müsait olduğu düşünülmez. Önünde doggy pozisyonunda durmam ne kadar sağlıklıydı? Yüzümü biraz daha okşamaya devam ederse dudaklarını yiyebilirim. Yumuşak dokunuşları gözlerim kapaklarımı indirmişti. Bu şeklide 40 saniye kadar durdum. Gözlerimi araladığımda ilkinden daha farklı bir surat ifadesi yerini almıştı. Gözlerindeki o kor ateşi görmek mümkündü. Dişlerini sıktığı için yüz hatları çenesindeki kasılmalar daha göz önünde seçilebiliyordu. Dudakları birbirine baskı uyguladığı için pembeleşmişti. Burun delikleri genişlemiş derin derin soluyarak bana bakıyordu. Her şey bana çok hızlı gelmişti. Bu olaylar bu kadar çabuk yaşamak normal mi? Çok erken değil miydi? Akışına bırakmıştım en son hayatımı o nereye ben orayaydı. Şuan yapacağım tek şey olacağı varsa önüne geçmek istemiyordum her şeyi bütünü ile yaşamak istiyordum.

Onun tepkisiz kalışına istinaden bir kedi gibi yüzümü avucuna sürdüm. Parmaklarına yanaklarımı sürttüm. Yüzüm hala onun ellerinin arasındayken neler yapacağını bekledim.

Durdum.

Durdum.

Gözlerimi kapattım. Bu hareketim kendimi sana bıraktım anlamındaydı. Gözlerim kapalıyken dudaklarıma bir şeyin değdiğini hissettim. Dudaklarımı hafifçe araladım. Dudaklarımdaki şey parmağıydı. Dudağımın içine doğru bir parmağını soktu. Aralanmış ağzımı biraz daha araladım. Ağzımdaki parmağına ufak bir ısırık attım. Birden parmakları kaybolmuştu. Canını mı yakmıştım yoksa? Gözlerimi tam açacakken bu sefer daha sıcak bir şeyi dudaklarımın üzerinde hissettim. Gözlerimi açmak istedim ama büyünün bozulmasından korktum. Utansaydım geri çekilecektim. Geri çekilmek istemiyordum. Yerden kuvvet almamı sağlayan sol elimi kaldırıp yüzümdeki elinin üzerinde koydum. Kendimi hafif ona doğru ittiğimde daha çok değiyorduk birbirimize. Dudaklarıydı. Dudağımın üzerindeki o sıcaklık ve kivi kokusu dudaklarıydı. Böyle sert görünen birine karşı çok yumuşak dudaklara sahipti. Beni öpmüyordu. Dudakları saddece dudaklarımın üzerinde durmuş bir haldeydi.

Ah yumuşacık pamuk şekeri gibiydi.

Oha!

Dudaklarıma ufak öpücükler bırakıyordu.
Gözlerim birden buna tepki olarak açılmıştı. İradem dışında açılan gözlerim onu karşımda görünce daha da heyecanlandırmıştı. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Şuan güzel gelmişti ki, gözlerime...kalbime...aklıma...dudaklarıma bu adamı istiyordum. Onu arzuluyordum. Her şeyiyle. Önümdeki manzara beni terletiyordu. Gözleri kapalı beni öpüyordu. Onu görmemi görmesini istemiyordum. Yakalanmak korkusu ile hemen gözlerimi kapattım. Elini bırakıp omzundaki yaka bölmesine elimi götürdüm. Tenine dokunmak istedim. Elimin tenine dokunuşu ile birlikte gerildiğini hissettim. Bu hareketim bizi birbirimize daha çok yaklaştırmıştı. Dudaklarını daha yoğun hissediyordum. Dudaklarımı bir anlığına geri çekmek isterken bir şey beni engellemişti. Bu şey sırtımdaki eliydi. İlkinden daha yoğun hissettiğim dudaklarımızın arasından konuştu.

"Dudakların...onları sevdim. Sanki ilk kez öpülüyor gibiler."dedi. Konuşma sırası bendeydi.

"Çünkü öyle."dedim.

"Beni alıştırma bunlara. Her gün almak zorunda bırakma." Dedi

Konuşma taraftarı olamayıp cevap vermek yerine dudaklarımın üstündeki dudakların dudaklarıma daha sert savaş açmasını sağlamak için alt dudağına sert bir ısırık attım. Kesin kanayacak. Dudak nemlendiricisi sayesinde daha rahat hareket edebiliyordum.Dilimi diliyle buluşturdum. Dilini ısırıp bana karşılık vermesini bekledim.Hala karşılık vermiyordu.Nefesim yetmemişti. Nefes nefeseydim. Nefes almak adına biraz uzaklaştım.Derin derin nefes alıp verirken gözlerimi açtım. Sinirlenmiştim bana karşılık vermemesine.Karşımda gördüğüm manzara beni dumur etmişti.Kendinden geçmiş bir vaziyette dudakları aralı duruyordu. Kafası benim gibi sola yatık, rujumun yüzünden dudakları parıldıyordu. Komik dursa da hoşuma gitmişti. Gözleri hala kapalıydı. Biraz öne atılarak tekrar dudaklarımızı birleştirdim. Dudaklarına attığım ısırıklar her saniye daha da çoğalıyordu.

YARDIMCIWo Geschichten leben. Entdecke jetzt