TEMMUZ |Texting

14🌈

🍒🍒

"Temmuz!" 

Sağ tarafımdan gelen tanıdık ses ile birlikte suratım asılırken sinirlerim daha fazla gerildi. Ben kimi bekliyordum, kim geliyordu... İç geçirip kafamı, yanıma oturan Eren'e çevirdim. Bana bakan gözlerinde endişe olduğunu görmemem mümkün değildi. 

"İyiyim." dedim bir şey sormasına fırsat vermeden.

"Yalancı." diye mırıldanırken gülmüştü. "İyi değilsin, biliyorum." 

"Boşversene." 

Sonra sessizlik hakim oldu etrafa. Aklımı kurcalayan bir gölgem olduğu için bu sessizlikten istifa edip telefonuma sarıldım.

Belkileresıgınanadam: Ulan, kader bile engel koyuyor önümüze gördün mü?

Belkileresıgınanadam: Hangi ara geldi de buldu bu çocuk seni?

Belkileresıgınanadam: Delireceğim ya.

Renklerindenarınankadın: Duydun mu?

Belkileresıgınanadam: Neyi?

Renklerindenarınankadın: Kırılan hevesimin sesini...

Belkileresıgınanadam: Ciddi kalamıyorum.

"Ee, anlatacak mısın şu sana kahkaha attıran kişiyi?" diye bir soru sorarak tüm dikkatimi kendine çeken Eren'e dönüp kaşlarımı havaya kaldırdım. Sinirimi yatıştırmaya çalışıyordu ve doğruyu söylemek gerekirse başarılı da oluyordu.

"Anlatacağım, tamam." dedim gülümseyerek. "Ama aramızda kalacak, söz ver."

Üç parmağını havaya kaldırıp, "Söz." dediğinde gülümsemem büyüdü.

"Neden üç parmak?"

"Ne bileyim, farkımız olsun istedim."

Güldüm, o da gülerek ayağa kalktı. Ben ne yaptığını anlamaya çalışırken, "Sen seninkine yazmaya devam et, ben de şu elini sarayım." dedi cebinden mendil çıkararak. İtiraz etmeden telefonumu aldım sağlam olan elime.

Belkileresıgınanadam: Heyt be, ben bu çocuğu sevdim Temmuz.

Belkileresıgınanadam: Kahkaha atmana sebep olduğumu dile getirmesi hoşuma gitti. 

Belkileresıgınanadam: Sana yürümediğini anlamış olduk.

Belkileresıgınanadam: Lan!

Belkileresıgınanadam: Temmuz hayır, elini tutmasın.

Belkileresıgınanadam: Allah aşkına dokunmasın eline.

Belkileresıgınanadam: Yalvarırım dokunmasın. Bende önce değil... Daha ben dokunmadan değil... Sırf bunu yapmak için gelmiştim ve ben bunu yapamadan başka birinin yapmasını izlemek istemiyorum.

Mesajları okurken yüzüme yerleşen şaşkınlık ifadesi, son mesajıyla birlikte yerini tebessüme bırakırken elimi tutmak için harekete geçen Eren'e izin vermeden hızla çektim elimi kendime doğru. 

"Ben sarayım." diye mırıldanırken alt dudağıma dişlerimi geçirmiştim bile.

Eren bana önce anlamsız bir bakış attı. Ardından, "Anladım, klasik kıskançlık meseleleri..." dedi sırıtarak. Dudaklarımı birbirine bastırıp bakışlarımı telefonuma çevirdim.